Kapının çalmasıyla elimdeki bardağı bırakıp yerimden kalktım. Kapıyı açtığımda saçı başı dağınık, özensiz kıyafetleriyle Mustafa'yı gördüm. Herşey yoluna giriyor mu demiştim ben ? Sanırım yanılmışım.
"Merhaba, korkma geceni mahvetmeye gelmedim. Biraz bahçeye gelir misiniz hepiniz. Ailecek."
"Hayırdır Mustafa" diyen babamın sesi arkamdan duyuldu.
"Biraz konuşmak istiyorum İhsan amca gelir misiniz dışarıya ?"
Hepimiz dışarıda toplanmış Mustafa'nın söyleyeceklerini dinlemek için
bekliyorduk. Mustafa gerçekten berbat görünüyordu. Abisini bu halde gören Gamze ağlamaya başlamıştı. Mustafa konuşmaya başlayınca bütün dikkatler onun üzerine toplandı."Bazı şeyleri açıklığa kavuşturmam gerekiyor. İhsan Amca beni affetmeyeceğini bildiğim halde geldim. "
Birinin müdahale etmesini bekliyordum ama kimsede bir hareketlilik yoktu.
Gamze'yle aramızda geçen küçük bir bakışmanın ardından Gamze Mustafa'ya yaklaşıp kulağına bişeyler fısıldadı . Mustafa Gamze'yi dinlemeden söylediklerine devam etti."İhsan amca Zeynep'i ne kadar çok sevdiğimi sen de dahik herkes biliyor artık. Ama o dönüp bir kere bile bakmadı . Zaten onu cazip kılan ve vazgeçilmez yapan imkansızlığıydı. "
Bu sözler karşısında Eymen ve Furkan'ın Mustafa'ya bilendiği geyet netti . Daha fazla olayı kaldıramayacağımı bildiğim için bakışlarımla ikisine de durmaları için yalvarıyordum. İçerideki herkes de yavaş yavaş dışarıya çıkmaya başlamıştı. Gözüm bir ara Ömer'i aradı. Babamın hemen arkasında ellerini göğsünde bağlamış bir şekilde büyük bir olgunlukla Mustafa'yı dinliyordu. Babamda aynı şekilde hiç beklemediğim kadar sakin duruyordu . Bu tip durumlara asla tahammül edemeyen babam nasıl olduysa bu sefer durumu anlamak için dinlemeye karar vermişti. Babamı tanıdığım kadarıyla bu konuşmanın sonunda ya silecekti yada affedecekti.
"Bakın hata yaptım tamam ama hiç biri bilinçli değildi. Eğer annemle bu konuyu konuşmamış olsaydım bu takıntı bitmezdi. Daha fazla eziyet ederdim ikimize de . İhsan Amca söyleyeceklerimden sonra belki de beni sileceksin ama söylemek zorundayım artık daha fazla birşeylere sebep olmak istemiyorum..... Sizin eve o fotoğrafları gönderen de mektubu yazanda benim. "
Herkes ağzı açık bir şekilde Mustafa'yı izliyordu ne olmuştu bu adama ? Ne değişmişti bu arada ? Psikopat Mustafa yerini aklıyla düşünen bir adama mı bırakmıştı, yoksa bu işin içinde yine bir sinsilik mi vardı ?
"Herşey için özür dilerim. İnanın çok pişmanım bunu söylemek için geç kalmış olabilirim ama hâlâ bir ihtimali var . Benim yüzümden sevmediğin , istemediğin bir adamla evlenme Zeynep ! Hayatını mahvetme !!"
Bu Mustafanın son sözüydü. Bunu söyleyip bahçe kapısından karanlığa karıştı. Zaten herkes gibi ağzı açık bir şekilde abisini dinleyen Gamze de Mustafa'nın arkasından...
Bütün bu olanlardan sonra Ömer'in ailesi ve arkadaşları hiç birşey olmamış gibi güleryüzle izin isteyip ayrıldılar. Her geçen gün vicdan azabı yüzünden okunan babam da daha fazla duramayıp odasına kapandı. Babamın bu vicdan azabını tek başına kaldıramayacağını bilen annem de babamı yalnız bırakmadı. Kolay değildi. Beş dakikasını kızını dinlemeye ayırmadığı için olayları bu hale getiren adamdı benim babam.
Gözlerimi bahçede duranların üzerinde tek tek gezdirdim. Bahçede Eymen, Furkan, Cansu, Merve ve Ömer'den başka kimse kalmadığını daha yeni fark etmiştim. O zaman Ömer ve çevresinin ne kadar kibar ve anlayışlı insanlar olduğunu tekrar anlamıştım. Herşeyi en başından beri bilmelerine rağmen bana en ufak birşey dahi yansıtmıyorlardı. Bu gece de herşeye şahit olmuşlar fakat hiçbirşey olmamış gibi güler yüzle müsade isteyip evden ayrılmışlardı. Mustafa'nın söylediklerinden sonra bana karşı bakışları değişir sanmıştım. Ama bu tatlı insanlar sanki hiç birşey olmamış gibi bizi baş başa bırakıp otele dönmüşlerdi. Sanırım bu gece yakaladığım tek pozitif şey buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAGÖZ
Teen FictionHer asla aslında bir evet barındırır.... Asla yapmam dediği şeyleri günü gelince tek tek yapan bir adam... Herşeyim dediği babasını geri kazanmak uğruna evliliği çıkış yolu olarak gören bir genç kız ve onu deliler gibi seven bir adam... Peki ya aşık...