Sabah Savaş'ın sesiyle uyandık.
"Abi uyanın ya.Uyanın." diye bağırıyordu.
Tibet "Ne oluyor Savaş ya?"
Savaş "Kübra yok."
Tibet "Nasıl yok?"
Savaş "Gitmiş işte.Yok."
Nasıl yani?Bizi terk mi etmişti?
"Her sabah bir yerlere gidiyor zaten.Geri gelir.Neden bu kadar panik yaptın?" diye sordum.
Savaş "Çünkü not bırakmış." dedi ve elindeki kağıdı uzattı.
Tibet kağıdı alıp yüksek sesle okumaya başladı.
"Bana kızacaksınız.Biliyorum.Yaptığım şey size göre yanlış.Ama inanın umrumda değil.Uzun zamandır sabrediyorum.Ailemin öldüğümü kabullendiğini bile bile sabrediyorum.Ama elime geçen bu fırsatı değerlendirmek zorundayım.O kadın bize yardım edemezdi.O yüzden Umut'u alıp Özcan'a götüreceğim.Söz veriyorum.Hepinizi kurtaracağım."
Şok olmuştum.
Alperen "Abi deli mi bu kız?"
Savaş "Sözlerine dikkat et Alperen."
Alperen "Bizi de kendini de nasıl bir tehlikeye attığının farkında mısınız?"
Tibet "Şaka mı bu ya?Ne yapıyor bu kız?"
Ben "Bir şeyler yapmamız lazım.Kübra'ya bir zarar gelebilir."
Savaş "Bir şekilde bulmamız lazım onu.Ne yapacağız ya?"
Savaş hepimizden çok telaşlanmıştı.
Tibet Alperen'e döndü ve "Sen bu kadının nerede kaldığını bilmiyor musun?" diye sordu.
Alperen "Nerede kaldığını bilmiyorum.Bizimle başka bir yerde buluşuyordu."
Savaş "Nerede buluşuyordu?Arayalım oraya gelsin."
Alperen "Biz onu arayamayız.O bizi özel numaradan arıyordu.Kadın salak değil sonuçta."
Savaş "Kesin Kübra'ya bir zarar verecek ya."
Tibet "Savaş bir sakin ol ya."
Savaş "Nasıl sakin olabilirim?"
Alperen "Tamam.Herkes sakin olsun.Bir şekilde ona ulaşmalıyız değil mi?"
Tibet "Nasıl ulaşacağız?"
Ben "Bu kadının yerini sen bile bilmiyorsan Kübra nereden biliyor?Bilmiyorsa nereye gitti?" diye sordum Alperen'e.
Alperen "Bilmiyorum.Demek bir şekilde bir işaret aldı."
Savaş "Saçmalama.Kadın oğlunu kaçırması için Kübra'ya işaret mi verdi?"
Alperen "İşareti veren kadın değil.Özcan."
Tibet "O zaman biz de Özcan'a ulaşalım."
Alperen "Özcan'a yalan mı söyleyeceğiz?Ona Umut'u kaçıracağımızı söyleyeceğiz ama tek amacımız Kübra'yı bulup Özcan'ın planlarını alt üst etmek olacak.Sizce Özcan bunu bizim yanımıza bırakır mı?"
Savaş "Umrumda değil.Onu o zaman düşünürüz.Şu an Kübra'yı bulmalıyız." dedi ve telefonunu alıp bir numara çevirdi ve dışarı çıktı.
İçeri girdiğinde yüzündeki ifade şaşırdığını belli ediyordu.
Tibet "Ne oldu?"
Savaş "Özcan Kübra'nın o kadına gittiğini bilmiyor."
Tibet "Ona söyledin mi?Şimdi Kübra'nın peşine düşecek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ HAYRAN
Novela JuvenilHer şey o notla başlamıştı.İlk önce beni mutlu etse de,sonradan hayatımın kabusu oldu.Ondan kurtulamıyordum.Her an peşimdeydi.Aldığım nefesten bile haberdardı.Her adımımı takip ediyordu.Bu beni gerçekten korkutuyordu.