Saatler geçmişti.Teyzem eve geldiğinde saat gece yarısını geçiyordu.Kızlar benimle kalacaklardı.Teyzem içeri girince ayağa kalkıp yanına koştum.
"Ne oldu?"
"Bir şey olmadı."
"Nasıl bir şey olmadı?Bir şey yapmayacaklar mı?Annemle Ceren'i geri getirmeyecekler mi?"
"Bana anlattıklarını anlattım.Yarın senin ifadeni de alacaklar.Korkma kuzum ya.Kötü bir şey olmayacak."
Kötü bir şey olmayacak.
Kendimi hep böyle avuttum.Kötü bir şey olmayacak dedim ama durum bu.Ben kurtulmuş olsam da Tibet öldü ve annemle kardeşim o şerefsizin elinde.
Teyzem yanıma geldi ve "Hadi artık.Yatın.Saat çok geç oldu." dedi.
Kızlarla birlikte odama çıktık.
Ben yatağıma geçtim.Uzun zamandan sonra ilk kez odama girmek içimden bir şeylerin kopmasına sebep oldu.Sanki ölmüşüm de geri gelmişim gibi.Odama hiç girilmemişti.En son yatağımın üstüne bıraktığım kazağım bile orada öylece duruyordu.Ağlamamak için kendimi zor tuttum.Belki de ağlamalıydım.Belki de yalnız kalmalıydım.
Evrim "Ne düşünüyorsun kanka?" diye sordu bana bakarak.
"Uzun zamandan sonra ilk kez odama giriyorum." diye yanıt verdim.
Yasemin "Yatağını özlemişsindir.Hadi güzel bir uyku çek."
Aşırı derecede yorgundum.Ama gözlerimi kapattığım an Tibet'in yüzü gözümün önüne geliyordu.Gözlerinde hep suçluymuş gibi bir ifade vardı.Kendini suçluyordu.Şimdi de ben kendimi suçluyordum.Benim yüzümdendi.Benim yüzümden böyle bir şey yaptı ve benim yüzümden öldü.
********
Sabah uyandığımda odada kimse yoktu.Kızlar aşağıda olmalıydılar.Tam kalkıp odamdan çıkacaktım ki cama taş atıldığını duydum.Cama koşup aşağıya baktım.Bahçede durmuş yukarı bakan ve gülümseyen Tibet'i görünce ne yapacağımı şaşırdım.Bu nasıl olur?
Odamdan çıkıp bahçeye koştum ve kollarını açmış gülümseyerek beni bekleyen Tibet'e sımsıkı sarıldım.
"Seni çok özledim prenses." dedi.
Tam cevap verecektim ki birinin "Ceylin." diye seslendiğini duydum.
Seslenen kişi Evrim'di.Daha sonra her şey netleşmeye başladı.Yavaş yavaş gözlerimi açtım ve karşımda telaşla bana bakan Evrim'i gördüm.
"Kabus mu gördün?Sayıklıyordun." dedi.
Gördüklerimin rüya olduğunu anlayınca inanılmaz bir acı hissettim.Bağıra çağıra ağlamak istiyordum.
Hava daha ayndınlanmamıştı.Diğer kızlar da uyanmıştı.
Yasemin "İyi misin kanka?" diye sordu.
Daha fazla kendimi tutamadım ve hüngür hüngür ağlamaya başladım.
Pınar yanıma geldi ve "Canım ya." diyerek bana sarıldı.
Seslerimizi duymuş olacak ki teyzem de odama geldi.
Telaşla "Ne oldu?" diye sordu.
Evrim "Kabus gördü." diye yanıt verdi.
Kabus değildi.Aksine gerçek olamayacak kadar mükemmeldi.Gerçekten Tibet'i çok özlüyordum.
Teyzem de yanıma geldi ve bana sarılarak "Geçecek bir tanem." dedi.Geçmeyecek.Kaçırıldığım için psikolojimin bozuk olduğunu sanıyorlar.Ama konu o değil ki.Konu Tibet'in gitmiş olmasıydı.Konu Tibet'in bir daha asla geri gelmeyecek olmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ HAYRAN
Genç KurguHer şey o notla başlamıştı.İlk önce beni mutlu etse de,sonradan hayatımın kabusu oldu.Ondan kurtulamıyordum.Her an peşimdeydi.Aldığım nefesten bile haberdardı.Her adımımı takip ediyordu.Bu beni gerçekten korkutuyordu.