Herkes Selim'in intihar ettiğini biliyor...

217 38 50
                                    


"Ömer hadi gidelim artık daha hazırlanacağız, misafirler falan aman Allah'ım çabuk olmalıyız. "

Söylediğim cümle üzerine Ömer bütün dişlerini göstererek kocaman güldü. Sonra da uçurum diyebileceğimiz kadar yükseklikte olan alanın en ucuna giderek bağırdı.

"Seni seviyorum karagööööözz!!!"

Ömer'in bağırırken söylediği bu iki kelime bir anda beni şaşkına çevirmeye yetmişti. Aynı zamanda dışa vurmamak için delice çaba harcadığım gülümsemem yüzümde belirmişti. Bu çılgın cesur hiç birşeye aldırmadan kahkahalarla gülmeye devam etti. Belli ki kendini bütün gece olumsuz cevaplar duymaya adapte etmişti. Benden duyduğu bu olumlu cevap ise onu bu denli sevindirmeye yetmişti. Daha önce de nasıl bu kadar gülümseyebiliyor diye şaşırdığım bu çılgın cesur aynı şekilde hayata gülümsüyordu. Aslında bende oldukça neşeli biriydim ama herkesle aynı performansı sergilediğim söylenemezdi. Anlayacağınız kişiye göre olaylara vereceğim tepkiler değişebiliyordu. Birlikte sonuna kadar eğleneceğim kişi sayısı azdı. Ama Ömer mutlu olduğu sürece mutluluğunu herkesle yaşayabilecek biri gibiydi sanki. Ömer hala ağzı kulaklarında uçurum denecek kadar yüksek yardan yanıma doğru yöneldi. Hala inanmakta güçlük çekiyor gibiydi. Bu haliyle gerçekten masum ve bir o kadar da sevimli görünüyordu.

"Hadi gidelim. Hazırlıklar bizi bekler"

Hazırlıklarla ilgili ağzımdan dökülen her cümle Ömer'in ayaklarını yerden kesiyordu. Dudağının kıvrımıyla arabaya doğru yürüdü. Bende arkasından. Arabanın yolcu kapısını açıp binmem için bekledi. Sonra oda sürücü koltuğuna yerleştiğinde merak ettiğim o soruyu sordum.

"Ömer birşey sormak istiyorum."

"Tabi"

"Ailen dün geceki olaydan sonra birşey dedi mi ? Merak ediyorum ne düşündüklerini."

Soruyu sorar sormaz Ömer yola diktiği gözlerini samimiyetle benim gözlerime çevirdi. Sakin ve hafif memnun ses tonuyla konuştu.

"Emin ol kimse kötü birşey söylemedi. Sadece durumu anlamaya çalıştılar. Bende ayrıntıya fazla inmeden anlattım o kadar. Kimsenin sana karşı bakışı değişmedi korkma."

Ömer'den bunu duymak kafamı kurcalayan şeylerden birini yok etmişti. Bu da olan pozitif şeylerden biriydi bu karışık zamanda. En azından ailesinin yanında kendimi kötü hissettirecek birşey yoktu. Ömer'in verdiği cevaptan sonra rahatlamanın verdiği hisle Ömer'i inceliyordum. Ömer hala aynı neşeyle arabayı kullanmaya devam ediyordu. Dudağı yana doğru kıvrıldıkça benimde yüzümde engelleyemediğim bir gülümseme oluşuyordu. Gülümsemem belli belirsiz olduğundan Ömer henüz şahit olmamıştı. O kadar neşeliydi ki bıraksam bağıra bağıra şarkı söyleyecekti.

"Karagöz"

"Evet"

"Biraz uyu olur mu ? Çok yorgun görünüyorsun."

Aniden gelen bu talep üzerine biraz duraksadım. Annemin, babamın ve diğerlerinin beni düşünmesine alışıktım ama bir başkası...

"Vakit bulursam denerim teşekkür ederim "

Ömer arabayı durdurduktan sonra hiç beklemeden indim. Teşekkür edip arkamı döndüm ve tam hareket edecekken dilimin ucuna gelen cümleye hayat verdim.

"Sen de biraz uyu dinlen. Çok yorgun görünüyorsun"

Deyip tekrar arkamı döndüm. Utancımdan kıpkırmızı olduğumu hayal edebiliyordum. O kadar farklı bir his kaplamıştı ki içimi anlayamıyordum bu hissi. Bu garip hissin verdiği ağırlıkla tekrar arkama dönemeden bahçe kapısını açıp içeriye daldım. Evin kapısını açmak için anahtarı aradığım sırada kapı birden açıldı. Sonrada Ömer'in arabasının sesi duyuldu.

KARAGÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin