Anlaşmalı Aşk |Jortini|

"Sevgilim olduğu için."

Tekrardan merhabalar! Bir önceki bölüm yorumları beni çok mutlu etti.Yorum yapan ve oylayan herkese sonsuz sevgiler!

Birde bir kaç soru ve fikrim var.Bunları cevaplamanızı istiyorum.

1-) Anlaşmalı Aşk hikayesini 3 kitap yapmayı düşünüyorum.Sizce?

2-) Kalplerimiz Bir ve Biz hikayelerimde ilham gelmiyor.Bu yüzden her hafta veya her ay (kendi isteğine bağlı) hikayelerinden birine veya ikisine bölüm yazabilecek olan var mı? Eğer varsa bana mesaj bölümünden hangi hikayeye yb yazdığını söylesin.Ve bir sonraki bölümü mesaj olarak atsın.

İyi okumalar!

"Anı yaşa." dedi ve beni öptü.

Kaç dakika öpüştüğümüzü bilmiyorum,sayamadım.Ama midemin yerinden kalktığını hissettim.Dünya'nın durduğunu,her şeyin donup sadece bizi izlediğini hissettim.

Lodovica ve Mercedes'in teorilerine göre sanırım Jorge'den hoşlanıyorum.Daha aşık değilim.Hem ben aşık olsamda galiba o Mercedes'ten hoşlanıyor.Baş başa konuşmalar,sırf o yüzden yalanlar dolanlar.Hı,başka ne olabilir ki?

Beni belimden tutup kendine yasladığında aramızdaki milimilimetrelik mesafe sağolsun,kalp krizinden başka diyarlara gitmek üzereydim ki geri çekildim.

Yüzüne bakmaya utanıyordum ama çaktırmadan,kesik kesik bakıyordum.Elmacık kemiklerinin üstü kırmızının en utanç tonuna bürünmüştü,iki yanağında müthiş gamzeler vardı ve başı hafif eğikti.Hatta bir ara ellerini dudaklarının üzerinde gezdirdi.

Ortamdaki sessizlik gerçekten sıkıcı bir hal almıştı.Bu yüzden cesaretimi topladım ve konuştum.-zorda olsa- "İstersen eve girelim,hem yedek kıyafetlerini giyersin.Öğle yemeği yeriz.Ben Destiny'e söylerim."

Başını kaldırdı ve 'ah' sesini çıkararak gülümsedi."Beni eve mi atıyorsun? Hadi be Martu.Bunlar çok ucuz numaralar." Cümlesinden sonra 40 km öteden duyabileceğim şen(!) kahkahasını attı.

"Ben gidiyorum.İster gel ister gelme.Eğer gelmiyorsan bende Rugu'mu çağırırım.En azından o beni öptükten sonra kızarmıyor."

Ne dedim ben? Beni öperken mi? Amaan,olsun be! Kıskansın azcık.

"Rugu kim? Sevgilin mi?"

"Hayır ama arada öpüşürüz."

"Dalga mı geçiyorsun sen benimle ? Ne demek arada...Doğrusunu anlat! Eğer şaka ise hiç komik değil."

"İnanmadın mı? "

"Tabikide hayır."

"Güzel." Çantamdan telefonumu çıkarttım ve Ruggero'yu aradım.Birde hoparlöre aldım telefonu.

"Efendim güzellik?" diyen sesi duyunca Jorge,ayağa kalktı ve eliyle yüzünü temas ettirdi.

"Ne yapıyorsun yakışıklı?"

Biz normaldede Rugu ile böyle konuştuğumuz için sorun yoktu.Yani açık vermezdi umarım.

"Hiç Cande ile birlikteyiz.Sen?"

Jorge kaşlarını kaldırdı ve fısıltıyla " Yok artık! İki kız kardeşi idare mi ediyor? Bu çocukla konuşma ya!"

"Neden Cande ile birliktesiniz? "

Lütfen sevgilim deme,lütfen Rugu!

"Sevgilim olduğu için."

Jorge " ohohohoho!" sağ elini dolma şekline getirdi ve ağzına tuttu.

"Tamam Rugu.Kapat sen.Hadi!" Al işte şimdi dalga konusu olduk beyefendiye.

Telefonu kapatıp çantama geri attım.

"Geliyor musun ?"

"Tabi." Gülerken konuşması zor olmuştu.Kesik gelmişti sesi.

"Heralde gitti çocuklar."

"Sanırım ."

"Öhöm öhöm,neden Mercedesle baş başa kalmak istediniz?"

"Özel şeyler."

Sinirimi bastırmaya çalışarak sadece 'tamam' dedim.

"Al ve giyin.Ben aşağıdayım."

Bundan sonra ona soğuk davranıcaktım.Görsün bakalım Martina Stoessel kimmiş?

Biraz kısa bir bölüm oldu ama devamı gelecek.

Bu arada bölüm başındaki sorulara cevap verirseniz iyi olur.

İyi okumalar!

-foreverrjortinii