Sabah bir alarm sesiyle uyandım.Aslında pek alarm sayılmazdı.Hayal'in ağlama sesiydi.Uyanmıştı.Onu yataktan kaldırıp üstünü değiştirdim.Sonra Ezgi Abla geldi.Hayal'i ona verdikten sonra pijamalarımı çıkardım.Üstüme koyu kırmızı bir gömlek ve siyah kısa bir şort giydim be dolabıma koyduğum günlüğü elime aldım.Dün yazamamıştım.Yalın sağ olsun!
Dolaba doğru yöneldim.Kitaplarımın arasından günlüğümü bulup yazmaya başladım.
***
Günlüğümü yazdıktan sonra kahvaltıya yapmak için mutfağa gittim.Tostumdan birkaç ısırık aldım ve kahvemden birkaç yudum içtim.Tam masadan kalkıyordum ki annem –pardon Merve Teyze-
''Kızım birkaç lokma bir şey yiyip masadan kalkılır mı?Tostunu ve kahveni bitirsene.'' dediSöylediği hiçbir şeyi umursamamıştım. Umursadığım tek şey bana ''kızım'' demesiydi.Şu an zaten Yalın'a kızgındım ve kendimde kavga edebilecek potansiyeli görüyordum. Düşüncelerime uyarak
''Benim de sana birkaç lafım var SAHTE ANNE''dedim.''Sahte Anne'' kısmına özel olarak vurgu yaptıktan sonra devam ettim.
''1,ben her şeyi biliyorum.Annem olmadığını da.Yani bana 'kızım' falan diye geveleyip kandırma.2,ne kadar yemek istersem o kadar yerim buna karışamazsın.Ben 18 yaşında bir kızım.3, alışkanlıklarımı yeterince yargıladın.Bir de yemeğime karışma bence.''
Konuşma bitince odamın kapısına yöneldim.Çantamı alıp çıkarken Ezgi Abla ve Hayal'in oyun oynadığını gördüm.İçeri girip
''Ben dışarı çıkıyorum.Bir şeye ihtiyacın olursa söylersin.''dedim ve Hayal'in yanağından öperek evden çıktım.
Yalın'ın evine gidecektim.Ona söylemem gereken şeyler vardı. Yürürken duvara asılı bir afiş gözüme çarptı.Afişte şunlar yazılıydı.
Bir dahaki hafta Cuma günü meydanda bir müzik yarışması var.Eğer bir enstürman çalabiliyorsan durma!Şarkını seç, provanı yap ve Cuma günü saat 19:00'da meydanda ol.Büyük ödül 5000 TL!
Not:Yarışmanın asıl amacı bir grup içinde müzikle bütünlüğü sağlamaktır.Bundan dolayı yarışmaya en az 2 kişi birlikte katılmalıdır.
Her şey iyiydi güzeldi de,şu ''1 kişiyle katılma'' olayı berbattı. Benden başka müzik aleti çalabilen birilerini tanımıyordum.Ama tabi ki bu yarışmaya katılacaktım!Hem ödül güzeldi,hem de ben yeteneklerimi sergilemeyi seven bir kızdım.Evet,kötü kız modelinde olabilirdim.Ama benimde yeteneklerim ve sevdiğim şeyler vardı yani.
-Yalın'dan-
Off ne yapacaktım ben?Rüya'ya kendimi affettirmem gerekiyordu.Tabi kendimde onun karşısına çıkacak yüz bulabilirsem...
Zil sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.Sabahın 9'unda kim gelirdi ki?Düşüncelerimi bir kenara bırakıp kapıya yöneldim.Kapı deliğinden baktım.Hayatımda hiç görmediğim bir kadın vardı.Galiba yanlış eve gelmişti.Aslında birine benzetiyordum ama...
Homurdanarak kapıyı açtım.Kadın içeri geçti ve oturdu.Çok rahattı.Ayrıca tanımadığı birinin evine girip oturacak kadar da yüzsüzdü.
''Huhuu burası benim evim!Sizin değil!İzinsiz içeri geçip oturamazsınız!''dedim.Kadın en az 15 dk. boyunca konuşmadı. Ağzını bıçak açmıyordu.
''Teyzecim çıkar mısın evimden!'' diye ona sesimi yükselttim.
Nihayet konuşmaya karar vermişti.Tam konuşmaya başlayacaktı ki kapı zili çaldı.Zile basan kişiher kimse zamanlaması hiç iyi değildi.Kapıyı açtığımda karşımda Rüya'yı gördüm.Tam kapıyı yüzüne kapatıyordum ki
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalın'ın Rüya'sı #Wattys2016
Teen FictionRüya'nın babasının şirketi hiç beklenmedik bi anda çöküşe geçer. Bu sırada Rüya'nın başına moral bozucu olaylar üst üste gelir. Ve o kötü kız,yolda gördüğü bi çocuğa aşık olur. Bir ilişkiye girdiklerinde Rüya yavaş yavaş değişir. İçinde tuttuğu her...