Multimedia- Rüya'nın partiye giderken giydikleri
1K (yani 1000 okuyucu) 'ya özel çok bomba gibi bir bölümle karşınızdayız. Umarım beğenirsiniz çünkü bence çok bomba bir bölüm oldu. Çünkü 1K olduğumuz için çok mutlu olduk. (kuzenim ve ben) Ve bu mutlulukla çok bomba şeyler yazdık. Umarım ileriki zamanlarda 2K oluruz. Neyse çok uzattım bölüme geçelim :D
Bir şey demedi. Sadece gülümsedi. Ben de gülümseyerek Yalın'ın telefonunu aldım ve 'Rüya'm' yazan ismi görünce bunun ben olduğumu anladım. Hemen ismi değiştirip 'Mutluluk Perim' yaptım. Kendi telefonumda da Yalın'ın ismini 'Kurabiyem' yaptım. Gülümseyerek ona baktım ve konuştum.
''Tamam. Şimdi oldu.''
Yalın tam ağzını açmıştı içeri Alev ve Derya Hanım girdi. Derya Hanım oldukça sinirli görünüyordu. Alev ise somurtuyordu. Derya Hanım Alev'e kaş göz işareti yapıp konuştu.
''Ben sizi Alev'le baş başa bırakayım,'' dedi ve gitti. Alev'e 'ne var?' der gibi baktım. Alev beni tersleyerek konuştu. Zaten ondan başka bir şey beklemiyordum.
''Derya Hanım senden özür dilememi falan istedi. Ama bunu yapmayacağım haberiniz olsun.''
''Senden de bunu bekliyordum zaten,'' diye bıkkın bir şekilde konuştum.
''Bekle bekle. Sen daha çok beklersin bu tipinle. Tipe bak sifon çek.''
''Ben tipine bakılıp sifon çekilecek kişiysem, sen ancak o sifonun yanındaki tuvalet olabilirsin.''
Yalın'dan bir kıkırdama gelince Alev hızla ona döndü ve,
''Kapa çeneni!'' diye bağırdı.
''Ne oldu Alev? Benden lafı yiyince Yalın'a mı döndün? Yoksa soktuğum laflar alevini mi söndürdü?'' diye alaycı bir biçimde konuştum.
''Bir de sokabilsen...''
''Lafları sokamasam yer miydin?''
Alev sinirle ayağını yere vurdu ve sinirden çığlık attı. O odadan çıkarken arkasından el sallıyordum.
''Yalın artık derse girelim.''
Ve öğretmenler odasından çıktık. Biraz ilerledikten sonra ayrılmak zorunda kaldık çünkü yollarımız ters düşüyordu. Ben kendi sınıfıma doğru yöneldim. Sınıfın kapısının yanındayken birden karşıma Yiğit çıktı. Beni duvara sıkıştırdı. Yine!
''Ya senin beni duvara yapıştırmak gibi bir hobin mi var?''
''Öyle bir hobim yok tabi ki. İşim gücüm yok da seninle mi uğraşacağım?''
''O zaman şunu yapmaktan vazgeç,'' dedim gözlerimi kısarak.
''Yeni haberleri bu şekilde vermek daha çok hoşuma gidiyor,'' deyip kıkırdadı Yiğit. Ardından devam etti. ''Yarın, saat 11:30'da başlayacak olan partime geliyorsun,'' diye emir vermeye kalkıştı bana.
''Hey, yavaş ol! Bana emredemezsin!''
Güldükten sonra konuştu.
''Evet sana emre demem. Çünkü Emre erkek ismi.''
''Gergin havayı yumuşatmaya mı çalışıyorsun, yoksa kendini Cem Yılmaz mı sanıyorsun?'' diye lafı yapıştırdım.
''Kendimi Cem Yılmaz sansaydım insanları güldürmekle uğraşırdım. Bir tane palyaçonun mizahını geliştirmeye çalışmazdım,'' diyerek asıl lafı sokan Yiğit oldu.
''Sen önce kendini 'biraz mütevazi olmak' konusunda geliştir, benim mizahımı sonra halledersin,'' deyip sırıttım.
''Mütevazi olmak istesem bunu yapardım.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalın'ın Rüya'sı #Wattys2016
Teen FictionRüya'nın babasının şirketi hiç beklenmedik bi anda çöküşe geçer. Bu sırada Rüya'nın başına moral bozucu olaylar üst üste gelir. Ve o kötü kız,yolda gördüğü bi çocuğa aşık olur. Bir ilişkiye girdiklerinde Rüya yavaş yavaş değişir. İçinde tuttuğu her...