"Sen gittikten sonra bir yanım eksik kaldı, bir yanım çok fazla."
Bölüm Şarkısı: Selena Gomez - Same Old Love
Saatlerdir açılmayı bekleyen kargo paketini karşıma alarak yere oturdum. Yemek boyunca içinde ne olacağına dair tahminler yürütmüştüm. Yinede açmak için yalnız kalmayı beklemiştim. En azından Asya yanımdayken onunla ilgilenmeyi seçmiştim daha doğrusu hayatımda yaşanan herşeyi anlattığımdan beri o benimle ilgileniyor gibi görünüyordu. Asya yemekten sonra biraz durup kalkmıştı bende paketle birlikte odama geçmiştim.
Ağır hareketlerle parmağımı poşetin üzerinde gezdirerek açmak için bir yol aradım. Ardından bunun ne kadar da saçma olduğuna karar vererek bir çırpıda yırtıp açtım. Ortaya çıkan köşeleri eskimiş yeşil renkli kutuyu incelemeye başladım. Daha ilk anda bu kutuyu tanırken Deniz'in kişisel eşyalarını koyduğu kutu olduğunu anlamıştım.
Kazadan sonra evine gittiğim zaman bu kutuyu odasında görmediğime emindim. Hayır, bunu kesinlikle odasında görmemiştim. Peki bir anda bu nasıl ortaya çıkmıştı?
Hızlıca yatağın üzerinde duran telefonuma ulaşarak Nermin teyzenin numarasını buldum. Saatin aramak için geç olduğunu bilsemde arayıp öğrenmek zorundaydım. Açılmayacağını düşündüğüm birkaç dakikanın sonunda Nermin teyzenin şaşkın sesi kulaklarımı doldurdu.
"Sahracım?"
Boğazımı temizlemek için öksürdükten sonra lafa girdim.
"Bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm Nermin teyzecim. Ben kutuyu aldım."
Uykudan uyandığı sesinden belli olan Nermin teyze ilk anki mahmurluğu üzerinden atarak daha gür bir sesle cevapladı.
"Demek eline geçti canım, sevindim. Tekrar seni üzmek istemezdik ama..."
Çabucak lafını bölerek konuştum.
"Henüz açma fırsatı bulamadım şimdi açacağım. Ben sadece bu kutunun nereden çıktığını soracaktım. Kazadan sonra...yani size geldiğimde ortada görememiştim."
"Aslında kızım aradığın iyi oldu bende gündüz seni aramayı düşünüyordum. Bizi artık burada tutan hiçbir şeyin olmadığını fark ettik. Yaklaşık iki haftaya kadar Türkiye'den ayrılmış olacağız."
"Bu da ne demek Nermin teyze?" dedim telaşım sesime yansırken.
"Tevfik amcan her şeyi ayarladı. İşine yurtdışında devam edecek."
Duyduklarım sinirlenmeme neden olurken kendimi tutamayarak çemkirdim.
"Peki Deniz? Onun mezarı buradayken nasıl bu kadar uzağa gitmeyi düşünürsünüz?"
Bunu gerçekten nasıl düşünürlerdi? Deniz tek başına ne yapacaktı?
"Onu bırakıp gitmeyi bir an bile düşünmedik bu yüzden Deniz için sık geleceğiz Sahracım. Lütfen bize kızma biz onu hep sevdik ve sonsuza dek seveceğiz."
Ardından hıçkırık seslerine boğulan Nermin teyzenin ağladığını fark ederek yaptığım yanlışı anladım. Benden bile çok üzülüyorlardı ve ben şu anda yarasına tuz biber olmaktan başka bir işe yaramıyordum. Deniz'in ölümüne sebep olan insanın-Soykan'ın- cezasını ödemek için çok az kaldığını Nermin teyzeye söylemek istiyordum. Bir süre daha burada kalmalarını istiyordum ama henüz kesinleşmeden bu insanlara umut veremezdim. Bu yanlış olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON YALAN
Literatura FemininaNe ben ayırmıştım gözlerimi ondan. Ne de o. Şu an için aklımdan geçen tek düşünce gözlerine baktığım bu insanın bana ne yaptığıydı. Kendimi bilmesem ona aşık olmaya başladığımı düşünürdüm. Gerçi kendimi biliyordum ama bilmediğim şey aşktı. Olsam da...