#1

1.3K 50 12
                                    

Fotoğraf: Kim Shin Yeong

---

"Arisa napıyorsun?"

"Eşyalarımı topluyorum."

Anlamamış bir biçimde bana baktı ve bende işaret parmağımla alnında ittirip yatağa düşmesini sağladım. Etraftaki dağınıklığı ve bavul dışında her yerde olan kıyafetlerini gösterdim.

"Bu şekilde mi?"

"Senin gibi psikopat olmadığım için özür dilerin ShinYeong."

Sinirle ofladım ve dağıttığı şeyleri düzgünce katlayıp bavula yerleştirdim. Yarın uçağa binecektik ve her şeyi son güne bırakmıştı.

"Çok fazla kaşlarını çatma kırışıklıkların erken çıkacak."

Ona yerdeki boş sırt çantasını fırlattım ama havada yakalayıp sipariş ettiğimiz sushiden yedi.

"O çantayı yanına alıcaksın ona göre eşya koy içine."

"Tamam anne."

Dern bir nefes alıp rahatlamaya çalıştım. Panik bir insandım ve ülkeme geri döneceğim için kendimi garip hissediyordum. Liseyi okumak için Gwangju'dan Hongkong'a taşınmıştım ve şimdi de Koreye geri dönüyordum. Yagi Arisa ile burada tanıştım ve o Japon. Eğlence amaçlı youtube a koyduğumuz kpop cover danslar birçok ajansın dikkatini çekeceğini hiç düşünmemiştik ve şimdi yg entertainment ile sözleşme imzalamak için koreye gidiyorduk.

Suratıma içi dolu çanta fırlatılınca Arisa'ya olabildiğinde kötü bakışlar attım ve ağzıma sushi tıkıp 'çantayı hazırladım' diye bağırıp odadan çıktı. Çantayı açtım ve içindekileri döktüm çünkü full oyuncak doluydu ve hayatımda birkez daha neden arkadaş olduğumuzu sorguladım.
--
Telefonum çalınca Arisa'nın kafasını üstümden ittim.
"Oppaa~ neden bu kadar geç aradın?"

"Seungri mi arayan."

Onu onaylayan bir ses çıkardığımda kafasını kadraja sokup saçma sapan bağırmaya başladı. Seungri gülerken Arisa'yı kadrajdan çıkarmaya çalışıyordum.

"ShinYeong saat kaçta burada olucaksınız?"

"Akşam 8'de"

Hala Arisa'yla boğuşuyordum.

"Annemlerde gelicek havaalanına."

"Oppa bir saniye bekle lütfen."

Kamerayı koltuğa koyup Arisa'yla boğuşmaya devam ettim ve sonunda acıktığında hareketleri yavaşladı ve sakince oturup suratıma bakmaya başladı. Bu yemek yap bakışıydı. Telefonu elime alıp koltuktan kalktım ve mutfağa ilerledim Arisa'da peşimden geliyordu.

"Acıktı di mi?"

"Şaşırtıcı bir şey değil."

"Birlikte çalışacağımıza inanmıyorum. 16 sene arkadaşlıktan sonra bi de iş arkadaşı olucaz."

"Biraz korkutucu."

Arisa masaya oturup beni izlerken patatesleri doğramaya başlamıştım. Ağzını şapırdatı ve sonra konuşmaya başladı.

"Susadım."

"Kalk al."

"Susamamışım."

Seungri gülünce ona odaklandım. Çok uzun süredir arkadaştık ama bu güldüğünde onu yakışıklı bulmadığım anlamına gelmiyordu. Ama hayır ona aşık falan değilim.

"Oppa yarın bizi almayı unutma."

"Ah Shinyeong-ah~ buraya geldiğinde bir süre bizimle aynı evde yaşayacaksınız umarım sorun olmaz?"

"Bizimle?"

"Grubumla."

Yavaşça yutkundum ve düşünmeye başladım. 5 erkek ve iki kız biraz garip olucaktı.

"Yani benim işin sorun olmaz ve Arisa'yı beslediğimiz sürece onun içinde sorun olacağını sanmıyorum."

Arisa tekrar ağzını şapırdatınca ona döndüm.

"Susadım"

"Kalk al"

"Susama-"

Kafasına vurduğumda sözü yarıda kaldı. Biraz daha seungriyle konuştum ve sonra yemek yatıp uyuduk. Yeni hayatımızın nasıl olacağını hiç bilmiyordum ama bu ev işi beni ürkütüyordu.

Uri Saranghaji MarayoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin