Selam bebek pandalar.Yepyeni bir bölümle geldiiiik.Bu arada İheart music awards da Zayn performans sergileyecekmiş-gözleri kalpli emoji-
Multideki Theo'ya öl,bit,geber *_*
Vote vermeyi unutmayıın :*
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
BÜŞRA ♋
Eve geldiğimizde kendimi koltuğa zor attım.Zayn'de aynı şekilde kendini koltukta yanıma attı ve benim gibi kafasını koltuğun arkasına yasladı.Resmen canımız çıkmıştı ama değdi.Bilmediğimiz sokaklarda dolaştık ve gördüğümüz tüm mağazalara girip alışveriş yaptık.Kızlara aldığım yeni kıyafetleri ve m.a.c marka bordo ve kırmızı rujumu gösterdiğimde çatlayacaklar.Ama oha yani.İki ruja resmen servet ödedik.
Tuğba, Harry ve Louis hariç hepimiz oturmuş televizyon izliyorduk.Kapı çalınca herkes birbirine baktı.Daha sonra Niall önce davranarak "Liam kapı."dedi.Ne zamandır bunu yapmıyorduk ve Niall söyleyince kıkırdadım.Liam da aynı benim gibi kıkırdayıp "Ebru kapı."dedi.Ebru kaşları çatılı bir şekilde "Rumeysa kapı."deyince Rumeysa'da "Zayn kapı."dedi.Zayn "Başbelası kapı."deyince dirseğimi karnına geçirdim ve "Ayşe kapı."dedim.Ayşe ise ağzını açmış birinin ismini söyleyecekken etrafta başka kimsenin kalmadığını anlayıp ağzını geri kapattı ve oflayarak kapıyı açmaya gitti.İçeri ilk önce bir adam girdi.Sarışın ve renkli gözlüydü.Ben kim olduğunu çıkarmaya çalışırken Niall ayağa kalktı ve "Greg.Bu ne güzel süpriz.Özlettin dostum."diyerek adının Greg olduğunu öğrendiğim adama sarıldı.Daha sonra içeri kucağında muhteşem ötesi bir varlıkla kadın girdi.Allah'ım aşık oldum.Şuan resmen ilk görüşte aşık oldum! Ben kadının kucağındaki sarışın, mavi gözlü sanki Niall'ın klonu olan çocuğa bakarken Niall " Kızlar bu abim Greg."dedi sarıldığı adamı gösterirken.Daha sonra ise eşi Denise ve oğlu Theo ' yu da tanıttı aynı şekilde.Şuan ise Niall'ın yeğenine avına saldırmayı bekleyen bir aslan gibi bakıyorum.Çünkü o tombul kırmızı yanakları resmen 'beni ısır ' diye bağırıyor.Birkaç dakika tanıştıktan sonra kendimi daha fazla tutamayarak kalktım ve kadının önüne geçerek eğildim ve "Kucağıma alabilir miyim?"diye sordum.Theo bana doğru atıldı ve annesi "Baksana sanırım cevabını aldın ha?"diyerek güldü ve Theo 'yu kucağıma verdi.Kucağıma alır almaz kocaman gülümseyerek "Merhabaa.Ben Büşra."dedim.Theo ise bana garip garip baktı ve sadece "Merhaba."dedi.Anlaşılan daha yeni yeni konuşuyor.Çünkü bazı harfleri söyleyemiyor.Tabi harfleri söyleyemeyen benim adımı nasıl söylesin demi ama! Theo Kucağımdayken geri Zayn'in yanına oturdum."Hmm.Demek adımı söyleyemiyorsun. O zamaaan hadi bana bir isim bul ve bana bulduğun isimle seslen Theocuk."dediğimde gülümseyerek bana baktı.Daha sonra düşünürmüş gibi yaparak birkaç saniye 'hymm ' gibi sesler çıkardı.Bu haline Zayn'le gülerken birden elini kaldırdı ve "Buldum!"diye bağırdı."Senin adın Lisa olsun! Lisa benim arkadaşımın ismi."dedi.Vay!"Hmm.Demek Lisa.Tamam.Olur.Sevdim bu ismi."dediğimde gülerek ellerini çırptı.Ben ise daha fazla kendimi tutamadım ve yanaklarına kocaman sulu öpücükler kondurdum.Aslında vakumladım.Resmen lavabo pompası gibi vakumladım çocuğun yanaklarını.Ehehe.
¤¤¤¤¤
EBRU
Hep beraber yemek yedik ve geri içeri geçtik.Niall'ın abisi bize eşiyle baş başa vakit geçirmek istediklerini söylediler ve bizden iki günlüğüne Theo ' ya bakmamızı rica ettiler.Tabiki geldiklerinden beri çocuğu kucağından bırakmayan Büşra hemen 'Tabiki olur.Biz ona çok iyi bakarız.'gibi laflarla bize sormadan atlamış olsada bizde kabul ettik.Yani Theo o çok yaramaz, söz dinlemeyen çocuklardan değil ve acayip tatlı birşey.Bizden olumlu cevap alan Greg ve Denise bize sürekli ne kadar minnettar olduklarını söyleyip durdular ve yaklaşık yarım saat önce gittiler.Sanırım Miami'ye gideceklermiş.Ya da öyle bir yere işte.Tam karşımda Theo ' yla telefona bakan Büşra'ya bakarken aslında çok güzel bir anne olabileceğini düşündüm.Çünkü Büşra aramızda çocukları en az seven kişi.Yani öyle her çocuğu sevmez ve ilgilenmez.Ama şuan resmen çocuğuna aşkla bakan bir anne gibi görünüyor.Anlaşılan Theo ' yu çok sevdi.Ama yani o da sevilmeyecek çocuk mu yahu?