Bölüm 21

119 22 7
                                    

Selaaam!Nabeeer!Umarım beğenirsiniiiz.

:***** ❤

RUMEYSA♐

Yattığım yerde doğrulurken Louis'e odaklıydım.Beni fark eder etmez hızla gözyaşlarını silldi.Louis'n yanına gidip oturdum ve elimi omzuna koydum.

"Hey.İyi misin?" sesim yeni uyanmama rağmen kısık ve yumuşak çıkmıştı.

"Evet.Sadece.." Louis sözlerine devam etmeyince üstelemek istememiştim ama onu konuşturmak zorundaymışım gibi hissettim.

İnsanlar birbirleriyle konuştukları zaman rahatlardı.Birinin size derdini anlatması demek size güveniyor demekti çünkü siz o sırada onun içini görürdünüz.Belki de diye düşündüm.Belki de Louis beni güvenilir biri olarak görmüyordur.Bu düşünceme inat "Sadece?" diye sordum devamını getirmesini ister gibi.Bana güvenmeliydi.Ben güvenilmez bir insan değildim tamam mı?Hıh.Kendi kendime tiripleniyorum tövbest.

"Her şey çok fazla üzerime gelmeye başladı." dediğinde bana bakmasa da ona destek olabilmek için hafifçe gülümsedim.Haklıydı.Başında kocaman bir bela vardı.Kaç ay kaldı bilmiyorum ama yakında baba olacaktı ve buna hazır görünmüyordu.Aslında tuhaftır ki düşüncemde bile Louis'e baba kelimesini yakıştıramıyordum.Olmuyordu işte ne bileyim.

"Zamana bırak." dediğimde bana baktı.

"Zaman hiçbir şeyi düzeltmiyor.Tam tersi her şeyi boka dönüştürüyor." sinirle söylenen Louis'e bakmaya devam ettim.Üzgündü.Aynı zamanda çok fazla sinirli.

"Louis." dediğimde "Ne?" dedi sinirle.Ona sarıldım.Şaşırdığı apaçık ortadaydı.Ben bile kendimden böyle bir şey beklemiyordum ki.Tam geri çekilecekken kollarını bana doladı.

"Zaman her şeyin ilacıdır." diye fısıldadım kulağına.

BÜŞRA ♋

Bugün çok yorucu bir gündü.Ah! Ayaklarımı hissetmiyorum! Sabah kalkınca stüdyoya gittik ve tam 3 saat boyunca şarkı kaydetmeye çalıştık.Ama değdi.Çünkü acayip güzel bir şarkı kızlar.Size söylemiycem muhahaha!

Luke'la tüm gün boyunca konuşmadık.Çünkü O'da bugün yoğundu.Sanırım Capital.Fm'e çıkacaklarmış.Kapımın aniden açılmasıyla irkildim ve kızların geldiğini görünce gülümsedim.

"Nabeeer?"diyen Ebru'ya yüzümü buruşturarak "Ölüyom.Ayaklarım mahfoldu."dediğimde hepsi homurdanmaya başlayıp kendilerini yanıma attılar.Daha sonra sırıtarak Tuğba'ya döndüm ve "Artık tek sap sen kaldın.Sanada birilerini bulmamız gerek."deyip kızlarla güldüğümüzde kafama yastığı yemem bir oldu.Agh!

"Kes sesini gerizekali.İstersem benimde olurdu.Hem neden olmadığını biliyorsunuz! Ben halimden memnunum."demesiyle Rumeysa "Kızım Harry i beklersen evlenmeden ölüceksin.Boşver başkasını bulalım."demesiyle Ebruyla ben aynı anda onu gıcık etmek için "Ashton!" diye bağırıp güldük ve ikimizde kafamiza tekrar yastık yedik.2.kez Agh! Bu kızın eli çok ağır!

"Onun sevgilisi var.Kesin sesinizi."deyip ayağa kalktı ve "Hadi aşağı inelim."dedi.Bizde hepberaber aşağı indik.Ben koşarak kendimi telefonuyla uğraşan Niall'ın yanına attım ve imali imali "Ne yapıyorsun uçan Irlandalı? "dememle bana döndü ve gülerek "Hala sevgilim yok ve onunla yazışmıyorum.Sadece twitter da takılıyorum.Şuna bak gülmekten karnım ağrıdı."deyip bana telefonunu uzatınca ekrandaki resme bakıp bende kahkaha attım.Bir caps yapmışlardı ve gerçekten komikti."Neye gülüyorsunuz siz?"deyip yanıma oturan Harry'e bakıp güldüm ve Niall'ın telefonunu uzattım.O da baktıktan sonra gülmeye başladı ve telefonu geri Niall'a verdim.O sırada elimde titreyen telefonuma baktım ve gelen mesajı açtım.

1D & ENERJİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin