17.BÖLÜM:YARATIK

54 22 1
                                    

Bölüm Şarkısı-Of Verona-Dark In My Imagination-

     Yine aynı yatakta uyandım...Eremos' un yatağında.Ama küçük oval pencereden içeri kırmızı ışık giriyordu.Tabi ya sabah olmuştu.

     "Günaydın Marie, arkadaşların mutfakta, hadi gel." diyerek eliyle beni çağırdı kuzgun.

     "Marie olanlar için üzgünüm." dedi Tony.

     "Ama onu bulacağız değil mi ? Öyle tek başına bırakacak halimiz yok." dedi Roberto.

     "Evet hepsini bulacağız John'u ve korumalarıda." dedim gür bir sesle.

     Eremos' un verdiği sandiviç'i yemeye başladım.Hepimiz gerçekten çok acıkmıştık.

     "Onu aramalıyız." dedi Eremos."Ne tarafa doğru kaçırıldığını gören oldu mu ?"

     "Ben gördüm." dedi Roberto.Dudaklarını yaladı ve anlatmaya başladı.

     "Marie korumaları aramaya gitmişti ve seni bulmuş işte ama neyse o sırada yer sallanmaya başladı ve John, Jenny, ben ve Tony çam ağaçlarının arasından çıkan kocaman bir yaratık gördük, kafasında radyoaktif işareti vardı.Kolları kalındı ve bacakları kısaydı.Yaklaşık olarak iki metreydi.Sonra bir ses duydum, ıslık sesiydi.Yaratığın arkasından biri belirdi kim olduğunu göremiyordum ama harmaniye giyiyordu.Ve garip şeyler söyleyip yaratığı yere serdi, biz de o sırada kamp kurduğumuz alanın güneydoğusuna doğru koşuyorduk fakat arkamı dönmemle birlikte kızın John'u havaya kaldırdığını gördüm.Sonrada koşmaya devam ettik..." diyip konuşmasını bitirdi.

     John'un gözünden;

     "Hey Marie nereye gittin ?" bağırıyordum ama yoktu.

     "John buraya gelirmisin ?" dedi Roberto.Çam ormandan çıkarak yanına gittim.

     "Şuraya bak !" diyerek eliyle karşıdaki sallanan ağaçları gösterdi.

     "Bir şey geliyor."

      Yer sarsıldı.Küçük ayaklı, kısa bacaklı ve uzun kolları olan bir yaratık bize doğru geliyordu.Gözleri ve ağzı yoktu onun yerine kocaman kafasında radyoaktif işareti vardı.

     Bize çok yaklaşmıştı.Sonra Jenny dizlerinin üzerine çöküp iki elini de toprağa soktu.

    Dişleri titriyordu, yer tekrar sarsıldı ve kocaman yeşil kökler toprağı delerek gökyüzüne ulaştı.

    Bunu o yapmıştı, bizi korumak için yapmıştı.Fakat yaratığa dayanmadılar.Kökleri tutup yana doğru çekti, ayağını ileri attı.

    Şimdi daha çok yaklaştı.Ama sonra bir silüet göründü.İnce ve uzun mor harmaniyeliydi.Makine...

    Ellerini mor harmaniyesinden büyük bir hızla çıkartarak garip kelimeleri tekrarladı.

     Que el dolor púrpura...

     Que el dolor púrpura...

     Koca yaratık arkasından görünmez bir yumruk yemiş gibi yıkıldı.Yüzüstü düştü...

     Gitmişlerdi...arkadaşlarım yoktu.Sonra ellerim kulaklarımda, ben de koşmaya başladım.

    Birdenbire yer altımdan kaydı, havalandım ve yıldızlara doğru çekildim, havada taklalar atıyordum.

     Akıma kapılmıştım, rüzgar akımına...

     Hiçbir şey olmamış gibi havada asılı kaldım ayaklarımın altından sert rüzgar esiyordu.Yere indirildim.Mor harmaniyelinin yüzünü gördüm, sarı saçlıydı.

     "Beni hatırladın mı John ?" dedi sarı saçlı mor harmaniyeli kız.

GECENİN KARANLIĞINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin