17.Bölüm-Korku

91.8K 5.1K 891
                                    

pelinlovatic ve littleplutolittle adlı kişilere ithafen...❤

Derin bir nefes alarak danışmada ki, uzun boylu, sarışın ve tabii ki, tahmin ettiğiniz üzere beli incecik kadına seslendim.

"Pardon Aras Bey'le görüşmem vardı."

Kadın beni dikkatle inceleyerek, sanki imkansız bir şey söylüyormuşum gibi burnunu kıvırarak yüzüme baktı. "Randevunuz var mı?"

"Evet." dedim sinir olarak. Bazen konuşurken, insanların sizin göbeğinize ya da basenlerinize bakıp 'ne kadar kilolu' diye düşündüklerini hissedersiniz. Böyle insanlar en yakın zamanda 50 kilo alsın ve kimseye mana dolu, kırıcı bakışlar atmamayı öğrenene kadar da o kiloları veremesin istiyorum. Çok mu?

O sırada şu ismini bilmediğim sarışın danışman, telefonla Aras Bey'i aradı, önce umursamaz olan tavrı sonra korku dolu bir ifadeye dönüştü ve "Peki efendim." diyerek telefonu kapadı.

"Beni takip edin lütfen." diyen kızla birlikte asansöre bindik ve hiç konuşmadan Aras Bey'in kapısının önüne kadar geldik. Aslında şu nokta da kızı bırakmak istemiyordum, hatta yakasına yakışıp 'ne olur benimle kal' demek istiyordum. Oldukça heyecanlanmıştım ve içeriye tek başıma girecek cesaretim yoktu. En sonunda yanımdaki şu danışman kızın dayanamayıp, oflayarak kapıyı açmasıyla kendimi içeride buldum.

Oldukça şık dekore edilmiş bembeyaz bir odanın ortasında, masasında oturan yakışıklı ve takım elbiseli adam ayağa kalktı ve elini uzattı. "Öykü Hanım geldiğiniz için çok minnettarım."

Rahatsızca deri koltuğun ucuna doğru oturup, karşımda duran oldukça yakışıklı adama çarpık bir gülümseme gönderdim.

"Bir şey içer misiniz?"

"Teşekkür ederim, almayayım." dedim kibar bir şekilde. Aras Bey'in ise dudakları alayca bir biçimde kıvrıldı. 'Sen neler götürüyorsundur da' diye düşündüğüne emindim, ya da pekala ben bir paranoyaktım.

"Peki. Konuyu fazla uzatıp, sizin değerli vaktinizi almak istemiyorum. Öykü Hanım, sizi buraya bizimle çalışmaya ikna etmek için çağırdım."

Hiç bir şey söylemeyerek devam etmesi için adamın yüzüne baktım. Sürekli sağ elini hareket ettirerek konuşuyordu ve sağ elinde, serçe parmağının altında ki 'B ' dövmesi oldukça dikkatimi çekmişti. Yüzük yoktu ama evli miydi? Sonuçta bir baş harfi yazdırmak yürek ister değil mi? Belki de boşanmıştı ve çocuğun ismini yazdırmıştı. Ya sana ne kızım! Kendime en yakın zamanda, en olmadık şeyler düşünmek yerine konuya odaklı etkin dinleme yapmayı öğretmem lazım.

Dövmesine baktığımı farkeden Aras Bey, iki elini birleştirerek hafifçe eğildi ve kollarını masanın üzerine koydu.

"Köşe yazılarınız çok dikkat çekti ve gittikçe büyüyen, binlerce hayran kitleniz var."

"Teşekkür ederim." dedim sıkıntıyla. Bu konuşmanın içeriği çok net belli olmuştu. Fırsatçı Aras seni...

"Size şuan ki maaşınızın beş katını öneriyorum, ayrıca altı ay popülaritenizi koruyabilirsiniz, size şirket bir araba sağlayacak."

Teklif karşısında gözlerimi açtım. Maaşımın beş katı mı? Yuh!

"Ben, bilemiyorum."

"Kararınızı hemen vermenize gerek yok, isterseniz önce bir düşünün. Sizi sıkıştırmak istemiyorum ama kesinlikle sizinle çalışmak istiyorum."

1.Külkedisinin Zayıflama Hikayesi 2.Gizemli Erkek AvcısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin