Ay güzelliğim aklıma gelişini seveyim!

177 13 0
                                    

Jorge
"Neden peki?" diye sordum.

Beni çocuk yerine koyup kandırmıştı.Yani aslında Cande'nin gittiğini biliyormuş ama bana bilmiyormuş gibi davranmış.Neden? Ben çocuk muyum?

"Bak dostum,bilmiyormuş gibi yaptım çünkü sizden gizli onu aramaya gidecektim.Bana engel olursunuz diye bildiğimi sakladım." Elini omzuma koydu."Artık gerçeği öğrendiğine göre ben gidiyorum Cande'yi aramaya.Bana engel olma.Bozuşuruz." dedi ve gitti.

Beni ne kadar da iyi tanıyordu.İzin vermeyeceğimi biliyordu.Vay.

Aklıma Martina geldi.Ay,güzelliğim aklıma gelişini seveyim!

Hemen telefonumu çıkarıp sevgili eşimi aradım.İkinci çalışta açtı.

'Kocaların en yakışıklısı,yeşil gözlüm,gamzelim...Söyle birtanem.'

Tebessüm ettim.Aptal aşık ya.

'En bir güzelim,kokusuna bittiğim,canım eşim bavulları hazırla.Gidiyoruz.'

'Hı? Nereye?'

'Cande'yi aramaya.Ruggero ile.'

'Yahu siz delirdiniz mi? Dünyayı mı dolaşacağız? Nereden bulacağız?'

'Orasını bize bırak.Hadi bavulları hazırla.Uzun vadeli olarak düşün.'

'İyi tamam.Ne zaman gelirsin?'

'Birazdan ordayım,sana yardım ederim.'

'Anlaşıldı.Neyse hadi görüşürüz.Öptüm,hoşçakal.Hı bu arada Seni Seviyorumm.'

'Bende seni seviyorum.'



1 Saat Sonra...
"Cidden delisiniz! Kafayı yemişsiniz! Nasıl bulacağız o kızı koskoca dünyada?"

İkiside aynı anda bir 'Of' çektiler.Şapşirikellalar.

"Hayatım,bize bırak dedim değil mi? Ayrıca akıllı cihazlarda öyle uygulamalar var ki yerini gösteriyor.Anladın mı?"

Hı,ben daha şimdi anladım yerini nasıl bulduklarını.Çok akıllılar.Harcanıyorlar benim yanımda.

"He anladım.İyi o zaman söyleyin bakalım.Neredeymiş?"

"Milano'da."dedi ve arabayı durdurdu Ruggero.

Ben Milano'ya bayılırım.Çok güzel bir yerdir.Sevindim oraya gitmemize.

Arabadan iner inmez Jorge'nin boynuna sarıldım.Bir kaç öpücükte bıraktım tabi.

"Ay,Milano! En sevdiğim." dedim ve güldüm.

O da elimi öptü ve bavullarımızı sürükleyerek havaalanına girdik.Ruggero bizim önümüzde hızlı hızlı yürüyordu.Bizse elele,öpüşe öpüşe ilerliyorduk.

"Uçağın kalkmasına bir saat var.Şöyle oturalım mı?" diye sordu Ruggero.

Lacivert deri kaplamalı,altı file tarzında demir koltukları işaret ediyordu.Kabul ettik ve oturduk.Hala eleleydik.

Derken yakışıklı bir çocuk benim yanıma geldi.

"Sen,her ay Michael amcaların şirketinin dergisinin kapağı olan kızsın.Tanrım! Yakından çok daha güzelsin.Bir fotoğraf çekebilir miyiz?" dedi.

Ben bana iltifat eden bu çocuğa hayranlıkla bakarken Jorge,küplere binmişti.Ah be sevdiğim,kıskanç sevdiğim.

Jorge'nin beni on bir yerimden doğrama ihtimalinden korksam da "Tabi." Dedim.

Jorge'nin elini bıraktım ve yakışıklı çocukla selfie çektim.Çektiğimiz fotoğrafları kendi telefonuma gönderdim ve çocuğu zorda olsa yolladım.Yoksa Jorge çocuğun üstüne atlayacaktı.

"O neydi öyle?" dedi sevdiğim.

"Neyden bahsediyorsun?"

"Elimi bırakıp o çocukla fotoğraf çekinmenden bahsediyorum."

Anlaşılan çok sinirlenmişti.Halbuki sinirlenecek bir şey yoktu.Artık tamamen onundum,evliydik,mutluyduk...Ama o bir çocukla fotoğraf çekinmeme karşın bana trip atıyordu.Oh,ne âla memleket!

"Ama yapma böyle kocacığım.Artık seninim,evliyiz,mutluyuz.Sen bu ufacık şeyden bana trip atıyorsun.Hem eğer bana olan tribini sonlandırırsan gece bir sürpriz yapabilirim." dedim ve çapkınça sırıttım.

Şu an onun ilgilendiği konu hakkında konuştuğumdan gözleri parlıyordu.

"Ne gibi?"

Kulağına eğildim."Tekrardan senin olmak gibi mesela."

Neyse canlar,bu bölümü feelsofblanco ithaf edip noktayı koyuyorum.Hadi bays!

Anlaşmalı Aşk |Jortini|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin