Candelaria
Anons yapan kadının o itici sesini işittiğimde başımı uçağın camından kaldırdım.Nihayet Milano'daydım.Burada pek çok davete ve etkinliğe katılacaktım.Bir çok şeyden de uzaklaşacaktım.Ama iyi gelecekti.
Valizimi kaptığım gibi kendimi Milano sokaklarına attım.Burada hava ne soğuktu ne sıcaktı.O yüzden tayt pantolon ve üzerine ince bir uzun kolu tişört giymiştim.Tabi birde hırka.
Bavulumu sürüklerken çevremi gözetmiyor da değildim.Sabahın erken saatleriydi ve Milano şu an da yoğun dakikaları atlatmaya çalışmakla meşguldü.Okuluna ve işine gidenler,seyahat için havalimanına gelenler,çıkanlar,kulaklıkları kulağında yürüyen veya koşan insanlar,evcil hayvanını dolaşmaya çıkaranlar...
Sabahın o tarif edilemez rahatlatıcı kokusunu içime çektim ve taksi durdurmak için uygun yere geçtim.
Yaklaşık on dakikadan sonra boş bir taksi önümde durdu.Şansıma şükredip taksicinin yardımıyla bavulumu bagaja yerleştirdim ve arka koltuğa oturdum.
"Room Mate Giuila'ya efendim."
Şöför bey başını salladı ve akan trafiğe karıştık.
Bu oteli özellikle istemiştim.Milano'nun şehir merkezindeydi ve her yere eşit uzaklıktaydı.Bende burayı gezeceğime göre,tam benlik öyle değil mi?
<<>>
Otele yakın müsait bir yerde indim.Sırtımda çantam,elimde bavul otele girdim.Danışmayı gözüme kestirdiğim anda son hız oraya gittim.
Rezervasyonumu kontrol ettiler,anahtarımı verip beni yolladılar.Bu işide becerdiğim için mutluydum ve birazdan kendimi yatağa atacak olmak bana büyük keyif veriyordu.
Martina
"Anne sen ne diyorsun? Neredeymiş peki?" diye sordum.
Cande beni,annemi,babamı,arkadaşlarımızı ve en önemlisi Ruggero'yu bırakıp gitmişti.Nereye gittiği hakkında ne annemin ne diğerlerinin bir fikri vardı.
Ah benim şıpkararlı kardeşim.
"Dedim ya kızım,bilmiyoruz yerini."
Bir kaç dakika daha konuştuktan sonra telefonu kapattık.Jorge başını kitabından kaldırıp bana baktı.
"Ne oldu hayatım,bir problem mi var? Endişelisin." dedi ve yanıma geldi.Saçlarımı öptü."Bana anlatabilirsin biliyorsun değil mi?"
Gamzeli bir şekilde gülümseyince gamzelerine gömülmeyi istedim.Asla çıkmamak.Jorge'nin somut anlamda da bir parçası olmak...Hoş.
"Cande gitmiş.Bildiğin gitmiş.Dizilerde olur,giderler tek başlarına.Kimseye yerini söylemezler.İşte durum bu.Cande gitmiş ve yerini bilmiyoruz."
"Ruggero! Belki o biliyordur? Sonuçta sevgilisi."
"Tabi ya Ruggero.Onun haberi var mı acaba?"
"Ara sor."
"Nasıl soracağım ki? Bodozlama giremem sonuçta."
"O zaman ver bana,ben ağzını ararım.Öğrenirim bir şekilde."
"Al." dedim ve telefonumu ona verdim.
Kilit ekranında kendini görünce gülümsedi,sonra arkaplanda da kendini görünce tekrar gülümsedi.Bu haline aşık olunmamak elde değildi.
"Ruggero.Nasılsın?"
"Aa Jorge sen misin? Martina arıyor diye belirince ben de..."
"Yok benim de.Şey..."
"Ne?Jorge iyi misin sen? Sesin neden böyle?"
"Ne var ki sesimde gayet normal.Ben seni uyarmak için aramıştım.Virüs varmışta."
"Hım,pek inanmadım ama neyse.Başka bir şey söylemeyeceksen kapatalım mı?"
"Tamam bay bay."
"Ne oldu,öğrenmiş mi?" diye endişeyle sordum.
'Hayır' anlamında kafasını salladı.Nefesimi verdim.
Şu anlık öğrenmemesi gayet iyiydi.
"Bu arada sonunu batırdın Jorge."
"Evet,farkındayım." dedi ve kahkaha attı.
Kolunu omzuma yerleştirdi ve beni koltuk altına bıraktı.Birlikte kitap okumaya devam ettik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlaşmalı Aşk |Jortini|
Fanfiction"Eski sevgilimden kurtulmak için kaçtığım sırada yaptığım bir anlaşma sonucunda aşık olduğum ilan edildi." *Jortini Hikayesidir.* •Tüm Hakları Saklıdır.•