Sabah uyandığımda aklım hala aynı şeyleri
meşguldü. Sanırım kurtulamayacaktım bu düşünceden. Telefonumu elime alıp saate baktığımda yeni bir mesajla daha karşılaştım. Mesaj yine Ömer'den gelmişti."Ben yine de fikrini değiştirme ihtimaline karşı saat birde sahil kenarında olacağım. Tekrar iyi geceler"
Işte yine aynı şeyi yapacaktım. Aklıma gelen ilk fikri düşünmeden uygulayacaktım. Telefonumda hala açık olan Ömer'in mesajına yanıtla yaptım ve bir mesaj yazdım.
"Günaydın. Seninle çok önemli bir mevzu konuşmak istiyorum. Hemen Şimdi sahil kenarına gelir misin? "
Hemen olmalıydı çünkü her an bu fikirden vazgeçebilirdim. Mesajı gönderir göndermez üzerime bir şeyler geçirip evden çıktım. Bakalım bu sefer ne yapacaktı bu fevri davranışım başıma neler açacaktı ?
Evden çıktığım saat çok erken olduğundan henüz kimse uyanmamıştı. Bu fırsatı hemen değerlendirip evden kaçar gibi çıktım. Yürürken aklım bir gidip bir geliyordu. Ama inatla yürümeye devam ediyordum. Günlerdir kendime bakmayı unutmuş olduğumdan şuan berbat göründüğümü tahmin etmek hiç te zor değildi. Siyah uzun saçlarımı alalade bir şekilde tepeden at kuyruğu şeklinde toplamış, üzerime bir kot ve t-şört geçirip evden kaçar gibi çıktımıştım. Şuan gerçekten de aşırı derecede tedirgindim. Bazen adımlarımı geri geri attığımı bile fark ediyordum. Yolun yarısında bu fikirden vazgeçmek istedim. Ama Ömer'in attığı mesaj fikrimi uygulamaya koymama sebep oldu.
"Günaydın karagöz :) Her ne kadar attığın mesajdan sonra tedirgin olsam da iyi olduğunu umarak geliyorum. Her şeye rağmen gitmeden önce seni göreceğim için sevindim. On beş dakika sonra sahilde olurum. "
Işte Ömer'in attığı bu mesaj vazgeçmeme engel olmuştu. Mesajı okuduktan sonra zaten inatla yürümeye devam eden ayaklarım hızına hız katarak yoluna devam etti. Sonunda sahile vardığımda Ömer henüz gelmemişti. Hala vazgeçme şansım vardı. Gerçekten bunu yapmak istediğimden emin değildim. Ne diyeceğini, nasıl bir tepki vereceğini kestiremiyordum. Aklıma gelen türlü fikirlerden sonra oturduğum banktan kalktım ve eve gitmeye karar verdim. Ama ne garip ki Ömer'in gelişiyle bu hamlemde amacına ulaşamadı.
"Selam. Nasılsın ? Umarım ciddi bir mesele yoktur. Çok tedirgin gördüm seni de"
"Yani aslında yok diyemem ama nasıl anlatsam bilmiyorum. Daha da doğrusu anlatmalı mıyım onu bilmiyorum. "
"Anlat. Aklını kurcalayan şey ne bilmek isterim. Bir yardımım dokunursa seve seve yaparım. "
"Ömer şöyle bir otursak mı? "
İşte ben yine yapacağımı yapacaktım. Düşünmeden çıktığım yola yine düşünmeden devam edecektim. Mustafa'yı, yaptıklarını, olan herşeyi en başından Ömer'e anlattım. Tabiri caizse gözünü kırpmadan beni dinledi. Asıl mesele az sonra söyleyeceklerim olduğundan ben hala tedirginlik kat sayımı arttırarak konuşmaya devam ediyordum.
"Inan bana Mustafa'yı tanımasam bile çok kızdım. Senin için de üzüldüm. Ama bunları bana niye anlattın işte onu anlamadım"
"Ömer bak benim bu işten en az hasarla sıyrılmam gerek. Ben diyorun ki, sana anlattığım o geçici damat adayı var ya, işte o sen olur musun ? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAGÖZ
Teen FictionHer asla aslında bir evet barındırır.... Asla yapmam dediği şeyleri günü gelince tek tek yapan bir adam... Herşeyim dediği babasını geri kazanmak uğruna evliliği çıkış yolu olarak gören bir genç kız ve onu deliler gibi seven bir adam... Peki ya aşık...