Fotoğraf : Jimin
--
Öğlene doğru terli bir biçimde kabusumdan uyanınca birkaç saniye ne olduğunu anlamadan çevreme baktıktan sonra başucumdaki suyu bitirdim ve yorgun bedenimi zorla yataktan atıp Arisa'nın odasına geçtim. Kontrol etmekten zarar gelmezdi.Dişlerimi fırçaladıktan sonra üzerime sabahlığımı geçirip Arisa'nın kapısını çaldım ama ses gelmeyince umarım SeungHyun'u çıplak görmem diye düşünerek kapıyı açtım ama Seunghyun uyuyordu ve yanında Arisa yoktu. Panik bir biçimde odanın içine girdim ve yere düşüp uyumaya devam etmiştir diye düşünerek yatağın altına baktım ama orada da yoktu. Telefonu başucunun yanındaydı ve ben o kadar panikledim ki kendime kızdım.
Hızlıca odadan çıkıp Arisa'ya bağırmaya başladım. Eğer yine aynı şey olmuşsa bu sefer atlatamazdım. Arisa'da öyle. Arisa eğer olanları hatırlamaya başlarsa herkes için olabilecek en kötü şey olurdu.
Sonunda onu telefondan tarife bakarak pancake yapmaya çalışırken buldum ve sıkıca sarıldım.
"Sana da günaydın Yeong. Bu drama queenliğini neye borçluyuz?"
"Sadece Taehyung buluşmak istedi de.."
"Ne ne zaman?"
"Bugün birkaç saat sonra."
"Gitmeyeceksin di mi?"Derin bir nefes aldım ve yalan söylemek için masaya oturup göz temasından kaçtım.
"Gitmeliyim beni tehdit etti."
"Ne? Ne tehditi? Yeong lütfen doğru düzgün anlat dramatikleştirip kasma olayı."
"Fotoğraf işte Arisa! Sadece bir kere buluşucaz o kadar."
"Bende geliyim mi boşuna WingChun öğrenmedim birlik olup beynini patlatırız."
"Hayır hayır hayır. Tek başıma yapabilirim."Bana tekrar ve tekrar şüpheyle bakınca pancakeleri yaktığını farketmesi zaman alınca (tabi bir de uykusundan yeni uyanmış Seung'un mutfağı girmesininde etkisi vardı) kahvaltıyı ben hazırladım ve bir şey yemeden odama çıkıp giyindim ve kendimi evden attım. Kapı arkamdan tekrar kapanınca taksinin geç kalmasına küfredip kapıya dönünce sinirli bakışlarla bana bakan Seungri'yi gördüm.
"Taehyung'la buluşmaya gitmediğini söyle ShinYeong!"
"Seungri tekrar başlama istersen. Aynı şeyleri tekrar yaşayamayacak kadar meşgulüm."
"Tamam. Tamam. Özür dilerim. Bende gelmek istiyorum. Seni bırakabilirim?"Biraz direndikten sonra pes ettim ve arabaya bindim ve taehyungla buluşmaya giderken Arisa'dan uzaklaştığım için içim içimi yiyordu.
--
"Ah sevgilinle geliceğini bilmiyordum."
"Sevgilim değil ve sorma uzun hikaye."Kafasını salladıktan sonra Seungri ye arabada beni beklemesini ve Arisa'nın nerede olduğunu sormasını istemedim. Başta anlamasada sonradan yanımızdan ayrıldı ve tüm yelloz bakışlarımı Taehyung'a yöneltince bir süre kitlenip masaya baktı sonra arkasına yaslanıp bana döndü.
"Ne istiyorsun Taehyung?"
"Bizim için hiçbir şans yok mu?"
"Beni en iyi arkadaşımla tehdit ettin Taehyung ne olmasını bekliyordun kollarına atlamamı mı?"Yutkunduktan sonra bana döndü
"Bilerek yapmadığımı biliyorsun ShinYeong."
"Bilerek yaptın Taehyung! Seninde o en iyi arkadaşın olacak orospu çocuğununda kılını dahi bizim etrafımızda görmek istemiyorum. Anlıyorsun di mi?"Hızlıca masadan kalkınca sertçe kolumu tutup beni sandalyeye tekrar oturttu.
"O benim en iyi arkadaşım değil. O günden beri görüşmemiştik bile!"
"Umrumda değil o orospu çocuğuna o gece yardım edecek kadar hastalıklı bir piçsin sen."
"KAFAM GÜZELDİ"
"Umrumda değil Taehyung. Bana açıklama yapma zahmetine girme. Yalanlarından sonra senin sesine kulaklarım kapalı."Masadan tekrar kalktığımda bu sefer o da kalktı ve omuzlarımı tutup beni kendine çevirdi. Neden çevremdeki tüm erkekler bana karşı şiddet uygulayabileceğini düşünüyor?
"Neden beni affetmemekte bu kadar ısrarcısın? NEDEN?!"
"Beni sikip atmanı affedebilirim Taehyung ama bana ve özellikle Arisa'ya yaşattığın o korkunç bir haftayı dizlerinin üstüne çöksen bile affetmem! Anladın mı beni?"
"İsteyerek yapmadım!"
"YA UMRUMDA DEĞİL! sen isteyerek yapmadın diye mi ben iki sene psikiyatriste gittim ve Arisa hafızasını kaybetti!"
"A-arisa hafızasını mı kaybetti?"
"Siktir git Taehyung"Yaşadığı şoktan dolayı kitlenmesinden faydalanıp arabaya doğru koşar adımlarla gittim. Arabaya ulaştığımda Arisa'ya yeni boş evimin adresini mesaj attım ve Seungri'ye beni bırakmasını istedim.
--
"Neden buradayız Yeong?"
"Lise zamanında bir çocukla çıkmıştın hatırlıyor musun?"
"Hangisi?"Gülünce ciddi bir biçimde konuşmama devam ettim.
"Taehyung'un arkadaşı."
"Ah evet. İsmini hatırlayamıyorum ama suratı aklımda. Sahi onu görünce kaçmamı ya da knockout yapmamı istemiştin neden?"
"Hala öyle. Hala öyle yapmanı istiyorum. Şuanda Seuldeymiş. Olur da karşılaşırsanız beni ara tamam mı?"
"Yeong ben WingChun dersleri aldım kendi başıma halledebilirim. Hem noluyo sana? Küçük bir bebekmişim gibi konuşuyorsun."
"Sadece dediğimi yap olur mu? Beni ara ya da arayamazsan telefondan bana konum at. Bana söz ver Arisa."
"Neden böyle değiştin bir anda~?"
"Söz ver!"
"Tamam. Tamam söz."Ona sarıldıktan sonra duyduğum ses beni yerimden fırlattı.
"Shinyeong. Dedikodunun kötü bir şey olduğunu ailen sana öğretmedi mi?"
Bana yargılayan bakışlar atan çocuğa dönüp korkuyla ona bakınca her şeyi ilk günmüş gibi yaşadım. Umarım Seungri gitmemiştir ya sa SeungHyun yerimizi biliyordur diye düşünürken ağzımdan sadece bir şey çıktı.
"Ji-jimin?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uri Saranghaji Marayo
FanfictionKim Shin Yeong koreli bir kız ve liseyi Hongkong'da okudu. En iyi arkadaşı Yagi Arisa o bir Japon. Youtube'a koydukları cover dance videoları sayesinde yg entertainment ile sözleşme imzalamak için koreye taşınıyolar ve uzun bir süre Shin Yeong'un ço...