YR-7

728 31 0
                                    

Multimedia-Hayal (aslında benim kuzenim)

Beni üzdüğü zaman çok pişman olduğundan falan bahsediyordu.Daha fazlasını okumayacaktım.Benimle ilgili olsa da bunu yapamazdım.Ben başkalarının hayatına burnumu sokacak kadar yüzsüz değildim.Her ne yazarsa yazsın...Şimdi başladığım işi bitirmek zorundaydım.Günlüğü yerine koymalıydım.Ama en son Rüya evdeydi.Pencereye tırmanamazdım.Odasında olabilirdi.Ne yapacaktım ki ben?Neden böyle işlere kalkışıyordum ki?

-Rüya'dan-

Kapı çaldı.Herhalde babam gelmişti.Kapıya doğru ilerledim.Kapı deliğinden baktım.Babam ve yanında bir bebek vardı. Hemen kapıyı açtım.Babama

''Bu bebek kim?''diye bir soru yönelttim.Babam

''Sakin ol içeri geçelim her şeyi anlatacağım.'' dedi.Oturma odasının kapısına doğru ilerlemeye başladık.Kimdi bu bebek ya?

Oturma odasına geçtiğimizde ben heyecanla oturup babamın konuşmasını beklerken babam kendine bir çay istedi.Ben de kendime ne istersem onu içecektim.Herhalde uzun bir konuşma olacaktı çünkü babam durup dururken içecek bir şeyler istemezdi.

Ezgi Abla'da evde yoktu.Yani işler bana kalmıştı.Hemen babamla konuşmak istediğimden işlerimi hızlıca bitirmek için mutfağa gittim.Kettle'a(ketıl diye okunuyor) su doldurdukan sonra dolaba yöneldim.Dolapta ıce tea vardı.Onu da kendim için bir bardağa doldurdum.Kettle'daki suyun kaynamasını beklerken dolapta atıştırmalık bir şeyler var mı diye baktım.Sadece bitter çikolata vardı.Onu da hızla mideme indirdikten sonra nihayet kettle'daki su kaynamıştı.Suyu alıp çayı demlediğimde terekten bir tepsi bulup çıkardım.Kendi ıce tea'mi ve babamın çayını tepsiye koyduktan sonra tepsiyi aldım ve oturma odasına geçtim.Tam babam konuşmaya başlayacaktı ki kapı zili çaldı.Homurdanarak kapıyı açtım.Annem gelmişti.Pardon,ona Merve Teyze demeliydim.Gerçek annem değildi sonuçta.Merve Teyze bu aralar eve pek gelmiyordu.Ama bunun sebebini sonra öğrencektim.Şimdi şu bebeğin kimin nesi olduğunu öğrenmek istiyordum.Benim bu kadar meraklanmama rağmen Merve Teyze babama hiç soru sormadı.Galiba şu bebeğin kim olduğunu biliyordu.Aslında bebek sayılmazdı.2 yaşına basmış görünüyordu.Babam konuşmaya başladığında düşüncelerimden kurtuldum.

''Adı Hayal.Annen 2 yıl önce doğum yapmış ama bunu bize söylememiş.Geçen gün bana telefonda Hayal'in 2 yıldır onunla büyüdüğünü,ama artık ona bakamayacağını söyledi.Tek başına bu biraz zor tabi.Sonra benden Hayal'e bakıp bakamayacağımı sordu.Ben de kabul ettim ve 3 gün önce Hayal geldi.''dedikten sonra kafamı Merve Teyzeye çevirdim.'Doğru.' der gibi kafasını salladı.İkiside onayladığına göre bu doğruydu.

Ben bu kadar karışık bir olayı kaldıramazdım.Bu yüzden aceleyle

''Neyse.Ben odama gidiyorum.'' dedim.Merve Teyzede benden hemen sonra

''Hayal bu gece senin yanında kalıcak ona dikkat et.'' dedi.

''Tamam'' diye geçiştirerek odama gittim.Hiç tanımadığım bir kızı sevmemi ve koruyup kollamamı benden nasıl beklerdi?Hayal'i ilk defa görüyordum.Onun nelerden hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyordum.Onu neşelendiremezdim.Bebek bakmaktan da anlamazdım zaten.Onun ihtiyaçlarını da gideremezdim.

Bu düşünceler arasında odama girdim.Yaklaşık yarım saat hiç bir şey yapmadan bekledim.Sonra annem Hayal'i getirdi.Uyuyordu.Biraz kenara kaydım.Yatağımın geniş olmasından ve yorganını toplamaktan hep şikayet ederdim.Ama ilk defa işime yarıyordu yatağın genişliği.Benim uykum yoktu. Ama madem Hayal uyuyordu,ses çıkarmayacaktım.Ne kadar onu istemesemde kardeşimdi ve bu tatlılığıyla insanı kendinden nefret ettiremiyordu.Artık Hayal'den nefret etmiyordum.Hatta onu sevmeye bile başlamıştım.Ama sadece birazcık.

