Uri Saranghaji Marayo

#13

Fotoğraf : Jimin ve Taehyung
--
"Taehyung-ah~~. Canın her istediğinde beni arıyamazsın!"
"ShinYeong önemli olmasa bu saatte aramazdım."

Yatakta doğrulup gözlerimi ovuşturdum ve saate baktım. Gece 2 ydi ve bu eski fuckboy çocuğun araması için uygun bir zaman değildi.

"Ne oldu~"
"Yeni uyandığında tatlı konuştuğunu bilmiyordum. Seninle rahat konuşabilir miyim?"
"Hayır. Ne olduğunu söylemiceksen kapatıyorumm."
"Jimin. Jimin burada Seul'da"

Bir anda yataktan kalktım ve uykumun tamamen açıldığını hissettim.

"Bu nasıl oluyor bana söylesene?! Hayatımızı mahveden insanlar teker teker yaşadığımız yere mi geliyorsunuz?!"
"Hepimiz buralıyız ShinYeong. Uyanınca hiç tatlı olmuyorsun."
"Kes Taehyung. Jimin'i bizden uzak tut. Arisa'nın yerini söylersen canına okurum senin! İkinizi de öldürürüm duydun mu beni?!"

Fısıldayarak attığım çığlıklar bir işe yaramıyordu ama herkes uyurken bağıramazdım. Görgüsüzdüm ama o kadar da değil.

"Buluşmamız lazım Shinyeong."
"Hayır Taehyung o psikopatla hala arkadaşsın şuan suratına kapatmadığım ya da polisi aramadığım için şanslısınız!"
"Shinyeong bana bunu yaptırtma!"
"Neyi yaptırtmiyim? Taehyung saçmalamaya başlama kapatıyorum bir daha beni arama-"
"Eğer sabah benimle bulışmazsan Jimin'e Arisa'nın yerini söylerim Shinyeong. Ve unutma seni uyardım."

Şaşkınlıkla olduğum yerde birkaç dakika durduktan sonra Taehyung'un adresi verdiğini farkettim. Onunla buluşamazdım ama Jimin Arisa'nın yerini öğrenirse tahmin edemeyeceğim şeyler olurdu.

Taehyung telefonu kaptınca mutfağa gittim ve buzdolabından bira alıp salona geçicekken JiYong'un koltukta oturduğunu gördüm. Belkide odama gitsem daha iyi olucak-

"Shinyeong? Seninle konuşmam gerek"

Birkaç saniye gözlerimi kapatıp olduğum yerde beşe kadar saydıktan sonra salona doğru adımladım. Bir gece için yeteri kadar kötü şey yaşamamış mıydım?

"O gece hakkında-"
"Biliyorum. Biliyorum. Sarhoştun. Sarhoştum doğru değildi. Mantıklı hareket etmedik ve unutmamız lazım. Bu ilk kez yaşadığım bir şey değil JiYong. Açıklama yapmak zorunda değilsin."
"Sözümü kesme!"

Üstüme doğru sessizce kükrediğinde yanında duran boş soju şişelerini farkettim ve biraz da ürküp yanındaki koltuğa oturdum.

"Sarhoştuk evet. Ama unutacak kadar değildik değil mi? Yani bilincimiz yerinde ve mantıklı hareket ettik. Aramızda duygusal bir şey olur mu bilmiyorum ama olmasını istediğim söylenemez. Sadece teşekkür ederim."

Aşırı şaşkınca ve mallaşmış bakışlarımdan ona attım ve bir süre kitlendim.

"Ne için?"
"Ne olursa olsun. Eğlenceliydi."

Gülünce bende güldüm ve biramdan koca bir yudum aldım. Bir anda Arisa'yı kontrol etme isteğiyle doldum ama paranoyaklaşmamın bir anlamı olmadığını biliyordum. Sadece bundan önceki hatam onu kontrol etmemek olduğu için kendimi suçlu hissediyordum. Şuan yanında SeungHyun olduğunu ve güvende olduğunu kendime inandırdım.

"Bir şey mi var?"
"Ne?"
"Dramatik bir biçimde kitlendin de bir."
"Ah. Önemli bir şey yok. Yani sadece Seungri olayı biraz fazla geldi. Taşınıcam büyük bir ihtimal."
"Bu konuyu konuştuğumuzu sanıyordum."
"O bazı şeyler olmadan önceydi JiYong aramızın garip olmadığını söyleyemezsin. Düzelmesi için de olabildiğince az görüşmeliyiz."
"Arisa ne diyo?"
"O da gelmek istiyor. Ama tek gidicem. Burada mutlu. SeungHyun la onu ayıramam. İki evi olucak."

Jiyong derin bir nefes alıp biramdan içince bir anda ayağa kalktım

"Belki de uzun bir süre birlikte içmemeliyiz."

Yukarı çıkıp odama girecekken ne olur ne olmaz diye Arisa'nın odasına girdim. Seunghyunla birlikte uyuyorlardı ve ben kendimi daha da suçlu hissettim. Şuan güvende olduğunu bildiğim halde kontrol ediyordum ama o gece aklımdan tamamen çıkmıştı.

"Özür dilerim.."

Fısıldayarak kapıyı kapattım ve odama geçtim. Eğer Jimin Arisa'yı bulursa yemin ediyorum önce benim cesedimi çiğnemesi gerekiyordu.