Sarılmak

151 33 43
                                    


Herkes kendi arasında bazen bizimle ilgili bazen başka başka konulardan sohbete dalmıştı. Ömer ise ağzı kulaklarında genellikle beni inceliyordu. Göz göze geldiğimiz ilk anda konuştu.

"Şimdi biz evlendik mi ? Yani artık imam nikahlı eşim misin sen benim ? Allahım bu bir rüya olmalı. Sen ve ben... Yani herşey....

Ömer'in söylediği şey beni gülümsetebilmişti fakat ağzımı açıp konuşmama yetmemişti. Sadece yüzüme takındığım gülümseme eşliğinde Ömer'e bir süre bakabilmiştim. Ömer zaten gözlerini benden ayırmıyordu. Herşey tuhaftı. Ömer'den sonra yaşadığım her duygu bana yeniydi. Bir adamın birini bu kadar çok sevmesi alışılagelmiş birşey değildi. Ve bana yabancı olan bu durumu Ömer en derin şekilde yaşıyordu.

Herkes bizi incelerken ben kafamdaki kurgularla meşguldüm. İlginçtir ki daha bir iki ay evvel tanışan aileler kırk yıldır birbirlerini tanıyormuşçasına sohbete muhabbete dalmıştı. Tek tek yüzlerine odaklandığım herkes halinden o kadar memundu ki. Ömer'in memnuniyetine ve mutluluğuna diyecek yoktu. Ömer'in yüzündeki huzuru gördükçe kendimi düşünmekten alıkoyamıyordum. Bu çılgın cesuru bu denli huzurlu yapan şey onunla evlenmek üzere attığım bu adım mıydı yani ? Şuan onun gibi hissetmek isterdim. Herşeyi, kafamdaki her bir düşünceyi kenara bırakıp şimdiyi yaşamak isterdim, tıpkı Ömer gibi. Dakikalarca gözlerimi yüzüne kilitledim en ufak bir duygu parçası yakalamak istedim pişmanlığa dair ama yoktu. Bu çılgın cesur adam onun bana baktığı gözle ona bakmadığımı bile bile mutluydu ve sonuna kadar istiyordu bu evliliği.

Düşüncelerime bir yenisini ekleyerek devam ettim. Uzun süre birşeyi hayal edip, hayaline kavuşmak için harcadığın çabalar sonucu hayalini yaşamak nasıl bir duygu acaba diye düşündüm. Ya da birinin hayali olmak nasıl bir histi böyle ? Birinin hayali olmak yaşayabileceğiniz en güzel duyguydu belki de.. Ben ise kafamda kurduğum şeyler sayesinde birinin hayali olduğum gerçeğine rağmen bunu güzelliklerine henüz varamamıştım. Ayrıca aklımın almadığı bir şey varsa o da birini bu kadar sevmenin mümkün olup olmadığıydı. Hayatının merkezi bir kadının eliyle nasıl bu kadar değişirdi ? Sanırım henüz katedeceğim çok yolum vardı bu tip durumlarda. Acaba ben bu kadar büyük ve derin duyguları ne zaman yaşayacaktım ?

Gençlerin hepsi büyükleri içeride bırakıp bahçeye çıkınca Ömer'le ben de yanlarına çıkmıştık. Bu arada Cansu ve Gamze'nin birbirine yavaş yavaş ısınıyor olması da gözümden kaçmamıştı. Hesapta bizim kendi aramızda konuşmak isteyeceğimizi düşünerek herkes kendi halinde takılıyordu. Bu çok düşünceli bir hareket olmasına karşın Ömer de bende pek bişey konuşmuyorduk. O beni seyrediyordu ben de onu. Bu koca grupta şimdilik birbirine ısınmayan Merve ve Furkan olmuştu. Laf dalaşı yoksa bakışlarıyla savaşıyorlardı. Neyi paylaşamıyorlardı bilmiyorum ama yıldızları barışmıyordu. Bahçenin her köşesine grup grup dağılmış konuşuyorken Emre ortaya bir teklif sundu.

"Hadi gidip Yasemin'in yeni hediyesiyle biraz vakit geçirelim eve tıklıp kalmayalım. Ne dersiniz ? "

Herkes sanki uzun zamandır bu teklifi bekliyormuş gibi hen kabul etti. Akşamın bu saati olmasına rağmen kimse hayır dememişti. Tek tereddüt eden bendim ve ben de sesimi çıkarmamıştım. Ortak kararı ailelere bildirdikten sonra yola çıkmaya hazırdık. Herkes gibi hevesle kabul etmediğimi bilen Ömer daha fazla bu halime dayanamamış olacak ki sistem dolu bir ses tonuyla konuştu.

"Biraz olsun kafandakileri bir kenara bırakıp anı yaşayamaz mısın benim için ? Lütfen biraz bize katıl ve eğlen ! "

Kızmış mıydı ki ? Anlamak için gözlerinin içine baktım. Öfkeden çok kırgınlık hakimdi gözlerine. Buna sebep bendim yine. Biraz olsun bunu telafi etmek istercesine cevap verdim bende.

KARAGÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin