Sabah olduğunda alarm çalmadan uyandım.Tedirgin olduğum zaman doğru düzgün uyuyamam.Telefonumu görmek bile istemiyordum.En ufak bir kağır parçası bile beni öldürecek derecede korkutabiliyordu.Ders notlarıma bile şüpheyle yaklaşıyordum.Bunu yapan her kimse evime kadar gelebiliyordu.Evimin içine girebiliyordu.Tek başıma evde kalabilmem bile büyük bir mucize.
Yine okul için hazırlanmaya başladım.Dersin başlamasına daha çok vardı.Yavaş yavaş hazırlanıyordum.Telefon sessizdeydi.Teyzemler daha dönmemişi.Neler olduğunu merak ediyordum ama telefonuma bakmak istemiyordum.O pislikten mesaj geldiğine emindim.
Ben yavaş yavaş hazırlanırken zil çaldı.Önce cama koşup kimin geldiğine baktım.Kapıda Alperen'i görünce inanılmaz bir şekilde rahatladım.Koşup kapıyı açım.
Alperen "Ben mi erken geldim sen mi geç kaldın?" diye sordu en sevimli haliyle.
Ben "Sen erken gelmişsin.Dersin başlamasına daha çok var." dedim ve gülümsedim.
Alperen "Hadi ya.Tamam o zaman.Ben gideyim."
Ben "İstersen içeri gel.Kahve yapacaktım."
Alperen "Sabah sabah kahve mi içeceksin?"
Ben "Uykumu alamadım da.Gelecek misin?"
Alperen "Olur.Geleyim o zaman." dedi ve içeri girdi.
Alperen'le birlikte mutfağa geçtik.Gizli hayranım bana Alperen'den uzak durmamı söyledi.Şu an bizi gördüğüne emindim.Ama umurumda bile değildi.Bana ne ki?O da kimmiş?Hayatıma karışma hakkını kendinde nasıl buluyor?
Kahveleri yaptıktan sonra masaya geçtik
Ben "Heyecanlı mısın?Okulda ilk günün."
Alperen "Heyecanlıyım.Ama bu olumlu bir heyecan.Nasıl söylesem?Bir an önce okula gitmek istiyorum.Yani yanımda sen olduğun için rahatım."
İtiraf etmeliyim ki Türkçe'yi çok tatlı konuşuyordu.Küçüklükten beri Almanya'da yaşadığı için Türkçe'si pek iyi değil.
Ben "Rahat ol tabi.Bu senin için çok iyi olacak.Şu an misafir öğrencisin ama inan bana bir an önce kayıt yaptırmak isteyeceksin."
Alperen "Zaten şimdiden seninle aynı okulda olmak için can atıyorum."
Kahvelerimizi içtikten sonra kupaları tezgaha bıraktım ve odama çıktım.Son hazırlıklarımı da tamamladıktan sonra tekrar aşağı indim.Dersin başlamasına 40 dakika vardı.Okula anca giderdik.
Ben "Artık gidelim mi Alperen?"
Alperen "Olur.Gidelim."
Evden çıkıp istasyona doğru yürümeye başladık.Teyzemden bir haber alırım diye telefonumun sesini açtım.Şaşırtıcı olan şudur ki hiç mesaj yoktu.Hadi sapığı geçtim,kankalarım bile mesaj atmamıştı.Normalde okula hep birlikte giderdik ama bu aralar biraz düzensisiz.
Metroya bindiğimizde telefonuma bir mesaj geldi.Tabi ki o pislikten.
"Bu hiç iyi olmadı Ceylin." yazıyordu.
Etrafıma bakındım.Metroda olduğuna emindim.Ardından bir mesaj daha geldi.
"Beni üzmek için bilerek mi yapıyorsun?"
Son mesaj cidden beni sinirlendirmeye yetmişti.
Sen kimsin ki seni üzmek için uğraşacağım?
Bir mesaj daha.
"O çocuktan uzak durmanı söylemiştim.Birilerinin canı mı yansın istiyorsun?" yazıyordu.
Bu kadarı artık fazlaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ HAYRAN
Teen FictionHer şey o notla başlamıştı.İlk önce beni mutlu etse de,sonradan hayatımın kabusu oldu.Ondan kurtulamıyordum.Her an peşimdeydi.Aldığım nefesten bile haberdardı.Her adımımı takip ediyordu.Bu beni gerçekten korkutuyordu.