17. Bölüm

5.4K 360 12
                                    



"Sığındığım tek limandın sen ama ben o limanı gemisiyle birlikte yaktım."



Bölüm Şarkısı: Pinhani - Unutuldular



Atay'ın evinde geçirdiğimiz uzun ve yorucu bir günün ardından kendimi geldiğim gibi yatağa atmıştım. Yorucuydu ama güzeldi. Atay ile bir arpa boyu yol alamıyorduk bunun farkındaydım ve sanırım oda farkındaydı.

Bazen aramız olması gerekenden çok daha iyi bazen ise çok daha kötü oluyordu. Aramızda ki şeyi tanımlamak gerekirse kesinlikle dengesiz tabirini kullanırdım. Yani kimdik biz?

Neydik?

Aramızda o kadar ince bir ip vardı ki her an mahvolabilir gibiydi. Bazen gerçekten Atay diye birinin varlığından şüphe duyuyordum. Hatta kabul, çoğu zaman.

Sanki en gerektiği zaman bir anda tanımıştım onu. Öylece hayatıma girivermişti.

İç sesimle yaptığım bu muhabbet alabildiğine uzarken daha fazla uzatmak istemediğimden emin olup başımı yastığımdan kaldırdım. Sabah ritüelim olan yatak için de telefon arama kısmını direk atlayarak saat için komodinin üzerinde ki masa saatine çevirdim gözlerimi. Daha oldukça erkendi. Kalkarak banyoya ilerledim. Elimi yüzümü yıkayarak fazla oyalanmadan geri çıktım.

Kızlar da erken uyanmış olmalı ki mutfaktan gelen tıkırtılarla o tarafa yöneldim. Kahvaltı hazırlayan Asya'yı görerek yanına gidip yanağına günaydın öpücüğü kondurdum. O da aynı şekilde bana karşılığını verirken yardım etmek amacıyla buzdolabına yöneldim.

Kısa süre sonra balkonda ki masayı hazırlamıştık. Bu sırada henüz yeni uyanan Sinem yanımıza gelerek utangaç bakışlar atıp konuştu.

"Yardım edemedim kızlar affedin."

"Saçmalama canımın içi ne önemi var hadi balkona uçalım her şey hazır." dedim elimle de balkona çekiştirirken.

Tabi herkes bir Sahra değildi. Asya uğraşmadan zor bile durmuştu derken mutfaktan sesi duyuldu.

"Ne olacak sanki Sinem bebeğim. Bize kahvaltıdan sonra o çok sevdiğimiz havuçlu kekinden yapıverirsin." dedi alaylı alaylı.

"Ancak öyle affederim valla ben."

Biz Sinem ile çoktan balkonda ki yerimizi alırken Asya'nın dedikleriyle kıkırdamaya başladık.

"Birinin yine oburluğu üstünde." dedim Asya'nın duyduğunu bilerek.

"Ne oburluğu canım bunlar hep ceza." dedi elinde çaydanlıkla balkona gelen Asya.

Bu sırada Sinem de "yaparım tabi kızlarıma yapmayayım da kime yapayım?" dedi olaya son noktayı koyarak.

Güzel bir kahvaltının ardından masayı da toplayarak bugün bir plan yapmadığımız için salona geçtik. Bir süre televizyon kanallarını gezerek zaman öldürdük. Bu sırada cebimden gelen titreşimle telefonumu çıkararak gelen bildirime baktım.

Hiç beklemediğim kişinin ismini ekranda görerek şaşırdım. Semih mesaj atmıştı ve ne yaptığımı soruyordu.

Kestirme bir oturuyorum cevabından sonra telefonu tekrar cebime koyma süresi bile bulamadan tekrar gelen mesaja baktım.

SON YALANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin