"Varlık sadedir süslemeyi sen yaparsın."
Bölüm Şarkısı: The Fray - Heartless
Bir süre daha Atay'la deniz kıyısında oturup güneşin batışına doğru kalkmıştık. Artık eve gitmenin benim için daha iyi olacağını düşünüp kalkmak istemiştim. Atay'da diğer günlere göre bugün daha az konuşmuş hatta ben laf atmadığım zamanlar ağzını dahi açmamıştı.
Benim ruh halimden mi etkilenmişti yoksa kendi sorunlarımı vardı bilmiyorum ama bunun için onu zorlamamıştım. Sessiz adımlar sonunda kapının önüne vardığımızda ona gülümseyerek konuştum.
"Bugün yalnızlığıma ortak olduğun için teşekkür ederim."
"Lafı bile olmaz."
Ah o gülüşü, kelebek görse ömrü uzar derlerdi ya tıpkı öyleydi. Son günlerde mutluluk sebebimdi.
"Sen her ihtiyaç duyduğunda ben burada olacağım."
"Görüşürüz." diyerek kapıya dönüp ilerlemeye başladım. Daha sonra aniden duraklayarak aklıma bir şey gelmiş gibi geri dönerek yanına gelip yanağına kısa sayılabilecek bir öpücük bıraktım. Atay ise bunu beklemediği her halinden belli olan bir şekilde yüzüme bakakalmıştı.
Bir şey söylemeden bu sefer kesin bir şekilde kapıdan girerek kapıyı arkamdan kapattım. İçeriye girerek rutin olan kontrol aşamasına geçerek kızlara seslendim. Ses gelmeyince henüz gelmediklerini kesinleştirerek odama yöneldim. Bundan sonra bir yere çıkmayacağıma emin olduğum için üzerimi değiştirerek göbek açık bir askılı ve kısa bir şort giyerek tamamen rahat ev moduna geçtim. Saçımı topuz yaparak ilk bulduğum kalemi arasına sıkıştırdım. Serinleyen havayla birlikte her daim üşüyen bedenimi ısıtmak için ayaklarıma geçirdiğim turuncu pamuklu çoraplarla salona ilerledim.
Üçlü koltuğa yayıldığımda üzerime gelen yorgunluğu es geçemeyerek kendimi uykuya bıraktım.
Bir süre sonra gözlerimi açarak kendime gelmeye çalıştım. Bu şekilde kaç saat geçmişti bilmiyorum ama hava çoktan kararmıştı. Karanlıktan ya da yalnızlıktan korkmazdım ama tek olduğum zamanlar o ürperti hep içimde bir yerlerde olurdu. Arkamdan biri kovalıyor hissi.
Bu yüzden balkon kapısının açık kaldığını fark ettiğim an gidip kapatmak amacıyla balkona ilerledim. Kapatmadan önce çıkıp hava almayı düşünerek korkuluklara yürüdüm. Canım çoraplarım sıcacık tutuyordu ayaklarımı.
Kendi kendime saçmaladığıma gülerek içeri gireceğim sırada karşı sokak lambasının altında ki hareketlilik dikkatimi çekti. Daha dikkatli bakınca sokak lambasının direğine dayanmış bir silüet görerek duraksadım.
Gördüğüm kişiyi tanımamla dışımdan seslice ismini heceledim.
"Atay?"
Gecenin bir vakti burada ne işi vardı?
Kıpırdamadığını görünce merak içinde içeriye girerek sehpada bıraktığım anahtarları alıp kapıya yöneldim. Üstüme dahi bir şey alacak zaman bulamayarak koşar adımlarla merdivenleri indim. Bahçe kapısını da inerek caddenin karşısına ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON YALAN
ChickLitNe ben ayırmıştım gözlerimi ondan. Ne de o. Şu an için aklımdan geçen tek düşünce gözlerine baktığım bu insanın bana ne yaptığıydı. Kendimi bilmesem ona aşık olmaya başladığımı düşünürdüm. Gerçi kendimi biliyordum ama bilmediğim şey aşktı. Olsam da...