Yalın'ın Rüya'sı #Wattys2016

YR-5

Multimedia-Rüya'nın odası

-Yalın'dan-

Rüya duygusuz, pislik bir canavardan başka bir şey değildi. Evet bana aşık olabilirdi ama bu onu iyi biri yapmazdı. Hem de hiç! Çünkü o Deniz'in yanında beni kovmuş ve beni Deniz'e ezik göstermişti. Ona göre eziktim zaten. Hayatında hiç bara gitmemiş, hiç sigara ve alkol kullanmamış bi eziktim. Ve Rüya o sözleriyle her gün beni daha da eziyordu. Gittikçe dibe batıyordum. Çıkamıyordum da. O pislik Rüya beni her gün ezmeseydi çıkabilirdim. Ama eziyordu işte. Bana aşık olduğunu söylüyordu ama ertesi gün beni istemediğini açıkça belirtiyordu. Ama benim hakkımdaki gerçek duygularını öğrenmeliydim. Tam onu arayacağım sırada telefonun cebimde titreştiğini hissettim. Kimin aradığına bile bakmadan telefonu kulağıma götürdüm ve

''Efendim?'' dedim sinirlerime hakim olmaya çalışarak. Telefonun diğer ucundaki ses

''Yalın ben...'' dedi ve onu anında tanıdım. Rüya'ydı.Hangi cüretle arıyordu bu kız beni?

''Beni arama Rüya,'' dedim sinirle. Tam telefonu kapatıyordum ki Rüya'nın

''Dur kapatma!'' diye bağıran sesini duydum.

''Ne var Rüya ne!'' diye bağırdım. Belki fazla yüksek sesle bağırmıştım ama Rüya'nın bana yaptıklarına bakarak azdı bile.

''İstediğim şey sadece birkaç sorumu cevaplaman,'' dedi Rüya. Benim aksime o gayet sakindi. Belki birazcık da hüzünlü. Ama onun ruh hali beni hiç ilgilendirmezdi.

Belki ben de birazcık sakinleşmeyi deneyebilirdim. Birazcık.

''Dinliyorum,'' dedim sakin olmaya çalışarak.

''Ben tatlı mıyım?'' diye sordu Rüya hevesle.Tatlı mı?Delirmiş miydi bu kız?Tabi ki tatlı değildi!

''Değilsin,'' dedim gülmeme engel olmaya çalışarak.

''Yaa,'' diye bi ses geldi telefonun diğer ucundan. Sesi hayal kırıklığına uğramış gibiydi. Ama benim ilgi alanıma girmiyordu. Bu onun sorunuydu.

''Hadi ikinci soru,'' dedim aceleyle. Rüya'da sonunda kendini toplamayı başarınca

''Ben gitsem arkamdan ağlar mısın?'' dedi. Bu öncekilerden çok daha saçma bi soruydu.

''Yanımda bile değilken nasıl gideceksin?''

Her olumsuz cümlemde üzüldüğünü hissediyordum ve bu beni yıpratıyordu. Benim her olumsuz cevabımdan sonra Rüya soru sorarken sesi daha hüzünlü ve hayal kırıklığına uğramış gibi çıkıyordu. Ama şu an Rüya'ya acımanın vakti değildi.

Uzun bir sessizlikten sonra Rüya 4. Soruyu sordu.

''Beni seviyor musun?'' Bu soru biraz kafa karıştırıcıydı. Çünkü bazen ondan bin kere nefret ederken, bazen de onun dünyanın en mükemmel varlığı olduğunu düşünüyordum. Öyle zamanlarda ona çok değer veriyordum. Sonuç olarak onu uzaktan seviyorum diyebiliriz. Ama arkadaş anlamında sevdiğim için Rüya'nın sorusunu

'' Sevmiyorum,'' olarak cevapladım.

''Beni mi seçersin hayatını mı?'' Bu kız iyice saçmalamaya başlamıştı. Tabi ki hayatımı seçerdim!

''Hayatımı,'' dedim sakin olmaya çalışarak. Ama bunu pek başaramamıştım çünkü Rüya'nın şu saçma sorularından bıkmış durumdaydım. Bu sorunun son soru olmasını umuyordum. Rüya'da beni doğrulayarak

''Peki,bu son soru,'' dedi. Sonunda içim biraz olsun rahatlamıştı ve sinirimi atabilmiştim. Şu soru saçmalığını bitirmek için heyecanla son soruyu beklemeye başladım. Nihayet Rüya konuştu.