Fotoğraf: JiYong ve ShinYeong'un giydikleri
--
JiYong beni yatağıma yatırdıktan sonra gitmek için hareketleniyo ama onu bileğinden tutarak durduruyorum."Bugün benimle kalır mısın? En azından uyuyana kadar?"
Kafasıyla onaylayarak yatakta yanıma geliyor ve beni kollarının arasında alıyor kafamı göğsüne koyuyorum ve kalp atışlarını dinleyerek uyumaya çalışıyorum. Kendimi saçma bir biçimde güvende hissediyorum. Belkide Tae ve Seungri olayında yanımda olduğu için. Burada kalmasını istemek belki biraz görgüsüzce ama tek kalmak istemiyorum şuanda. Ağladığım ve üç saatte yaşadığım olayların yorgunluğundan gözlerim kapanıyor ve JiYong'un göğsünde uyuyakalıyorum.
--
(Yagi Arisa'nın ağzından)
--
"Beni neden buraya getirdin?! ShinYeong'a ne yaptığını görmedin mi SeungHyun?!"Beni tekrar omuzlarımdan tutup yatağa sabitliyor ve yanıma oturup omuzlarımı tutmaya devam ediyor.
"Onu durdurdun Arisa. Daha fazla bir şey yapamazsın."
"Nasıl yapamam? Oradaki kız benim en iyi arkadaşım ve az önce çocukluk arkadaşı onu boğmaya çalıştı. Onun yanında olmam lazım senin değil!"
Derin bir nefes aldı ve tam gözlerimin içine baktı birazda olsa sakinleştiğimi hissedince o da sakinleşti ve omuzlarımı bıraktı.
"JiYong yanında şuanda. Yalnız değil ve sen sakinleşmediğin sürece sen Seungri'yi görebilirsin ne de ShinYeong'u"
"Ya JiYong onun nesi?! Şuanda bana ihtiyacı var!"
"Sana söz veriyorum yarın ilk iş ShinYeong'u kontrol etmeye gidiceksin şimdi lütfen biraz uyu."
Derin bir nefes aldım ve odamdaki camı açtım. Soğuk hava bedenimi delip geçerken kendimi ShinYeong'un şuanda güvende olduğuna inandırdım. SeungHyun camı kapattı ve beni yatağa yatırıp yanıma geçti.
"Sen uyuyana kadar buradan gitmeyeceğim."
Ona gülümseyerek teşekkür ettim. Yatağımın yanındaki sudan içtim ve kendimi uyumaya zorladım.
Güneşin ışınları gözümü delince uyandım ve hızla yataktan kalkıp ShinYeong'un odasına gitmek için hareketlendim ve yatağı sallayınca SeungHyun'da uyandı. Tüm gün yanımda olduğunu anlamamıştım bile. Karışık saçlarıyla tatlı gözüküyordu ama şuan ShinYeong'un güvende mi olduğu sorusu beni öldürüyordu. Gözlerini kaşıyarak bana baktı
"ShinYeong'a mı gidiyorsun?"
Onu onayladım ve hızla odamdan çıkıp karşı odaya geçtim. Kapıyı hızlıca açtığımda keşke yavaş açsaydım diye aklımda geçirdim ve yavaşça kapatıp içeriye adımladım. JiYong yarı oturur yarı yatmış bir pozisyonda kafasına yatak başlığına dayamış bir biçimde uyuyordu ve iki kolunuda ShinYeong'a sarmıştı. ShinYeong ise JiYong'un göğsünde uyuyordu ve o da kollarıyla ve bir bacağıyla ahtapot misali JiYong'u sarmıştı. Ani çıkışlarda profesyonel olduğum için telefonumla fotoğraflarını çektim ve rahatlayarak odama dönüp tekrar uyumuş SeungHyun'un yanına yatıp uyumaya devam ettim.
--
(ShinYeong'un ağzından)
--
Uyandığımda güneşin batmış olduğunu görünce kısa süreli bir şok yaşadım ama sonra gece yaşadığım şeyler bir bir aklıma gelince istemsizce tekrar ağlamaya başladım. JiYong'un hala yanımda olmasına şaşırdıktan sonra uyuyakaldığını düşündüm ama uyanınca yanımda olması benim daha iyi hissetmeme sebep olmuştu. Yavaşça gözlerini açtı ve boynunu oynatıp esnemeye başladı."Boynun tutuldu di mi? Özür dilerim daha çok yer bırakmam gerekirdi."
"Hayır hayır önemli değil. Uyuyakalmışım ben özür dilerim."
"Teşekkür ederim."
Kafası karışmış bir biçimde bana bakarken saçlarını düzeltmeye çalışıyordu.
"Ne için?"
Yataktan kalktım ve aynadan uzak durarak tarak alıp JiYong'a uzattım çünkü dün ağladığım için suratım şişmişti ve az önce de ağladığım için suratım kıpkırmızıdır diye düşündüm.
"Dün için ve uyuyakaldığın için."
Bana gülümsedi ve yere bakarak ensesini kaşıdı.
"Dışarıda yemek yemek ister misin?"
"Evet evet bu harika olur."
"1 saate hazırlanabilir misin?"
"Galiba yani duşa girmeyi düşünüyorum ama hazırlanırım büyük ihtimal."
--
Duştan çıkınca Seungriyle karşılaştım ve bana gülümseyerek yanıma gelmek için adımladı ama geriye doğru gittim ve şaşkınca duraklamasını sağladım. Ondan korkuyordum ve bana tekrar yaklaşmasını istemiyordum. Hızlıca yanında geçtim ve odamda hazırlanmaya başladım. Beyaz etek ve beyaz gömlek giyip odamdan çıktığımda JiYong'la çarpıştım ve gülmeye başladım."Böyle üşümeyecek misin?"
"Kazaklarımı bulamadım."
Kendi odasına gitti ve kendi üstündekinin kırmızısını bana verdi. Gülerek kazağı üstüme geçirdim ve Arisa'nın odasına sessizce bakma kararı aldım. JiYong'da kafasını kapıdan içeriye sokmuştu ve görüntüye karşı gülümseyip kapıyı geri kapattım. SeungHyung iki bacağını da Arisa'nın üstüne atmıştı ve Arisa'nın bir eli SeungHyun'un kafasındaydı.
Montlarımızı aldık ve evden çıkınca çarpan soğuk havayla sersemledim. Bugün benim için hem güzel hem de kötü bir gündü.
![](https://img.wattpad.com/cover/48093794-288-k808158.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uri Saranghaji Marayo
FanfictionKim Shin Yeong koreli bir kız ve liseyi Hongkong'da okudu. En iyi arkadaşı Yagi Arisa o bir Japon. Youtube'a koydukları cover dance videoları sayesinde yg entertainment ile sözleşme imzalamak için koreye taşınıyolar ve uzun bir süre Shin Yeong'un ço...