1 Gün Sonra
(Martina-Lodovica-Mercedes= Tini'nin odasında)
"Ne hissettin peki?"
Bugünkü klasik sorulardan biriydi bu da.İyiki bir öpüştük yani.Görende atomu parçaladık sanacak.Ne bu böyle soru yağmuru?
"Ne hissedicem canım.Mide bulantısı,kusmuk...Neyse,kurcalamayın daha fazla.Aramızda bir şey olamaz zaten."
Tavrımı korumak zorundaydım.Mercedes konuşmaya başladığımızdan beri huzursuz gibiydi.Hiç bir şekilde tepki,cevap ve soru sormamıştı.Ona soğuk davranıyordum.Aynı Jorge'ye davrandığım gibi.
"Ne demek birlikte olamayız? Kızım öpüşmüşsünüz işte! Daha ne olsun.Ayrıca aranızda bir engelde yok ki."
Gözlerimi Mercedes'e çevirdim.Öylece oturmuş bizi dinliyordu.Gözleri hafif kırmızıydı.Herhalde ağlamaktan.Neden ağladı ki?
Sorduğum soruya bak hele.Tabiki Jorge'yle öpüştüğüm için ağlamıştır.Sarışın işte ne olacak!
"Öpüştük ama beni sevdiğini söylemedi.Ayrıca başkasından hoşlanıyor." Mechi'ye döndüm ve atabileceğim kadar ölümcül bakış attım.
Dünden beri Jorge ve Mechi'yi üzüyordum,ama onlar beni daha çok üzüyor.Eğer çıkarlarsa vallahi ikisinide boğarım.
Hey ne bu atar? İç ses ilk defa haklısın dostum!
"Martina yeter artık tamam mı? Bana öyle bakmayı kes! Jorge seni seviyor ve bizde bu yüzden seni kıskandırmaya çalıştık.Ondan hoşlandığını anla ve belli et diye! Sırf sen mutlu ol diye Pablo ile kavga ettim ben.Beni Jorge ile birlikte sanıyor.Ağlamaktan helak oldum! Bunları hiç kimse bilmiyor.Sadece yargılıyorlar.Ama içimde kalmasın en azından!"
Dediklerini idrak ettikten sonra kendime kötü sözler söylerken ayağa kalktım ve ona sarıldım.Tanrım,ne kadar da kötü bir insanım ben! Boşuna hem Jorge'yi hem de Mechi'yi üzdüm.
Birbirimize sarılarak ağlamaya başladık.Kendimden iğreniyorum! Nasıl onu suçlarım?
"Tamam bu kadar ağlamak fazla! Hadi bakalım barışıyorsunuz hemen!" Kafamı Mechi'den kaldırdım ve Lodo'ya dönüp başımı salladım.
"Seni seviyorum,gerçekten üzmek istemedim.Merak etme Pablo ile konuşucam.Aranızı düzelticem.Ama şimdi gidip Jorge'den özür dilemem lazım.Ve ona bir şey söylemem lazım.İtiraf yani."
Mercedes gülümsedi ve bana sıkıca sarıldı."Hadi git ve ondan özür dile.Bu arada itiraf ettikten sonra öpmeyi unutma."
Omzuna hafif bir yumruk attım ve ikisinide öptüm."Ben çıkıyorum."
"Hadi Mechi,bizde çıkalım.Ben 14.00'de Diego ile buluşacaktım.Hatta geç kaldım!" diyerek koşup gitti.
"Bende Pablo'ya olanları anlatayım.En azından vicdanım rahat olsun.Seni seviyorum." diyerek o da gitti.
Bende çantama telefonumu,cüzdanımı,aynamı,rujumu,ev ve araba anahtarlarımı koyduktan sonra evden çıkıp arabama bindim.
(Kombin multimedia)
Her ne kadar ev yakında olsa yürümek istemiyorum şu an.En azınsan kafamı başka şeylere yormalıyım.Araba kullanmak mesela.
Bir iki dakika sonra evlerine vardım.Aslında yol 50 saniye falandı ama sağolsun bir tır yolun ortasında durmuştu.Haliyle arabam büyük olduğu için bende geçemedim!
