GECENİN KARANLIĞINDA

15.BÖLÜM:YENİ DÜNYA

《》《》《》《》《》《》《》

Medya MAKİNE haritasıdır.

《》《》《》《》《》《》《》

Bölüm Şarkısı : Benjamin Wallfisch & Disa-New World Coming-

       Mutfak tezgahı'nın üzerindeki kağıdı katlayıp topladım.Takım salondaydı.Herkese tek tek haritayı gösterdim.Gerçekten harita çok karmaşıktı.

        "Geçiş o kağıttan mı yani ?" dedi Roberto.

        "Evet Roberto, biraz bekleyip içine atlıyorsun." dedim.

        "Neyse herkes çantasını hazırlasın büyük bir yolculuğa çıkıyoruz."

         Şimdi mutfakta büyük bir karmaşa vardı.Tony su için bekliyordu, bende yemek hazırlamakla meşguldum.Yemekleri ve su şişelerini çantalarımıza tıktık.Şimdi hazırdık.

         Geçiş'i salon'un parkesine serdim.Kabardı ve kabardı, dalgalandı.Önden korumalar, sonra Roberto ve Jenny, en son ise Tony, ben ve John atladık.

         Etrafımız ağaçlarla çevriliydi.Ama çam ağacı değildi bu.Bir karaağaçtı bu.Neredeyse yaprakları yere değecek kadar yakındı.Renkleri yeşildi ama sarı ve turuncu'da vardı.

         "Düz gitmeliyiz." dedim haritaya bakarak.

         "Fera Gölüne doğru..."

         Yürüdük.Orayı hatırlıyordum.Yeşilimtırak gölü, kırmızı sandalı ve eskimiş iskeleyi....demek burası Fera Gölüymüş.

         "Hermano*, şimdi nereden gidiyoruz ?" dedi Roberto.

         "Marie haritaya bakabilir miyim ?"dedi Jenny.

         Verdim.
         
         "Şu taraftan gitsek nasıl olur?"
 
         Haritaya parmağıyla iki kez tıkladı.

          "Belki Eremos'un bize yardımı dokunur."dedi.

          "Bilmiyorum ama denemeye değer, değil mi ?"dedim.

          "Aslında evet, Makineye giden şu Renkli Yoldan daha iyidir hermano." dedi Roberto.

          "O zaman gölün etrafını dolaşalım." dedim.Herkes tamam gibisine başını salladı.

          Ormandan çıktıktan sonra diz boyuna gelene sarımtırak çalılar başladı.Biraz ilerledikten sonra kendini belli eden bir şey göründü.Koca sedir ağacı kırmızı harabe evin sağ tarafını delip geçmiş göğe uzanıyordu.

       "Marie dikkatli ol, içeride ne olduğunu bilmiyoruz." dedi John.

       "Haklısın, korumalar siz önümden ve Jenny al sen şu haritayı bir ev, yanına da kocaman bir ağaç çiz altına da harabe yazarsan sevinirim."dedim.

        Tuğlalar ve kırık metaller etrafa saçılmıştı.Kapı olmayan yerden girdik.İçerisi karanlıktı ve dışarıdan daha büyüktü ama garip gelen şey ise taban kısmının metal plakadan yapılmış olmasıydı.Fakat hiçbir şey yoktu.Bomboştu.

        "Hey takım burası bomboş." dedim.

        "Arkaya bakabilir misin John ?" dedi Tony.

        "Tamam bakarım." dedi John ve gitti ama tek gördüğü çalıların yerini alan kızıl çam ağaçlarıydı.

         "Arkada hiçbir şey yok sadece çam ağaçları var." dedi John.