Fotoğraf: ShinYeong'un giydikleri
--
Güneşin ölümcül ışınlarıyla ve iğrenç bir baş ağrısıyla yataktan doğruldum ve çıplak olduğumu farketmem 5 saniyemi aldı. Ne olduğunu hatırlamaya başladığımda yanımın boş olduğunu farkettim. Tabiki tüymüştü ve burada olmaması ilk defa işime gelmişti. Hayatımın en garip ve rahatsız edici sahnesini yaşamak istemiyordum.Üstüme sabahlığımı geçirip banyoya ilerledim ve duş aldım ve üstümü giyinmek için odama girince Arisa'nın sabırsız bir biçimde beni beklemesine şaşırdım. İlk defa önünde giyinmediğim için rahat bir biçimde üzerimi giymeye başladım.
"Dün gece ne olduğuna inanmayacaksın!"
İçimden sende dedikten sonra ona sorar bakışlar attık.
"SeungHyun bana çıkma teklifi etti."
Ve bizde JiYong'la seviştik. Ona gülümsedim ve detaylarını anlatmasını istedim.
"Gece saçma videolar çekerken Taeyang odaya girdi ve bize yastık fırlatıp sessiz olmamızı söyledikten sonra SeungHyun beni öpmeye başladı ve saçma bir biçimde sexten sonra bana oppa demelisin baskısında bulundu. Sonra da -ki ben şarabın etkisinde olduğunu düşünüyorum- bana çıkma teklifi etti ve uyuyakaldı. "
"İnanmıyorum Arisa bu mükemmel bir şey. Sana 1 ay vermiştim 2 haftanı aldı. Tebrik ederim"
"Teşekkürler ShinYeong. Siz ne yaptınız dün. Fazla samimi görünüyordunuz?"
Sexten sonra tüydü.
"Hiç dışarı çıkıp biraz dolaştık ve birkaç bir şey içtikten sonra eve geldik. Önemli bir şey olmadı."
Biliyorum o benim en iyi arkadaşım. Ama olayı ben hazmetmeden ona anlatamam. Önce ne yapmam gerektiğine karar vermeliydim.
Bana imalı bir gülüş attıktan sonra kendi odasından çıkan SeungHyun'un ona sarılmasına izin verip mutfağa indiler ve bende saçlarımı havludan kurtarıp örmeye başladım. Kahvaltıda yine aynı yerlerimizdeydik ki bu JiYong hemen yanımda demekti ve Seungri masa sonundan beni dikizliyor anlamına geliyordu. Kesinlikle bu evden taşınmalıydım.
"Dün gece siz ikiniz o kadar çok ses çıkardınız ki uykumun ortasında uyanmak zorunda kaldım."
Taeyang bize bakıp konuşunca JiYongla dehşete düşmüş bir biçimde ona baktık. Eğer bizi sex sırasında duymuşsa kesinlikle yeni kimlik çıkartıp ülke değiştirecektim.
"Hepimizin kapısına vurarak yürüdüğünüzü biliyor muydunuz?"
Sakince nefesimi dışarıya verince JiYong'da aynısını yaptı ve bir saniyeliğine göz teması kurduk ama hemen önümdeki tabağımı dikizlemeye geri döndüm. Arisa şüpheyle bana bakınca kaşlarımı ne anlamında kaldırdım ama bakışını sürdürdü. Maknaeler korkunç olmadıklarını ne zaman anlayacaklar acaba?
Telefonum titreyince masadaki ölüm sessizliği ve SeungHyun ile Arisa nın saçma aşk gösterisi kosa süreyle kesildi.
'Gerçekten konuşmamız lazım. -tae'
'Konuşacak bir şeyimiz yok'
'Var ShinYeong ve sende biliyorsun. '
Arisa tekrar şüpheyle bana döndüğünde masadan kalktım ve odama geçtim. Hiçbir güç bana bulaşıkları bırakamazdı. Odama geçtiğimde taehyung aradı ve biraz bekledikten sonra açma kararı aldım.
"Efendim."
"Bugün buluşabilir miyiz?"
"Hayır Taehyung seninle bir daha buluşmicam."
