KÜBRA'NIN AĞZINDAN
"Savaş saatlerdir yürüyoruz.Yoruldum."
"Biliyorum.Ama yapacak bir şey yok."
"Ya yeteri kadar uzaklaştık zaten."
"Orası hiç belli olmaz.Belki de yaklaşıyoruzdur."
"Ne demek istiyorsun?"
"Boşver."
"Alperen ve Tibet'i orada bıraktık."
"Orada bırakmadık.Onlar kalmayı tercih etti."
"Geri dönelim Savaş ya.Başlarına bir şey gelecek."
"Ben onları uyardım."
"Evet ama mantıklı düşünmelerini bekleme."
"Ne yapacağız ulan ya?Bıktım artık." diye bağırdı Savaş.
"Sakin ol.Ceren'i unutma."
Savaş Ceren'e baktı ve "Dinlenelim biraz." dedi.
Ceren ve ben bir ağacın dibine oturduk.
"Bu böyle olmayacak." dedi Savaş.
"Ne yapacağız peki?"
"Siz Ceren'le devam ediyorsunuz.Ben geri dönüyorum."
"Saçmalama ben de seninle geliyorum."
"Hayır.Gidiyorsun Kübra."
"Savaş salak mısın?Nereye gittiğimizi bile bilmiyoruz.Kurda kuşa yem mi olalım ormanda?"
"Sizi bir daha tehlikeye atamam."
"Tamam.Ceren gidiyor.Ben seninle geliyorum."
"Şu an saçmaladın Kübra.Kız tek başına nereye gidecek?"
"O zaman ya hepimiz ya hiçbirimiz."
"Tamam.Geri dönelim.Ama yakalanmayacağımızdan emin olacağız."
"Umarım yakalanmayız."
Ne yaptığımız konusunda hiçbir fikrimiz yoktu.O kadar yürüdükten sonra geri dönecektik.Yaptığımız resmen saçmalıktı.Ama Tibet ve Alperen'i orada bırakmamız da hataydı.
Biraz dinlendikten sonra kalkıp geldiğimiz yoldan geri yürümeye başladık.Ciddi anlamda yorgun hissediyordum.Ve aşırı acıkmıştım.
"Ceylin ne yapıyor acaba?" diye sordum sessizliği bozarak."
"Umarım kaçmıştır." dedi Savaş.
Ceren "İçimde kötü bir his var.Ablam sessiz sedasız ortadan kaybolmaz."
"Bana da öyle geliyor." dediğimde Savaş bana kötü kötü baktı.
"Yani...Başına kötü bir şey gelmiştir demiyorum tabi ama...Kaçmamıştır.Yani umarım kaçmıştır.Ama bizi bırakıp kaçmaz.Yani keşke kaçsa..."
Savaş bana baktı ve "Tamam Kübra.Biz seni anlıyoruz." dedi.
Cidden konuştukça batıyordum.Ceren'in yanında daha pozitif olmalıydım.
Orman çok sessizdi.Üstüne bastığımız kurumuş yapraklar dışında hiç ses yoktu.Ta ki Tibet'in sesini duyana kadar.
"Alperen..!Alpereeeen!" diye bağırıyordu.
"Bu Tibet mi?" diye sordum telaşla.
"Evet.Tibet.Alperen'e bir şey olmuş." dedi ve sesin geldiği yöne doğru koşmaya başladı.Biz de peşinden koşmaya başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ HAYRAN
Novela JuvenilHer şey o notla başlamıştı.İlk önce beni mutlu etse de,sonradan hayatımın kabusu oldu.Ondan kurtulamıyordum.Her an peşimdeydi.Aldığım nefesten bile haberdardı.Her adımımı takip ediyordu.Bu beni gerçekten korkutuyordu.