YR-25

298 15 3
                                    

Multimeida-Gökçe, İdil, Asena (Hikayede adı geçecek kim olduğunu o zaman anlarsınız)

Ben daha bir şey diyemeden Yalın bağırmaya başladı.

''Git yanımdan! Defol! İstemiyorum seni!''

''Bir dakika dinle.''

''Sen beni dinledin mi? Hayır. O yüzden defol!''

Daha fazla üstüne gitmeyip ters yöne döndüm. Herkes bize bakıyordu. Çok utanmıştım. Tam o sırada önüme üç tane kız çıktı. Ortada duranın sarı saçları vardı ve hafif dalgalıydı. Ruju kıpkırmızıydı. Diğerinin de saçları sarı ama daha düzdü. Ruju turuncuya çalan bir renkti. Sonuncusunun saçları açık bakır kızılıydı ve kıvırcıktı. Sanırım bunlar okulun kötü kızlarıydı.

''Ne var?'' diye sordum sinirle.

Ortadaki konuşmaya başladı.

''İlk olarak bizimle bu şekilde bu ses tonuyla konuşmanı tavsiye etmem. Yoksa başına pek iyi olaylar gelmez. İkincisi de, daha yeni geldin canım. Bence şimdiden erkeklere göz koyma. Tamam mı? Hadi görüşürüz canısı,'' dedi ve göz kırptı. Yüzüne şaşkın bir şekilde baktım. Ama şaşkınlığı biraz fazla abartmış olmalıyım ki kızlar gülmeye başladı. Bu sefer kıvırcık saçlı olan konuştu.

''Çok mu şaşırdın? Öyle fara tutulmuş tavşan gibi aval aval bakıyosun. Dikkatli ol. Bu okulda tavşanlar çok rahat yaşamıyo. Kapıverirler seni,'' dedi ve üçü birden gülerek uzaklaştı. Ben de arkalarından öylece bakakaldım.

Eve geldiğimde annem yoktu. Pek de umursamadım doğrusu. İçeri girmemle kendimi odada bulmam bir oldu.Hazır annem de evde yok ben de biraz şarkı söyleme denemesi yapayım dedim. Tam şarkımı seçtim söylemeye başlayacaktım ki annem çıkageldi. Yanına gittim ve konuşmaya başladım.

''Harikasın. Zamanlaman mükemmel.'' dedim alaycı bir ses tonuyla. Tabi bir yandan da dalga geçiyordum.

''Yine ne yaptım?''

''Tam şarkı söyleyecektim ki sen geldin.''

''Oldu Rüya Hanım. Sen şarkı söyle diye biz evden sabah çıkıp akşama kadar dönmeyelim.'' Bu sefer de annem benimle dalga geçiyordu.

''Of anne!'' dedim ve yeniden odama gittim. 'Bu sefer de gitar çalayım' diye düşündüm ve bu seferde zil çaldı. 'Allah'ım sen sabır ver' diye söylendim. Kapıya doğru ilerlerken annemin sesini duydum.

''Kızım bak komşumuz bize 'hoş geldin' demeye gelmiş.'' Kapıya geldiğimde bir de ne göreyim? Okulda karşılaştığım kötü kızlardan biri. Annem delirmiş olmalı. Ne komşusu ya? Tabi kız da beni görünce şaşırmadı değil. Annem de bizim birbirimize bakakalmamıza şaşırdı. Sessiz bir ortam vardı ama sessizliği annem bozdu ve soruları yağdırmaya başladı.

''Neden bu kadar şaşkınsınız? Yoksa birbirinizi tanıyor musunuz? Biriniz bana açıklama yapmayacak mısınız?'' Annemin konuşmasıyla ikimiz de kendimize geldik ve ''Imm... Şeyy...'' diye mırıldanmaya başladık. Annem üsteledi.

''Hadi ama.''

Bir yalan bulmuştum. Hemen söze girdim.

''Ben daha ilk günden birinin gelmesine şaşırdım. Komşumuz da sanırım beni bu kadar şaşkın görünce şaşırdı,'' dedim. Annem ikna olmuştu. Gülümseyerek kızı içeri davet etti. Birlikte odama geçtik. Ben tam ağzımı açacakken kız konuşmaya başladı.

''Öncelikle bizi tanısan iyi edersin. Ben İdil, seni gördüğümüzde ilk konuşan saçı dalgalı olan Gökçe ve diğeri de Asena. Okulda bizim adımızı çok duyacaksın. Duyduğunda çok şaşırma diye söylüyorum.''

''Konuya geç!'' dedim bağırarak. O ise hiç şaşırmadan veya sinirlenmeden konuşmasına devam etti.

''Bizimle uğraşmanı tavsiye etmiyorum. Okulun en popüler ve bir o kadar da tehlikeli kızlarla kimse uğraşmak istemez değil mi? Böyle masum bir kıza hiç yakışmıyor. Ama maalesef Gökçe çoktan sana kafayı taktı. O yüzden, başına bir bela açılmaması için dediklerimi yapman gerek.''

''Senin dediğin hiçbir şeyi yapmayacağım!''

''Bence bir daha düşün. Konu Yalın olursa fikrin değişebilir.''

''Çabuk söyle ve defol burdan!''

''Peki. İstediğim şu; Yalın'la bir daha konuşmayacaksın ve onu Gökçe'ye ayarlacaksın.''

İçimden bir küfür mırıldanarak konuştum.

''Bunu neden yapacakmışım?''

''Çünkü eğer yapmazsan başına çok kötü işler açabilirim canım,'' dedi ve göz kırptı.

Alaycı bir ses tonuyla konuştum.

''Hah! Ne yapacaksın?''

''Belki ben değil ama Gökçe yapabilir. Babası her istediğini yapıyor. Ve bir de, okul müdürü Gökçe'nin babası. Ayağını denk al. Gökçe istediği an seni okuldan attırabilir.''

''Çok korktum!'' dedim alaycı bir ses tonuyla.

''Peki annene 'Rüya önceden sık sık bara gidiyor ve sigara içiyordu. Ama bunu size söylemedi,' desem nasıl olur?''

Bunu duyunca birden ciddileştim.

''Ne?! Bi dakika sen bunları nerden biliyosun ya!''

''Sen bizi biraz küçümsedin galiba. Okulda kuş uçsa haberimiz olur. Bir sineği mi bilmeyeceğiz?''

''Bana bak, benimle uğraşma yoksa...'' cümlemi tamamlamama izin vermeden İdil söze girdi.

''Ne olur? Sen kendini kraliçe falan mı zannediyorsun? Bilgin olsun, bu okulda tek bir kraliçe vardır. O da Gökçe. Bir dakika ben annene bir şey söyleyeceğim,'' dedi ve kalktı.

''Ne! Saçmalama gel buraya!'' deyip onu kolundan tuttum. Mecbur kalmıştım.

''Tamam yapacağım. Ama intikamımı da alacağım,'' dedim. Memnun bir şekilde evden çıktı. Şimdiden plan yapmaya başlamalıydım. Ona acı çektirecek bir şey olmalıydı. Aklıma çok şeytani bir fikir gelmişti. Ateşe ateşle karşılık verecektim. Ve intikamım cidden acı olacaktı. Bunu ona ödetecektim.

Yeni bölüm nasıl oldu sizce? Acaba Rüya'nın intikam planı ne *-* Tahminler gelsin yoruma.

Yalın'ın Rüya'sı #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin