1 hafta.
Jiyong'un arabası bizim kapının önünde duralı tam 1 hafta oluyordu. Birkaç kere gitmesini söylemiştim ama o inatla ben onu dinlemeye hazır olana kadar burada duracağını söylüyordu ama farkında değildi ki.. Ben onu her zaman dinlerim sadece onun bazı şeyleri netleştirmesi gerekiyordu.Haberler almış başını gitmişti. Tabii ki birileri bir idolün ünlü olmayan bir kızın kapısının önünde 1 haftadır beklediğini farketmişti.
Arisa odamda perdeyi aralamış dışarı bakıyordu.
"Onun artık cidden gitmesi gerek. Seni ne kadar zor duruma soktuğunun farkında değil mi? Saesangların seni bulması an meselesi."
Hepimizin en asıllı korkusu buydu. Eğer saesang fanlar beni bulursa yakamı bırakmazlardı.
"Kaç kere söyledim dinlemiyor."
Taehyung oflayarak oturduğu yatağımda geriye doğru uzandı. Başını bacaklarımın üstüne koydu.
"Hepimizi eve kitledi resmen. Gidip dövemiyorum da hayranları öldürür beni."
sessizce kıkırdayıp saçını sevdim.
"İlla bir gün gidicek çocuklar. Nişan haberleri yalanlanmadığına göre hala bir düğün günü var demektir. O zaman da gitmezse artık arabasını patlatmayı düşünebiliriz."
"Bu puşt acıkmıyor mu?"
Jimin derin bir nefes alıp kendini koltuğa atarken sorduğu soruya başından beri camdan bakan Arisa cevapladı.
"Bir sürü hayranı var. Fırsat kollayıp yemek getiriyolar sürekli."
Sinirli bir biçimde Arisa'ya bakarken Taehyung ona ulaşamadığımı anlamış gibi Arisa'ya ufak bi tekme attı.
"Gir artık içeri. Yüz buluyodur sürekli onu izlediğini görünce."
Taehyung'un kafasına hafifçe iki kere vurup tekrar oturmasını sağladım ve yerimden kalkıp mutfağa yürüdüm. Peşimden geldiğini biliyordum. 1 haftadır sürekli olarak yemekleri ikimiz yapıyoduk. Benim kafam dağılıyordu çünkü kendisi berbat bir yardımcıydı. Sürekli etrafı dağıtıyordu ve okb si olan biri için bu beni zorluyordu ama şu anda tek iyi gelen şey temizlik yapmaktı. Etrafı toparladıkça kafamın da toparlandığını hissediyordum.
—
Uzun bir yemek yeme maratonundan sonra dördümüz de kendimizi bahçedeki salıncaklara atmıştık ve Jiyong bizim dışarı çıktığımızı görünce arabadan çıkıp bize doğru ilerlemeye başlamıştı. Sonunda sadece durup izlemek yerine harekete geçmek aklına gelmişti.
Arabadan çıktığında boynunu ve sırtını esneterek yürüyordu. Azıcık içim acımıştı. 1 haftadır arabada olduğu için her yeri tutulmuş olmalıydı.
"ShinYeong konuşmamız lazım."
Tarhyung tekrardan oflayarak yerinde dikildi ve sıkılmış gözlerini Jiyong'a dikti.
"Seninle konuşmayacağını ne zaman anlayacaksın."
Jiyong bir saniye bile gözlerini üzerimden ayırmamıştı. Kendimi garip hissediyordum. Biraz daha bana böyle istekli bakarsa yerimden zıplayarak kucağına çıkıcaktım ama hormonlarıma sahip çıkmam gerekiyordu. En azından şimdilik.
"Ben neden seninle bu kadar konuşmak istediğimi anladım. Lütfen beni dinle."
Taehyung tam bir şey daha diyecekti ki sözünü kestim.
"Bizi yalnız bırakın."
Üçü de suratıma saçma bir bakış attıları 'saçmalıyosun şu an kendine gel' tarzında bakışlardı. Saçmaladığımı biliyordum ama konuşalım ve bitsin istiyordum. Sıkılmıştım artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uri Saranghaji Marayo
FanfictionKim Shin Yeong koreli bir kız ve liseyi Hongkong'da okudu. En iyi arkadaşı Yagi Arisa o bir Japon. Youtube'a koydukları cover dance videoları sayesinde yg entertainment ile sözleşme imzalamak için koreye taşınıyolar ve uzun bir süre Shin Yeong'un ço...