#18

376 20 3
                                    

Fotoğraf : Kim Shin Yeong
--
"Bunu garip olması gerekmiyor."
"Yani. Evet. Haklısın. Garip olması için hiçbir sebep yok."

İkimizde yatakta çıplaktık ve saçma bir şekilde sexten sonraki derin düşünceler anına gelmiştik.

"O zaman konuşmaya devam edicez?"
"Tabiki. Neden keselim ki?"

Kesik cümleler durumu garipleştirirken derin bir nefes alıp yerdeki tişörtümü giydim. Bunu bir daha yapmicam tarzı bir şey demişsem tükürüğümü yalamaktan gurur duydum şuan.

"Aramızda başka bir şey olmasına da gerek yok değil mi?"

JiYong'un cümlesi beni biraz gerdiğinde çaktırmamaya çalışıp sakince cevapladım.

"Tabii yani sex ve arkadaşlık bence iyi bir ikili.."
"İyi geceler o zaman?"
"İyi geceler."
--
Sabah JiYong'u yanımda uyuyor görünce dün gecenin yaşanmadığını düşündüm ama onun hala çıplak olduğunu düşünürsek dün gece gerçekten de yaşanmıştı. Sakin olmaya çalışırken yanında kalksam mı kalkmasam mı ikilemine düştükten 10 saniye sonra yataktan çıkıp duşa girdim. Olabildiğince uzatarak tekrar odaya döndüm kıyafetlerimi alıp SeungHyun'un odasına geçicektim çünkü Arisaya resmen yapışmıştı ve ikisi de Arisanın odasından çıkmıyordu. En yakın zamanda Arisaya JiYong'la yaşadıklarımı anlatmalıydım çünkü anlatmadığım her saniye hayati tehlikem artıyordu. SeungHyun'un odasına girmekten vazgeçip kendi odama ilerledim ve bunun için iki bahanem var yani sebebim. Sebebim var. Neden bahanem olsun ki?
1) SeungHyun odasındaysa dünyanın en ama en awkward durumunu yaşayacaktım
2) JiYong zaten beni çıplak görmüştü. İki kez.
İçeriye unutup bodoslama daldığımda JiYong kılını kıpırdatmamıştı. Bu çocuk cidden uyumayı seviyor diye düşündüm.

Giyindikten yarım saat sonra JiYong hala uyanmamıştı ve canım sıkılmıştı. Yataktan tekrar çıktım ve odanın içinde sert adımlar atarak yürümeye başladım. Eğer uyanırsa 'ay pardon' diyebileceğim bir surum olsun istiyordum. Bu sefer de uyanmayınca telefondan onu aradım ama onca sese rağmen yine uyanmadı ama odama uykulu ve sinirli bir Arisa girip kafama vurup tekrar yatmaya gittiğinde bu işi sessizce yapma kararı aldım ve piç gülüşümle birlikte yatağımın yanındaki su dolu bardağa yöneldim.

"Bu sefer hangi gerizekalının fikriydi yatağımı dışarı çıkarmak. Söz kızmayacağım söyleyin."
"Şey. Benim galiba.."

Bu yatak dışarı çıkarma olayına daha sonra anırarak gülecektim ama şuan uykulu sinirli ve aşırı seksi görünen bir JiYong'la baş etmem lazımdı. Gözlerini yavaşça açtı ve şaşırarak bana baktı.

"Shin Yeong?"
"Ya ama napiyim? Ölmüş gibi uyuyorsun ve canım sıkılıyordu. Beni suçlayamazsın!"

Yatakta doğrulup bir eliyle gözlerini ovuştururken diğeriyle beni yatağa çekti.

"Seni suçlamıyorum"

Gülümseyince mal gibi ona bakakaldım ve içimde her seferinde duygu yok kuralını tekrarladım. Bunu başarabilirdim.

"Duş mu aldın? Saçların çok güzel kokuyor."
"K-ka-kahvaltı edelim mi?"
"Hadi dışarıda yiyelim."
"Jiyong hayır."

Verdiğim tepki onu şaşırtmış olucak ki takındığı surat ifadesine bakınca açıklama yapma gereği duydum.

"Sen ünlüsün ve saçma bir skandala karışmak istemiyorum."

Keyifle güldü ve bana kahvaltı hazırlayacağını söyleyip beline havlu sarıp odamdan çıktı ama sadece saniyeler içinde geri girip kapıya kapattı ve telaşla bana baktı.

"Başımız çok büyük bir dertte."

Anlamamış bir biçimde ona bakarken bir anda odaya uykusundan yeni uyandığı için mal ama gözlerinde ateş püskürten Arisa girdi.

"Ne sikim yapıyordunuz?!"

Uri Saranghaji MarayoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin