34. Bölüm- POL (Part 1)

82.3K 4.1K 792
                                    

Media'daki harika caps için SeviMli1YazaR'a çok teşekkürler:) Cidden çok güldüm:)

Ahsen_2002, Nur_fatma_, zeyhilforever, DeryaKoca2, DuruTZC, gameysa, PofudukMozosist adlı kişilere ithafen❤

12. Hafta

Elimdeki dürbünü bir kenara atarak, gözlerimi ovuşturdum. Bu Tolga'nın neler yaptığını anlamak gerçekten güçtü. Bir bakalım, gördüğüm kadarıyla sabah kahvesini içip, mutfaktaki masa da gazetesini okumuştu. Bana söylediği 'seviyorum' kelimesinden sonra muhtemelen benden bir adım bekliyordu ama hayır, iki sevgilinin arasına girmek gibi bir şey yapamazdım. Ancak ayrılırlarsa, Tolga ile benim bir şansım olurdu. Her ne kadar şu günlerde gerçekten Tolga'ya bir ilgim olduğunu anlamış olsam bile... Tanrım! Ne diyorum ben böyle?!

Dürbünü tekrar gözlerime koyarak Tolga'nın açık mutfak penceresinden bakmaya devam ettim. Sonunda pes edecek gibi olduğum anda Tolga birden pencerede belirip gözlerimin içine...

Bir çığlık atarak dürbünü havaya fırlattım ve kendimi yere attım. Havada iki üç tur dönen dürbün tam kafama isabet ettiğinde acıyla haykırdım. Tolga onu dürbünle izlediğimi görmüş olamazdı değil mi? Olmamalıydı. Ne olur olmasındı!

Tanrım! Acınası bir durumdaydım ve bunun tek sorumlusu bendim. Keşke bu kadar meraklı olmasaydım...

"Neler oluyor burada?" diye elinde iki kupa kahveyle içeri giren Melis, beni yerde iki seksen yazar pozisyonda gördüğünde, kahveleri masaya koyarak korkuyla yanıma geldi. "Öykü iyi misin?"

Kafamın acıyan yerini ovalarken, gözlerimi devirerek Melis'e baktım.

Melis ise olayı kavramış olduğundan olsa gerek, aynı şekilde bir bana bir dürbüne bakıp açıklama istermişçesine sabırsız bir şekilde ayağını sallıyordu.

"Sanırım gördü." dedim, yerden kalkmaya tenezzül bile etmeden elimi alnıma götürürken. Melis bir kahkaha atarak yukarı çıktığında kendimi kaldırıp, koltuğa bıraktım. Bir ihtimal görmemişte olabilirdi yani.

Melis elinde tartıyla aşağı inerken, hala gülmeye devam ediyordu. "Öykü normal insanlar bir kişiyi özledikleri zaman yanına giderler. Sapık gibi ay pardon, senin gibi evlerini dürbünle gözetlemezler."

Kahvemi alırken umursamaz bir tavırla omuz silktim. "Özlediğimi de nereden çıkardın?"

Melis sıkıntıyla iç çekti. "Öykü, Tolga'dan bal gibi hoşlanıyorsun. Ve her ne kadar Tolga'nın sevgilisi olduğunu iddaa etsende -ki bir bakıma haklısın- yine de, ben onların gerçekten sevgili olduklarını düşünmüyorum. Anlaşmalı sevgililik diye bir şey olabilir mi? Anlaşmaya dayanan şeyin sevgiyle alakası olamaz. Olsa olsa karşılıklı bir çıkarla alakası olabilir."

"Öyle ya da böyle, benim yanımda, Berrak ona sevgilim diyorsa ve Tolga buna ses çıkarmıyorsa onların ilişkisine saygı duymaktan başka bir şey elimden gelmez."

"Senin ve Tolga'nın hislerini de göz ardı etmemek gerekir ama..."

"Benim bir hissim olduğunu söylemedim. Her neyse Berk nerede?"

"Berk mi? Erkenden bir toplantıya gitmesi gerekiyormuş, bir defilede görevliymiş sanırım. Neyse, bu tartıyı boşu boşuna getirmedim ve benimde işe gitmem gerekiyor. Daha fazla gizem yaratmadan bu haftaki sonucuda görelim bakalım?"

Heyecanla ayağa kalkarak, tartının başına geçtim.

65.1

"İşte! Sonunda!" diyerek ellerimi çarptım. Berk'in beni götürdüğü diyetisyen ideal kilomun 66 olduğunu söylemişti ve ideal kilomun aşağısına bile düşmüştüm. Kim ne derse desin, ben bu savaşı kazanmıştım!

Melis'te kalkıp çoşkuyla bana sarıldıktan sonra, bir elimi tutup kendi etrafımda dönmemi sağladı.

"Gerçekten fıstık gibisin kuzen. Başaracağını zaten biliyordum, bunu kutlamalıyız!"

"Yok, kutlama için daha erken. Biliyorum, artık kenardan bombe şeklinde ki basenlerim, ya da katlanmış bir göbeğim yok. Fiziğim özellikle Berk'in yaptırdığı dayanılmaz sporlar sonrası oldukça düzgün bir görünüme sahip oldu ancak ben senin gibi olmak istiyorum veya Berrak ya da Seçil gibi. Yani manken gibi, ben 36 beden bir kadın olmak istemiyorum ben sıfır beden olup, bu işin sonuna kadar gitmek istiyorum çünkü görülecek bir hesabım var." dedim.

Sevinmem gerekiyordu ama, sevinemiyordum. Bora'nın dedikleri, konuşurken kullandığı ve benden iğrendiğini belli eden ses tonu hâlâ kulaklarımda yankılanırken sevinebileceğimi sanmıyordum. Daha vermem gereken 10 kilom daha vardı ve sabırla yoluma bakacaktım. Bora Bey'den nasıl intikam alacağımı bilmiyordum ama beni kaybettiği için üzülsün istiyordum. Bana dürüst olmayı seçmediği için, benim canımı yaktığı gibi kendi canıda yansın istiyordum. Kendime kızıyordum, nasıl olurda benden bu denli hoşlanmayan bir adamdan hoşlanmış hatta üstüne üstlük kendimi onun da benden hoşlandığına ikna edebilmiştim?

"Seni anlıyorum kuzen ama bence mutlaka o gün gelecek. Adalet her zaman yerini bulur." dedi ve saatine bakmasıyla çığlık atması bir oldu. "Gerçekten çıkmam gerek yoksa patronum Melek cadısı beni öldürecek!"

"İsmide çok ironik." dedim kıs kıs gülerken. Melis montunu giyerken yanına gidip ona bir veda öpücüğü verdim.

"Bende bugün öğlen ilk defa işe başlayacağım ve şu site ile ilgili planlamaları halledeceğiz. Ama en çok neye seviniyorum biliyor musun? Seçil cadısının artık yüzünü görmeyeceğime! Ve Seçil'e bir hediyem var bugün evine postalayacağım." dedim çocuk gibi gülerek.

"Hediye mi? Ne hediyesi?" dedi Melis kaşlarını çatarken. Şimdi beni soru yağmuruna tutacağını hâtta bu yüzden işe geç kalacağına emindim. Ne kadar gevezeydim ben böyle, yine çenemi tutamamıştım.

"Merak etme, zaten isimsiz yollayacağım." dedim kısık bir sesle konuşurken. Neden kısık bir sesle konuştuğumu ben bile anlayamamıştım. Melis tedirgin hareketlerle soluna doğru bakarken,

"Hadi canım ararım seni, görüşürüz..." diyerek yanağıma bir öpücük kondurdu ve koşar adımlarla uzaklaştı. Melis'in o yöne bakmasının, beni sorgulamamasının ve bu garip konuşmadan sonra hızlıca çekip gitmesinin tek bir sebebi olabilirdi.... Korkuyla kalbim teklerken, o sebep görüş alanıma girmişti bile.

Tolga.

İşte şimdi boku yemiştim. Kesinlikle beni dürbünle görmüştü ve benden hesap sormaya gelmişti!

Buranın devamı maalesef yanlışlıkla silmem sonucu gelemedi :( Ama 1-2 saat içinde toparlayıp hemen paylaşacağım, bekleyin:) Böyle iki part olduğu için kusura bakmayın bu seferlik:/

1.Külkedisinin Zayıflama Hikayesi 2.Gizemli Erkek AvcısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin