23.BÖLÜM:RENKLİ YOL

32 15 1
                                    

Bölüm Şarkısı:Cornfield Chase-Hans Zimmer-

Medya:Renkli Yol'un Kuzgun'u

《》《》《》《》《》《》《》《》

Maden öyle sandığınız gibi düzgün değildi.Üst kısımları tahta kütüklerle sağlamlaştırılmıştı.Ve filmlerdeki gibi raylarda yoktu.Karanlık dik bir tünel ve tünelin sonunda parlayan bir kırmızı ışık vardı sadece.

Nemliydi.Tünelin sonuna ulaştığımızda yuvarlak alev taşına da ulaştık.Koca dik yokuşu tırmandıktan sonra gün ışığı bize yüzünü gösterdi.Buraya geldiğimizde akşamdı...

Tamara,Tegori ve Taylor yanımıza geldi.

''Tony için üzgünüm''dedi Tamara ve bana sarıldı.

Ama gerçekten kafam almıyordu maden koruyucuları neden Tony'i kaçırmışlardı ?

''Teşekkürler''diyebildim sadece.Sonra elimdeki yuvarlak alev taşını Tamara'ya uzattım.Tamara Alevlilere doğru döndü ve alev taşını yukarıya doğru kaldırdı.

''Artık güç bizimle''dedi Tamara.Alevliler de ona eşlik ederek bağırıyor ya da ''Artık güç bizimle''diyorlardı.

Çantamdan haritayı çıkardım.Renkli yol'a baktım.

''Tamara,kuzeybatıya gitmeliyiz''dedim.

Tamara şimdiden yürümeye başlamıştı.Yere yakın ağaçlar sıklaştı.Geçebilmek için ellerimizle dalları tutuyorduk ya da eğiliyorduk.Kırmızı güneş biraz daha yükseldi.

Sonra Tamara durdu.

''Marie bak''

Elleriyle ilerideki Renkli yol'u gösteriyordu.Fakat kuzgunlar yerlerinde yoktu.

''İlk kim başlamak ister?'' dedi Tamara.Gerçekten de ben başlamak istiyordum.İleriye doğru adımımı attım ve elimi havaya kaldıracaktım ki bir el beni yakaladı.John'du bu.Hayır anlamında başını salladı.

''Sen yapmayacaksın'' dedi John.Sonra kendi elini havaya kaldırdı.

''Ben'' dedi John.

''Hadi başlayalım''dedi Tamara.

İşte tam o anda John'un kolunu ben yakaladım,sarıldım ve dudaklarımı kulağına götürdüm.

''Mor acı iyidir'' diyerek fısıldadım.Sanki söylemek istediğimi anlamış gibi evet anlamında başını salladı.

Renkli yol yedi sıraydı.Kırmızı,yeşil,siyah,beyaz,pembe,turuncu ve mor vardı.Kırmızı güneş Renli yol'a gelince parlıyordu.Çünkü renkli plakalar camdan yapılmıştı.Renkler ikinci sırada karışıyordu.

John Mor'a bastı.Mor renk parladı ve ince bir ses çıkardı.John teker teker morlara basıyordu.Bizde morlara basıyorduk.

Renkli yol'un düzeni bu olmalıydı.Makine zaten Mor'a alışıktı.Yolun şifresinide mor koymalıydı.

Arkama baktım yirmi kişi değildik,işte o zaman Tamara'yı dürttüm.

''Bak'' dedim arkayı göstererek.''On sekiz kişiyiz''

Tamara şaşırdı ve bağırdı.

''Herkes hazırlansın'' dedi.Fakat neye hazırlanacağımızı bilmiyorduk.

Çığlıklar duyuldu...

Yukarıdan insan yağıyordu.Ve Renkli yol'un üzerine düşeceklerdi.

İki Alevli Renkli yol'un üzerine sert bir şekilde çarptı ve bazı renkler cam gibi kırıldı sonra Renkli yol'un altındaki siyah boşluğa düştüler.

