"İşte böyle kuş olup uçmak isterken ağaç olup kök salıyoruz."
Bölüm Şarkısı: Pinhani - Beni Sen İnandır
ATAY
"Bunu yapacak cesaretin var mı? Bas ulan tetiğe."
"Seni geberteceğim. Emin ol o cesaret bende var, piç herif." dedim silahı şakağına daha da bastırarak.
Ağzından akan kanlara aldırış etmeden alaylı bir tavırla sırıtarak tekrar konuştu.
"Bunu yaptığın için Sahra senden ölene kadar nefret edecek. Ah, tabii abinin Deniz'i öldürdüğünü de unutmamak gerekir."
"Kes lanet sesini! Beni kışkırtma Berkay." diye bağırdım son gücümle.
Boş depoda sesim dalga dalga yankılanırken dışarıdan duyulup duyulmamasını umursamıyordum bile. Zaten kimsenin duyamayacağı kadar uzaktaydık. Bu lanet herifi öldürüp cesedini burada çürümesi için bırakmamı kimse engelleyemezdi yani. Adrenalin yüzünden bedenimde depolanan gücü kullanarak Berkay'ın midesine hızlı bir tekme savurdum. O, iki büklüm olup yere yığılırken ardından bir tekme daha savurdum.
"Şansın varsa bugün ölürüm Atay Gençer. Kurtulursam çevrendeki insanları bir bir avlayacağım. Tüm bunlara önce Sahra'dan başlarım belki de kim bilir."
Sahra'nın ismi ikinci kez dudaklarından dökülürken üçüncüye izin vermeyeceğimi anlaması için parmağımı silahın tetiğine bastırdım. Bu pisliği gebertmek için sadece bir saniyeye ihtiyacım vardı. Aksini düşünemiyordum bile onu öldürmek zorunda olduğumu içten içe biliyordum. Derin bir nefes alarak tetiği çekeceğim sırada deponun kapısı büyük bir gıcırtıyla arkamda açıldı. İkimizinde gözleri devasa çelik kapıya kayarken içeriye gireni görebilmek için birkaç kez gözlerimi kırpıştırdım. Ardından gördüğüm kişiyle birlikte Berkay'ın duyabileceği bir sesle fısıldadım.
"Sahra?"
-12 saat önce-
Yeryüzünden yok olmak istercesine kollarımın arasına saklanan Sahra'ya baktım. Saçlarından yayılan muhteşem koku hem kalbime hem beynime tarifi imkansız eski anıları hatırlatırken kollarımı biraz daha sarmaladım. Biraz daha. Ve biraz daha.
Kaldırımın orta yerinde dikilmeye devam ederken az önce yaşanan herşey sanki yıllar öncesine ait gibi hissetmeme neden olmuştu. Birkaç dakika öncesine kadar Berkay ile birbirimize küfürler savururken birkaç dakika sonrasında Sahra ile sarmaş dolaştık. Üstelik bunu yapması için onu zorlamamıştım. O, bunu tamamen kendi hür iradesiyle yapmıştı. Kollarımın arasına kendi isteğiyle girmişti. Daha fazla bensiz kalamayacağını kendi ağzıyla itiraf etmişti. Tüm bu itirafları bir daha onun dudaklarından duyamayacağıma o kadar emindim ki ilk söylediği zaman idrak etmekte büyük güçlük çekmiştim. Hatta kendi iç sesimin bir oyunu sanmıştım ama değildi.
O bana karşı değil, benimle birlikte savaşmak istiyordu. Bunu gerçekten istiyordu. Beni seçmişti. Sahra, beni seçmişti. Bir zamanlar hayatını mahveden insanı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON YALAN
ChickLitNe ben ayırmıştım gözlerimi ondan. Ne de o. Şu an için aklımdan geçen tek düşünce gözlerine baktığım bu insanın bana ne yaptığıydı. Kendimi bilmesem ona aşık olmaya başladığımı düşünürdüm. Gerçi kendimi biliyordum ama bilmediğim şey aşktı. Olsam da...