Çocuğun yüzü paramparça olmuştu. Ben ağlamaya başlamıştım. Koşarak bahçeye çıktım. Mert çocuğu bırakıp yanıma gelmişti. Eli berbat olmuştu.
-Elin kanıyor.
dedim. Eline bakarak:
-Olsun.
-Olmaz. Ver elini.
dedim ve çantamdan çıkardığım sarı bandanayı eline sardım.-Şimdi iyi misin ?
dedim. Bir anda beni öpmeye başladı. Hiç hareket etmedim. Sonra geri çekildi. Ayağı kalktım tam gidecekken Mert:
-Nereye ?
-Eveeee.
-Ben bırakırım.
-Yok gerek yok.
-Defne bir kere de beni dinle.
-İyi tamam.
dedim. Elini tuttum ve arabaya bindik. Beni eve bıraktı. Anahtarı kilide sokacakken biri kolumdan çekti. Bu o çocuktu. Yüzü çok kötü olmuştu.
-Bırak beni !!!
-Tanışmayı unuttuk prenses ben Egemen.
-Çok meraklıyım sanki seninle tanışmaya.
-Evet meraklısın.
-Bana bak oğlum yürü git.
Bir araba yanaştı yanımıza. Beni arabanın içine attı.
-Lan oğlum derdin neeee ?!?!?!
-Tanışmak.
dedi sırıtarak.
-Kaçırarak mı?
dedim ve tek kaşımı kaldırıp ona dik dik baktım.
-Benim tanışma şeklim böyle prenses idare ediceksin artık.
-Senin tanışma şeklini...
dedim sessizce. Bir depoya gelmiştik. Burası çok karanlıktı. İçeride yaklaşık 100 kişi vardı. Burası neresi böyle ????
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Liseli Hikayesi
Teen FictionHayatta her an zorluklarla karşılaşabiliriz. Her zaman istediğimiz olmaz. Bu durumların karşısın da güçlü kalmamız gerekir. Defne de bu zorluklar karşısında ne olursa olsun direnmeye çalışıyor. İşte bir liseli hikayesi...