BÜŞRA♋
Az önce Tuğba ne demişti? Dylan. Hani şu bildiğimiz O'brien. Aman. Allah'ım! Buna inanmıyorum! Şu an biricik sevgilim Luke olmasaydı onu fena halde kıskanırdım.
"Sevgilim?" Luke'un sesini duyduğumda ona döndüm.
"Evet?"
"Kapının önünde ne yapıyorsun?"
"Tuğba'yı uğurladım. Biriyle randevusu var." dedim sırıtarak.
"Vay canına. Buna sevindim." deyip yanıma geldi ve bana sarıldı.
"Sana bir süprizim var." dediğinde başımı kaldırıp ona baktım.
"Ne süprizi?"
"Yarın öğleden sonra altıda seni almaya geleceğim. O zaman öğrenirsin." dediğinde dudak büzüp başımı salladım.
EBRU♌
"Sizin için bir sorun olur mu?" diye soran Liam'a gülümseyip başımı iki yana salladım.
Liam'la bahçede oturmuş ondan bundan bahsederken bu gece Los Angeles'a gideceklerini ve dönüşte parti düzenlemek istediklerini söyledi. Aslında tam olarak 'Dönüşte parti vermek istiyoruz. Sizin için bir sakıncası var mı?' diye sormuştu. Fikirlerimizi önemsemesi hoşuma gitmişti.
"Aslında bizim için de iyi olur. Biraz kafa dağıtırız." dediğimde Liam gülümsedi.
"Ne yapıyorsunuz?" diye soran Ayşe'ye baktım. Karşımdaki tekli koltuğa oturdu. Gözlerini benden kaçırdığında gözlerimi kısıp bir süre ona baktım.
"Bu gece Los Angeles'a gidiyoruz. Orada iki gün kalacağız ve dönüşte bir parti düzenlemek istiyoruz. Sizin içinde uygunsa." dedi Liam Ayşe'ye bakarak. Ayşe biraz düşündü.
"Fazla kaoabalık olmaz değil mi? Bizimkiler fazla kalabalığı sevmezler."
"Sadece yakın arkadaşlarımız."
"Peki o zaman." dediğinde gülümsedim. Ne giysem acaba? Acilen alış verişe gitmeliyimm.
"Ebru.Ali seni çağırıyor." diye içeriden bana seslenen Rumeysa'yla ayağa kalkıp salona girdim. Rumeysa telefonu bana uzatınca dudak büzüp telefonu elinden aldım.
"Alo?"
"Ebru. Neden telefonuna ulaşamıyorum?" dediğinde kaşlarımı kaldırdım.
"Ay ne bileyim."
"Ne demek ne bileyim. Farkındaysan senin telefonundan bahsediyoruz." dediğinde ofladım. Yine mi sinirli!
"Ne oldu?"
"Ayşe ve Emin'in nişan videolarını ve resimlerini paylaştığınız sitelerden kaldırın.Kendi sevgililerinizinkini de. Rumeysa'ya,Ayşe'ye ve Büşra'ya da söyledim."
"Neden?" diye sordum merakla.
"Şu sıralar sadece One Direction grubuyla anılmalısınız." dediğinde gözlerimi devirdim.
"Bu çok saçma." diye sızlandım.
"Çocuklara da söylendi. Ayrıca çocukları havaalanına kadar uğurlayacaksınız." dediğinde gözlerim şaşkınlıkla açıldı.
"Yok artık!"
"Herneyse.Şimdi Tuğba'ya ulaşmam gerek."
"Neden?!" diye sordum neredeyse böğürür gibi.Gözlerini devirdiğine yemin edebilirim.
"Bir onunla bir bununla görülmesini istemiyorum.Herneyse." deyip suratıma kapattığında şaşkınlıkla telefona bakakaldım.
"Noldo?" diye soran Rumeysa'ya telefonunu uzatıp omuz silktim ve odama çıktım.
