YR-42

215 14 20
                                    

''Eee ne oldu da evi bu kadar dağıtabildin? Ama bence yine de kafanı dağıtmadığına şükretmeliyim.''

Yiğit'in bu esprisine bir kahkaha patlattım.

''Boşver. Bir ara anlatırım. Uzun hikaye.''

''Bak anlatmazsan çok fena bozulurum ona göre.''

Bu sefer birlikte güldük. Neredeyse akşama kadar orada oturduktan sonra eve gittiğimizde, evin bıraktığımız halinden eser kalmamıştı. Tertemizdi.

''Rüya, istersen bugün bizde kalabilirsin. Hani evde teksin ya...''

Yiğit'in bu teklifi üzerine şaşırsam da bir şey belli etmedim.

''Teşekkür ederim Yiğit ama gerek yok. Hem zaten benim Hayal'e bakmam lazım.''

''Bir de o var değil mi? Peki hem okula gitmek, hem de ona bakmak senin için zor olmayacak mı?''

''Bir şey bulurum artık.''

''Bakıcı falan tuttun mu?''

''Saçmalama!'' Biraz yüksek sesle konuşmuştum sanırım. Sesimi alçaltıp konuştum.

''Şey... Ben bakıcılara pek güvenmiyorum da...''

''Ama sen okuldayken Hayal evde tek olacak.''

''Konuyu uzatma da ne söylemek istiyorsan söyle.''

''Diyorum ki, benim annemin bir arkadaşı var. Bakıcılık yapıyor ama bu sıralar çok evlere çağırılmıyor. Hayal'e o bakabilir.''

''Ama Yiğit, ben o kadına para veremem ki. O da para vermeden niye iş yapsın?''

Yiğit biraz düşündü. Ardından cevap verdi.

''Parasını ben veririm.''

''Olmaz.''

''Niye olmasın? Sana yardım ediyorum işte niye geri çeviriyorsun?''

''Kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum. Ve kimseye muhtaç olmadan yaşamak. Eğer bir gün herhangi bir sebepten dolayı para veremezsen ne olacak?''

''Saçmalama niye vermeyeyim Rüya?''

''Ya istemiyorum.''

''Peki.''

Yiğit toparlandı ve gitti. Ben de bu sırada Hayal'le ne yapacağımı düşünüyordum. Cidden ne yapacaktım?

Ben böyle kara kara düşünürken telefonum çaldı. Bilmediğim bir numara arıyordu.

''Alo?''

''Rüya hemen İstanbul'a gelmen gerek.''

''Hayır.''

''Durum annenle ilgili!''

Ve babam telefonu yüzüme kapattı. Hangi yüzle beni arıyordu? Ona inat olsun diye İstanbul'a gitmek istemiyordum ama konu annem olunca gitmem gerektiğini düşünüyordum. Ve mecburen Hayal'i de yanıma almak zorundaydım.

Gitmem gerekiyordu ama babamın suratını dahi görmek istemiyordum. Ama babam turnayı gözünden vurmuştu. Annemi kullanarak beni ikna etmeyi başarmıştı. Ve ben bir kez daha ona yenilmiştim.

Nasıl oldu? Bence güzel....

Yalın'ın Rüya'sı #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin