GECENİN KARANLIĞINDA

25.BÖLÜM:SEMOR NEHRİ

Bölüm Şarkısı:Jennifer Lawrence-Hanging Tree-

Medya:Semor Nehri

《》《》《》《》《》《》《》《》《》

Bugün toplanma günüydü.Alevliler isyan'a hazırdı.Evlerini bırakıp, Makine'ye gideceklerdi.

Ama öncesinde Büyücü'yü bulacaktık.Biraz çorak araziyi geçince karşımıza Semor nehri çıktı.Kocaman bir dağdan başlıyordu bu nehir.

Durgundu...öyle kabarıp, fokurdamıyordu.Yirmi üç kişi birlikte Büyücü'ye gidiyorduk.

Tamara'ya yaklaştım.

"Bu nehri nasıl geçeceğiz ?"dedim.

"Baksana nehir durgun, yürüyerek geçeceğiz"dedi Tamara.

Şaşırdım.Nehir durgun olabilirdi fakat çok genişti.

Su soğuktu.Teker teker ve yavaş adımlarla yürüyorduk.

İşte tam o anda çığlık sesi duyuldu.Herkes arkasına döndü fakat sesi çıkaran kişiden eser yoktu.Ama ben gördüm onu...nehir'e bir girip,bir çıkıyordu.Birşey tarafından sürükleniyordu.

Sonra yanımdaki Alevli'de bağırdı.Hızlı davranıp onun kolundan tuttum.

Nehirden birşey fırladı.Dört ayaklıydı.Köpeğe benziyordu fakat robottu.Gümüş rengindeydi.Kafası uzun ve dişleri küçük, sivriydi.

"Yardım edin"diye bağırdı Alevli bacağından ıssıran robot köpeği göstererek.

Kolunu hala tutuyordum ayrıca bırakmaya da niyetim yoktu.Nehir'in ilerisine baktım robot köpekten bir tanesi yüzerek bana doğru geliyordu.

Sudan sıçradı ve karşımda iki ayak üzerine dikildi.Mekanik koluyla beni yakalamaya çalıştı ama beceremedi.

Sağ elimi yumruk yaparak hızlı bir şekilde robot köpeğe savurdum.Robot köpek metalin metale sürtünme sesi çıkararak nehir taşlarına çarptı.

Ancak elimin durumuda iyi sayılmazdı.Acıyordu...

"Hemen nehirden çıkmalıyız"dedi Torak.

Suda koşmak nasıl birşey ise onu yapmaya çalıştık.Robot köpekler arkadaki iki Alevliyi baldırlarından yakalayıp nehire kapakladılar sonra küçük ön dişleriyle onları tutarak yüzmeye başladılar.

Herkes kıyıya ulaşınca on dokuz kişi kaldığımızı anladım.Bu kötüydü,gerçekten çok kötüydü.

Robot köpekler kıyıya çıkmaya cesaret edemediler ya da su gücüyle çalıştıkları için karada uzun süre dayanamıyorlardı.Bizde o sayede Büyücü'nün kalesine doğru ilerledik.

Sonra deniz sesi duyuldu,dalgaların fokurdayışı ve havanın nemlenmesi.Ve mükemmel gri şato gözüktü.Öyle kocaman değildi ama büyüktü.Tek kişi için yeterince büyüktü.

Büyük,tahtadan oval kapıları vardı.Tamara kapıya koca bir yumruk indirdi.

Fakat kapı açılmadı ya da kapıyı açmaya kimse gelmedi.Belirli bir süre sessizlikten sonra kale'nin kapıları açıldı,herkes geri çekildi.

İçeriden iki tane yeşil,dev troller çıktı.Etrafa bakındılar sonra bizleri gördüler.Ellerindeki uzun ağaç parçalarını en önde duran Alevliye salladılar.Alevli elinden ateş toplarını ateşlesede kütük onu buldu ve Alevli ormanlık alana savruldu.

Sonra Torak ve diğer Alevliler ateş topları yapıp, dev yeşil trollere attı.

Trollerin derisi kalındı.Öndeki iki Alevliyide ellerindeki ağaçla öldürdüler.

On altı kişi kaldıktan sonra mavi pelerinli bir kişi kale'nin surlarından bağırdı.

"Artık yeter,lütfen durun"dedi.Sonra dev troller durdu.Etrafa bakındılar ve kale'ye ilerlediler.

"Hadi girsenize neyi bekliyorsunuz!"dedi aynı ses.