"O çocuk istedi diye mi? Başına buyruk olduğunu sanıyordum."
"Hayır onunla alakası yok."
"Hadi ama ShinYeong. Seni yemeyeceğim ya."
"Ondan şüpheliyim."
"Bak biliyorum çok kötü hatalarım oldu ama bu iki sene öncey- lütfen gelir misin?"
"Nereye?"
"Adresi mesaj atıcam."
"Tamam"Telefonu kapattıktan sonra hava durumuna baktım ve Korede kışın neden bu kadar ağır geçtiğini düşünmeye başladım. Beyaz kışlık elbisemin üstüne pembe uzun kabanımı giyip beyaz diz üstü çoraplarımı giydim ve gönderdiği adrese gitmek için odamdan çıktığım sırada JiYong da kendi odasına giriyordu ve yine saçma bir şekilde bir saniye kadar bir sürede gözlerimiz buluştu ve ben öksürüp yere bakarak yürümeye devam ettim. Kapısının önünde ensesini kaşıyarak durdu.
"Şey b-bir yere mi gidiceksin?"
Benimle konuşunca olduğum yerde kaldım ve ona dönmeden onu onayladım.
"İstersen seni bırakabilirim?"
"Gerek yok kendim giderim teşekkür ederim."
Ben yürümeye devam ettiğimde odasının kapısı kapandı ve derin bir nefes aldım. Aramızın garip olacağını tahmin etmiştim ama bu kadarını beklemiyordum. Kapıya ulaştığımda dışarı çıkmak üzere olan Seungriyle karşılaştım ve bana saçma bir gülüş atınca onu görmemezlikten gelip odamdayken çağırdığım taksiye bindim.
Gerçekten bu evden taşınmalıydım. Hatta mümkünse bu ülkeden. Beni öldürmeye çalışan ve sikip atan iki çocukla aynı evde yaşıyordum ve başka sikip atanla buluşmak için şuanda bu soğukta dışarı çıkmıştım. Hayatım ne zaman bu kadar karamsarlaşmıştı.
Taehyung'u bankta otururken gördüğümde ona doğru ilerleyip yanına oturdum.
"Güzel görünüyorsun."
Bana gülümseyince içim eridi ama dışarıdan soğuk bir ifade takınıp ona baktım.
"Neden buradayız Taehyung?"
"Bana eskiden Tae diyordun."
"Evet bir haftalık kısa bir süre içerisinde."
Bugün attığım ve atacağım dissleri düşününce yine havandasın ShinYeong diye kendimi pohpohladım.
"Ben sadece her şey için üzgün olduğumu söylemek istedim. "
"Güzel ama seni affetmicem Taehyung."
"Biliyorum."
Umutsuzca başını öne eğdiğinde aslında o kadar da kusursuz olmadığını farkettim. Büyük kulakları vardı ve çene yapısı garipti burnu da kaydırağa benziyordu. Neden bu kadar etkilendiğimi eve gidince kendimle tartışma kararı aldım.
"Eğer diyeceğini dediysen gidebilir miyim?"
"Beni affetmen için hiç mi bir şans yok."
"Bilmiyorum Taehyung. Aynı şeyleri bir daha yaşamak istemiyorum."
Anladım anlamında başını hareket ettirdiğinde banktan kalktım ve eve yürüyerek gitme kararı aldım. Soğukta düşünmek en mantıklısıydı.
--
"Arisa seninle bir şey konuşmalıyım. ""Seni dinliyorum Yeong"
Derin bir nefes aldım ve yatağına oturdum.
"Ben taşınma kararı aldım. Sende benimle mi gelmek ister misin yoksa burada mı kalmak istersin bilmiyorum ama benim buradan taşınmam lazım."
![](https://img.wattpad.com/cover/48093794-288-k808158.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uri Saranghaji Marayo
FanficKim Shin Yeong koreli bir kız ve liseyi Hongkong'da okudu. En iyi arkadaşı Yagi Arisa o bir Japon. Youtube'a koydukları cover dance videoları sayesinde yg entertainment ile sözleşme imzalamak için koreye taşınıyolar ve uzun bir süre Shin Yeong'un ço...