Yan koltuktan çantamı alıp rujumu sürdüm.Fazlalıkları aldım ve çantama geri koydum.Daha sonra arabadan inip kapıları kilitledim.
Yavaş adımlarla evin kapısına yürüdüm.En son kapı ile mesafemi azaltınca durdum ve zili çaldım.
Kapıyı kimse açmadı.Bende bir daha çaldım.Sonra bir daha.
Pes etmeye niyetim yoktu.Onu sevdiğimi söyleyip gideceğim işte.
Of,hadi ama! Açın şu kapıyı.
"Hoşgeldin kızım! Gelsene içeri."
"Aa,şey Jorge evde mi?"
"Yok,evde değil.Bir arkadaşıyla buluşmaya gitti."
Ya?
"Nerede olduklarından haberiniz var mı? "
"Evet var.Bak şimdi şurdaki pembeli evi gördün mü? Oradan sağa dön.Sokağın sonundaki cafe."
"Çok teşekkürler Cecilia teyzecim.İyi günler."
"Rica ederim güzel kızım.Annenlere selam söyle."
"Baş üstüne."
Of Jorge of! Evde otursan ne olurdu sanki? Ne kadar önemli arkadaşmış ya? Bir dakika ya kız ise bu? O zaman saçlarına yazık olacak.
Pembeli ev bu galiba.Sağa döndüm,şimdi sokağın sonundaki cafe....Hah,şu mu? Umarım budur.
Hemen arabayı uygun bir yere park ettim.Çantamı kaptığım gibi cafe'ye daldım.Yanlış görmediysem cafe'nin ismi 'Blue Girl' di.'Mavi Kız' ne ya? Aman,neyse.
Hangisi Jorge? Gözlerimle cafe'yi taradım.Ama yoktu.Ne yapayım? Şu garsona sorayım.
"Pardon bakar mısınız?"
"Tabi buyrun."
"Eeee,buraya gamzeli,yeşil gözlü,yakışıklı bir çocuk geldi mi?"
"Aa,evet! Daha demin siparişlerini aldım."
"Nerede oturuyorlar?"
"Üstte,yani terasta."
"Çok sağolun.Bu arada o masanın siparişine bir tanede kahve ekler misiniz?"
"Hay hay." dedi ve gitti.
Bende hemen üste çıktım ve yeşillerimi aradım.İşte orada! Bu arada yanındaki arkadaş erkekmiş.
"Merhabalar."
"Tini?"
"Jorge kim bu güzellik?"
" Ben Martina ama sen Tini diyebilirsin."
Vay canına çocuk çok yakışıklı.Gamzeleri var,mavi gözleri.
"Bende Salvador.Tanıştığıma memnun oldum."
"Bende öyle."
"Sevgilim,neden geldin?"
"Sevgilim? Tini senin sevgilin mi?"
"Evet Sal.Neyse hayatım neden geldin?"
Yanına oturdum.O sırada Salvador karşımıza oturmuştu.
"Seni özledim."
Kulağına fısıldadım: Jorge bu gece birlikte kalalım mı? Annemler halamlara gitti.Cande'de bu yüzden arkadaşında.Bize gelsen?
"Seve seve."
"Bu arada seni seviyorum Jorge.Bunu daha önce söylemeliydim ama..."
"Bende seni seviyorum."
Boynumu öptükten sonra önüne döndü.Yüzüne baktığımda kulaklarına kadar sırıttığını gördüm.
İyi okumalar diyorum başka bir şey demiyorum! Oy ve yorum rica ediyorum :) Sizleri seviyorum.
Bu arada asyablanco-2- ve mrs_molfese_swift 'i oy ve yorumlarda görmek istiyorum:) ^^
-foreverrjortinii
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlaşmalı Aşk |Jortini|
Fanfic"Eski sevgilimden kurtulmak için kaçtığım sırada yaptığım bir anlaşma sonucunda aşık olduğum ilan edildi." *Jortini Hikayesidir.* •Tüm Hakları Saklıdır.•