                                                                                           ***

Gecenin bir yarısı daha güneş bile doğmadan Hayal'in çığlıklarıyla uyandım.Yanımdaki çalar saate baktığımda saatin daha 03:30 olduğunu fark ettim.Hayal ne istiyor diye kontrol etmek için baktığımda ona

''Mama mı istiyorsun?'' diye sordum.Hayal olumsuz anlamda başını salladı.Karnı acıkmamıştı.Belki altına yapmış olabilirdi.Onu kucağıma alıp altını kokladım.Hayır,altı pis değildi.Ama dokunduğumda bez de hissetmiyordum.Belki de Hayal beze değil, tuvalete yapardı.

''Tuvaletin mi var?'' diye sordum bu kez karşımda cırlayan bebeğe. Yine olumsuz anlamda başını salladı.Son bir kez şansımı deneyerek

''Noldu peki?'' dediğimde yatağın altını gösterdi.Yatağın altında ne olabilirdi ki?

Yatağın altına baktığımda elinde günlüğümü tutan biriyle karşılaştım.Karanlık olduğu için yüzünü tam olarak anlayamamıştım.O yüzden yataktan kalkıp ışığı açtım ve yatağın altına tekrar baktım.Bu sefer orda kimseyi görememiştim.Belki de az önce halisünasyon görmüştüm.Belki de görmemiştim.Emin olmak için Hayal'e

''Nerde?'' diye bir soru yönelttim.Bu seferde balkonu gösterdi. Balkonun kapısını açıp baktığımda Yalın'ı gördüm.

''Geç içeri!'' diye bağırdım ona.Fazla üstelemeden odama girdi. Yatağıma oturmaya yeltendiğinde kolunu tutup

''Napıyorsun sen!Önce bana bir açıklama borçlusun.'' dedim yüksek sesle.Hiçbir şey söylemeden elindeki günlüğümü ve anahtarını gösterdi.

''Günlüğümü mü okudun!'' dedim hayretle.Yalın yine sessiz kalmayı tercih etti ve 'Evet' anlamında kafasını salladı.

''Sana inanamıyorum!'' diye ona çıkışırken sesim yine yüksek çıkmıştı.Yalın'da bundan dolayı başını öne eğip mahcup bir şekilde bana baktı.Sanırım biraz yumuşamalıydım.Öfkeme hakim olmaya çalışarak

''Neden yaptın söyle bir şey?'' diye sordum Yalın'a.Bu sefer konuşmakyan yanaydı.

''Sadece benim hakkımdaki gerçek düşüncelerini öğrenmek istedim.Affet beni.'' dedi.Ne yani ona aşık olduğumu öğrenmiş miydi?Bu bilgi –hatta sır- sadece kendime sakladıklarımdandı. Almira'ya bile söylememişken Yalın öğrenmişti bu sırrımı.Tamam onunla ilgili bir sırdı ama benim sırrımdı ve günlüğümü izinsiz almıştı.Bütün anılarımı okumuştu.Sadece Ada'nın bildiği sırlarımı da okumuştu.Kendini ne sanıyordu bu?Ona öfkeliydim ve sanırım onunla iyi geçinme planlarım burda sona erebilirdi.Çünkü beni cidden çok sinirlendirmişti.

''Yalın sen kendini ne sanıyorsun ya?Sen benim günlüğümü alıp okuma cesaretini nerde buluyorsun?Bu BENİM günlüğüm!BENİM -sadece kendime özel- sırlarım!O günlükte sadece Almira'nın bildiği sırlar vardı ve sen onları okudun!Kimsenin bilmesini istemediğim sırlarımı okudun!Resmen hayatıma karıştın ya!Şimdi günlüğümü ve anahtarını bırak ve DEFOL!BİR DAHA DA KARŞIMA ÇIKMA!'' diyerek Yalın'a bütün öfkemi kustum.O sırada Hayal'de sakinc bizi dinliyordu.Yalın'sa yine üzülmüş gibiydi ve masum gözüküyordu.Ama bu sefer ona acımayacaktım.Benim günlüğümü okumuştu.Sahte ailemle ilgili,benimle ilgili ve gerçek annemle ilgili her şey yazıyordu o günlükte.O da muhtemelen hepsini okumuştu ve böyle bir şeye asla tahammülüm yoktu.Benim günlüğüm bana özeldi ve bazı sırları sadece Almira,bazılarını da sadece ben biliyordum.Şimdi sırlarıma Yalın'da ortak olmuştu.

Belki de bu iyi bi şeydi.Bir sorunum olduğunda ona geçmişte neler yaşadığımı anlatmak zorunda kalmayacaktım.Sadece o an neden üzüldüğümü anlatacaktım.Böylece daha kolay iletişim kurabilirdik.Bu kısmı iyiydi.Ama sırlarıma izinsiz ortak olması... İşte bu kötü bir şeydi.Hayatımda yaşadığım en kötü şey.

Daha fazla düşünüp üzüntülere boğulmak istemediğimden Hayal'i yatırdıktan sonra kendimde yatağa girdim.Yorganı üstümüze çektim ve Hayal'i kucaklayıp uyudum.

Yalın'ın Rüya'sı #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin