Kısa ve Büşra ağırlıklı bir bölüm oldu.Çünkü bunu Büşra yazdı eheheh.
İyi okumalar :*
BÜŞRA♋
Kızlarla beraber Ankara'ya,Ayşelere gelmiş mutfakta kahve yapıyorduk.Bizimkiler,Emin'in ailesi,Ayşe'nin ailesi,bizim ailelerimiz,Ali ve çocuklar koca salona sığmayınca bahçeye oturmaya karar verilmişti.Ayşe kahveleri yaptıkça götürüyordu.Son olarak Ayşelerin ve Eminlerin kahvesini yaptı ve Emin'in kahvesine -Tuğba ve Rumeysa'nın zoruyla- biber ve tuz koymuştu.
Ayşe'nin peşinden biz de bahçeye geçtik.Herkes kahvelerini yudumlarken bizim çocukların yanına,çimin üzerine oturduk.
"Efendim.Sebebi ziyaretimiz belli.Allah'ın emri Peygamberin kavliyle oğlumuz Emin'e kızınız Ayşe'yi istiyoruz." Emin'in babası Mehmet amca sözlerini tamamladığında herkes nefesini tutmuştu.Yani Ayşe'den daha heycanlıydık.
"Çocuklar birbirini görmüş,tanımış,sevmişler.Bizlerede ancak onların kararına saygı duymak düşer."Ayşe'nin babası lafını bitirir bitirmez hepimiz tuttuğumuz nefesleri bırakıp heyecanla gülerek el çırptık.Ayşe ve Emin buyuklerin ellerini öperken bu hallerini hemen videoya cektim.Allah'ım çok heyecanlıı!
Sonuç olarak Ayşe ve Emin nişan yüzüklerini takmış,bir saat önce zor da olsa birbirlerinden ayrılmışlardı.Şu an uçaktayız ve herkes kendi halinde ya uyuyor, yada benim gibi telefonuyla uğraşıyor.
Ekranda gördüğüm şey gözlerimin kocaman açılmasına ve yanımda uyuklayan Tuğba'yı uyandırmama neden oldu.Tuğba gözlerini açıp sinirle bana baktı.Tam bir şey diyecekken telefonun ekranını ona çevirmemle sustu.Ashton İrwin ve sevgilisi.SEVGİLİSİ.Ah!Tuğba'yla sevgili olacaklarına o kadar emindim ki!
"Ne yapabilirim?!" dedi sinirle.Bu sinirinin uykusundan uyandırmayla bir alakası yoktu.Biliyordum. "Umrumda değil!" deyip başını geriye yasladı ve gözlerini kapattı.Oflayarak telefonuma döndüm.Uyuyamıyordum ve uykusuzluktan ölmek üzereydim!Ah!
°•°•°
TUĞBA♎
Büşra'nın gösterdiği haberden sonra kendimi bok gibi hissetmem normal mi acaba? Hayır yani ben Ashton'a öyle bakmıyorum.Yani ondan hoşlanmıyorum ki niye böyle hissediyorum?Off!Ne güzel uyuyordum ben ya!Uykumda kaçtı şimdi! Offff!
Telefonumu elime alıp Büşra'ya çaktırmadan Ashton'ın şu çok güzel(!) Sevgilisine baktım.Off! Neden bu kız gerçektende güzel ki! Ben daha güzelim hıh.Hem onun gamzesi yok hıh.Hem onun güzel sesi yok hıh.Hepinizden iğreniyorum hıh!
Telefonumu kapatıp etrafıma baktım . Zayn ve Louis uyuyor, Liam telefonuyla uğraşıyor, Niall ve Harry sohbet ediyor, Rumeysa ve Ayşe kesin nişan hakkında konuşuyorlardır,Ebru uyuyor, Büşra ise hararetli bir şekilde telefonuyla uğraşıyordu."Hey! Ne yapıyorsun öyle heyecanlı heyecanlı? "dediğimde biran bana döndü hemen sonra geri telefona dönerek "Luke'la konuşuyorum.Sabah beni karşılamaya geleceğini söylüyor.Ona çok erken olduğunu uyumasini sonra buluşmamızı söyledim ama o 'olmaz bebeğim seni çok özledim daha fazla bekleyemem benim evime gideriz ve orda beraber uyuruz.'deyip duruyor ama ben ne diyeceğimi bilmiyorum yani beraber uyuruz diyince bile yüzüm kıpkırmızı oluyorki uygulasak ne yaparım bilemiyorum!"derken Luke'un yerini kalınlaştırıp sanki Luke'muş gibi söylemesi ve dehşet birşeymiş gibi söylemesi gülmeme neden oldu.
"Bak Luke senin sevgilin.Eğer ona güveniyorsan sorun olmamalı.Eğer sana güven veriyorsa, seni sevdiğine eminsen ona şans ver.Açıkçası iyi birine benziyor yani tanıdığım kadarıyla.Ama sana kalmış tabiki.Eminim doğru kararı vereceksin. "dediğimde birkaç dakika bana baktı ve ben bu güzel, anlamlı konuşmamdan sonra bana sarılmasını beklerken telefonuna döndü ve birşeyler yazmaya başladı.Peh! Tuğba kimki zaten!Ahey aheeey!
¤¤¤¤¤
BÜŞRA ♋
Kemerlerimizi bağlamamızı iniş yapacağımızı bildiren anonsu duyunca tekrardan heyecanlanmaya başladım.Ah! Sonunda sevgilime kavuşucam!
Uçaktan inmeden önce üzerine kazak giyen Tuğba'ya baktığımızda bize "Ne var?!" diye neredeyse bağırdığında herkes kendinhaline dönerken ben kıkırdadım.Bana ters bir bakış attığında boğazımı temizleyip Rumeysa'ya baktım.Kaş göz yaparak 'Yine ne oldu buna?' dediğinde omuz silktim.Bunların hepsi Ashton'ın yüzündedi.Yada uykusuzluktan.Bilemiyordum.
Merdivenlerden inerken gözlerim heryerde Luke'u arıyordu.Onu gerçekten çok özledim!Havaalanının içine girince birsürü hayranlarımızla karşılaştık.Hadi ama sabahın köründe nasıl kalkıp ta geldiler.Ben olsam yatağımı seçerdim.İnsanlar çok tuhaf gerçekten ama yinede hepsini seviyorumm.
Ben bu kalabalıkta Luke'u nasıl bulu - " BÜŞRA! " Normalde olsa adımı böyle böğürene gülerdim ama böğüren Luke olunca sadece şaşırabildim. Kafamı çevirip baktığımda Luke'u elinde bir panda oyuncağıyla gülümseyerek bana baktığını gördüm ve sanki o anda sadece o ve ben varmışız gibi hissettim.Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemezken herkes susmuş bizi izlerken sadece koşarak Luke'a sarıldım.Onu o kadar çok özledim ki! Sanki beni hiç bırakmayacakmış gibi sımsıkı sarılırken sadece kokusunu içime çekmekle yetindim.
"Seni çok özledim bebeğim.Tahmin edemeyeceğin kadar çok." diye kulağıma fısıldamasıyla gülümseyip bende onun kulağına yaklaşarak "Bende seni çok özledim sevgilim.Tahmin edemeyeceğin kadar çok." diyerek ve birazcık yaramazlıktan birşey olmaz diyerek kulağının arkasını öptüm ve yaptığım an kızararak geri çekildim ve ona baktım.Şaşkınca bana bakarken çocukların ' hadi evde devam edersiniz.Aile var!' Gibi söylenmeleriyle göz devirip onlara katıldık ve hızlıca arabalara doğru ilerledik.Bu arada bana aldığı panda için ayrı bir teşekkür etmem lazım.Pandalar benim bebeklerim! Hepsi benim! Sadece benim !Hıh!
¤¤¤¤¤
Luke'un arabasına bindiğimizde "Nereye gitmek istersin?" diye sorduğunda Tuğba'nın uçakta dedikleri aklıma geldi ve derin bir nefes alıp "Daha çok erken eve gidip beraber uyusak olur mu?" dediğimde nefesimi tutmuş ne diyeceğini bekliyordum.İlk önce şaşkınca bana baktı daha sonra önüne dönüp cevap vermeyince tuttuğum nefesimi kırgınlıkla bıraktım ve "Ya da boşver.Beni eve bırak kalkınca buluşuruz.Yani istersen?" dediğimde hızlıca bana döndü ve "Ah! Hayır hayır! Ben sadece şaşırdım.Sana o kadar ısrar etmeme rağmen kabul etmiyordun ve birden sen sorunca şaşırdım.Şimdi bize gidiyoruz ve beraber sarılarak uyuyoruz.Tamam mı bebeğim? "diye sorduğunda rahatlayarak gülümsedim ve kafamı onaylarcasına salladım.Luke gaza basarak hızlanırken bende kafamı cama yasladım ve yağmuru izledim.
Luke arabayı park ettikten sonra beraber arabadan indik.İnşallah çocuklar evdedir yoksa ben heyecandan bayılabilirim.Tamam sadece sarılarak uyuyacağız ama daha önce hiç sevgilim olmadığı için ve Efe'den başka hiçbir erkekle beraber uymadığım için heyecanlanmam normal bence!
Luke elimi tutup eve doğru giderken içimden çocukların evde olması için dua ediyordum.Allahım nooooluu-"Çocuklar evde değiller.Izinli olduğumuz için ailelerinin yanına gittiler Ashton hariç. Belki sonra bizde beraber ailemin yanına gideriz.Seni merak ediyorlar."deyip sırıtarak bana bakarken boğazıma kaçan tükürüğümle öksürük krizine girdim.Kendi tükürüğümde boğuluyordum!Ne dedi o az önce?! Aile mi dedi?! Ben dehşete düşmüş gibi ona bakarken Luke bana gülmekle mesguldü."Sakin ol bebeğim.Şimdi değil.Şimdi yatmamız gerek.Hadi gel."deyip sırıtırken çocukların evde olmadığı aklıma geldi ve daha çok heyecanlandım.Allah'ım bayılıcam! Ne yapıcam şimdi?!
Ben ne yapacağımı düşünürken Luke evin kapısını açmış içeri girmemi bekliyordu.Yavaşça içeri girdim ve hırkamızla ayakkabılarımızı çıkardık.Sakin ol Büşra! O senin sevgilin.Sakin ol! Beraber içeri geçtik.Ben otururken O "Birseyler içmek ister misin?"dediğinde "Gerek yok.Ben bir lavaboya gideyim sonra yatalım olur mu?"dedim."Sen nasıl istersen bebeğim.Lavabo yukarıda sağdan ilk kapı. "dediğinde ona gülümsedim ve yukarı çıktım.Lavaboya girince yüzüme bir su çarptım ve kendi kendimi sakinleştirmeye çalıştım.Sonra heyecandan gelen çişimi yapıp Luke'un yanına döndüm.Luke gülümseyerek elini uzattı ve "Hadi gel."dedi.Yavaşça yukarı çıktık ve Luke odasının kapısını açtı.İşte başlıyoruuuz!