"Hadi uyanın bakalım uykucular." dedi biri.Bu ses Savaş'a aitti.
Kübra yorgun ve uykulu sesiyle "Ödümü kopardın Savaş ya." dedi.
Savaş "Korktun mu?Kusura bakma uyuyan güzel." dedi ve güldü.Tibet de güldü.
Kübra "Saat kaç oldu ya?"
Savaş "Dokuz buçuk."
Kübra "Erkenmiş daha."
Savaş "Ne erkeni be?Tabi seni bıraksak akşama kadar uyursun."
Kübra "Ay başlama yine."
Tibet bana baktı ve "Günaydın prenses.Nasılsın?"dedi.
Gülümsedim ve "Günaydın.İyiyim.Sen nasılsın asıl?" dedim.
Tibet "Ben bomba gibiyim." dedi.Gerçekten iyi görünüyordu.
Kübra "Olsun.Yine de yorulma sen Tibet.Hadi gel otur şöyle.Ben de kahvaltı hazırlayayım." dedi.
Tibet koltuğa ,Kübra da mutfağa geçti.Savaş bana döndü ve "Sen de benimle yakacak bir şeyler bulmaya gelir misin prenses?" dedi.Prenses kelimesini Savaş'tan duymak garip gelmişti.Tibet'e de garip gelmiş olacak ki ters ters baktı Savaş'a.
"Tabi gelirim." diye yanıt verdim.
Tibet "İstersen ben geleyim kardeşim." dedi.
"Sen dinlen.Ben hallederim." dedim Savaş'a fırsat vermeden.
Savaş "Aslan gibi Ceylin var burada kanka.Merak etme sen." dedi ve güldü.
Tibet de güldü ve "İyi bakalım." dedi.
Savaş'la birlikte evden çıktık.Son anda Kübra ve Tibet'i evde yalnız bıraktığımız aklıma geldi ama geri dönmek için çok geçti.Resmen kurda kuzu emane ettim.
Savaş "Bir sorun mu var?" diye sordu.
"Yoo neden?" diye yanıt verdim.
Savaş "Yüz ifaden değişti de birden."
Ben "Yok ya.Hava biraz soğuk ya.Üşüdüm."
Savaş montunu çıkarıp bana uzattı ve "Bu soğukta montsuz çıkarsan üşürsün tabi." dedi gülerek.
Ben "Hiç gerek yok.Üşüme sen."
Savaş "Al hadi al." deyince montu alıp üstüme geçirdim.
Ben "Teşekkür ederim."
Savaş "Rica ederim.Ceylin.Sana bir şey sorabilir miyim?"
Ben "Tabi."
Savaş "Tibet'ten nefret mi ediyorsun?"
Ben "Nefret mi?Bu da nerden çıktı?"
Savaş "Tibet hep senden bahsediyor.Senden bahsederken de hep 'Benden nefret ediyor.' diyor."
Ben "Ondan neden nefret edeyim ki?Üç yıl boyunca ondan hoşlandım hatta."
Savaş "Öncesi de var ama.İlk okul mesela.Ve bu kaçırılma olayları."
Ben "Bu olayda Tibet hatalı tabi.Ama yine de onu suçlayamam.Olay benle alakalı çünkü.Tibet olmasa da o adam beni kaçırırdı.Onun derdi annem."
Savaş "Biliyorum.Ama yine de Tibet'e kızgın değil misin?"
Ben "Kızgındım.Ama şu an değilim."
Savaş "Çok güçlü bir kızsın sen."
Ben "Pek sayılmaz."
Savaş "Kesinlikle öyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ HAYRAN
Teen FictionHer şey o notla başlamıştı.İlk önce beni mutlu etse de,sonradan hayatımın kabusu oldu.Ondan kurtulamıyordum.Her an peşimdeydi.Aldığım nefesten bile haberdardı.Her adımımı takip ediyordu.Bu beni gerçekten korkutuyordu.