John'un önündeki mor kırılmıştı diğer Mor'a atlaması gerekiyordu,bunun için de uzun zıplamalıydı.

Sonra rüzgar sert esmeye başladı ve önümdeki Alevliyi havaya kaldırdı.Alevli çığlıklar içinde kaldı.Gökyüzüne doğru gidiyordu.Yukarı ve yukarı...

Rüzgar kesilmişti.Tabi ya bu rüzgar değildi,kuzgunların kanat çırpmalarıyla oluşturduğu rüzgardı.

''Kuzgunlar'' diye bağırdım.''Onlar görünmezler''

Alevli artık büyük bir hızla aşağıya düşmeye başladı.Ölüm çığlıkları kesilmemişti.Renkli yol'a düştü ve yeni renkleri kırdı.Sonra tekrar kırılan renklerle birlikte altımızdaki siyah boşluğa çekildi.

Evet yukarıdan çığlıklarla birlikte Alevliler yağıyordu,onlar da yolun renklerini kırıyor,tiz ve gıcık seslerin çıkmasını sağlıyorlardı.

Mor rengin üzerinde bekliyorduk.Eğer daha çok beklersek kuzgunlar bizi de atacaklardı.

Ama yolumdan şaşmadım,morlara basarak John'a ulaştım.Elimden tuttu.Kötü birşeylerin olacağı kesindi,siyah boşluğa düşecektik.

Ben turuncu renge adımımı uzattım,John da siyah'a.Öleceksek el ele ölelim...

Bastık,kırılmadı veya siyah boşluğa düşmedik.

Şifresi yoktu her renge basabiliyordun...

İşte o zaman bağırdım.

''Tamara,Tegori ve Taylor bütün renklere basabilirsiniz'' dedim.

Arkama baktım on kişi kalmıştık.Sonra bir Alevli John'un tam önündeki renge düşüp kırdı.John'u tuttum ve yanıma çektim.Hala koşuyorduk.

Alevliler Renkli yol'a düşmeye devam ediyorlardı.Tamara'nın önüne,benim yanıma düşüp renkleri kırıyorlardı.

Kuzgunlar görünmezliklerini yitirip görünür oldular.Kanatları gibi siyah kalkanları vardı ve büyük ihtimalle bu kalkan onları görünmez yapıyordu.

Siyah kanatlarını çırpıp Tamara'ya doğru geliyorlardı.

Tamara'ya bakarak ''Arkanda'' dedim.

Tamara elini havaya kaldırarak elinden ateş çıkardı ve kuzgun'a nişan aldı.Kuzgun'un sağ kanadının ortası delindi.

Havada uçamaz oldu ve John'la benim tam arkamızdaki renkli camları kırarak boşluğa çekildi.

Geriye sadece iki kuzgun kalmıştı.Arkama tekrar baktım bizde sekiz kişi kalmıştık ve keşke arkama bakmasaydım çünkü önüme döndüm ve önüme bir Alevli düşerek önümdeki renkleri kırdı.

Zıpladım.Ayağımın altındaki boşluğu gördüm.Renklere ayağımla basamadım.Vücudumla birlikte Renkli yol'a kapaklandım.Çıtırtılar duyuldu.Kırılacak ve bende boşluğa çekilecektim,sonsuza kadar...

Ama öyle olmadı.John elimden tutarak beni ayağa kaldırdı.Koşmaya çalıştım.

Sonra kuzgunlar tekrar yaklaştı,son Alevliyide kartal pençeleriyle kaldıracaklarken Tamara alev topu yaparak ikisinide vurdu.

Havadaki kuzgunlar yere düştü,cam kırıldı.Son Alevlide onlarla birlikte boşluğa çekildi.

Yedi kişi kalmıştık.Sağ ayağım çok acıyordu.

Sonra çöl gözükmeye başladı ve Renkli yol'u bırakıp kendimizi sıcak,sarı kumlara attık.

GECENİN KARANLIĞINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin