"Neyseler birikmiş içimizde."
"Yeter ama kısın şunun sesini!" diye bağıran bir Asya ile yaşıyorsanız o gün hayatınız zehir oldu demektir. Tüm gün boyunca azar azar bunun acısını sizden çıkarırdı.
"Saat daha dokuz ya kapatın şunu."
Sinem, Sude ve ben birbirimize bakarak zor tuttuğumuz kahkahalarımızı bir anda bıraktık. Ben müziğin sesini biraz daha yükseltirken Sinem bağırdı.
"Seni duyamıyoruz ses çok ses."
Her zaman en geç uyanan ben olmuşken bugün tacımı Asya elimden almıştı. Kızlarla kahvaltı hazırlarken onu farklı bir şekilde uyandırmayı düşünürken Sinem'in aklına bu yol gelmişti.
Elimdeki domatesi tabağa doğramaya devam ederken kızlara dönerek fısıldadım.
"Kesin çok kızdı."
O sırada mutfaktan içeri giren Asya'yı elbette fark etmemiştim.
"Evet çok kızdım kollayın kızım bugün kendinizi." dedikten sonra tehdidine devam etti.
"Bittiniz siz."
Oysa biz hala durumun komikliğine gülüyorduk.
"Kızma bebek zaten kahvaltı için uyanacaktın biz de seni daha romantik yollarla uyandırdık." dedim mahcup mahcup sırıtarak.
Asya da bana dönerek abartılı bir şekilde gözlerini devirdi.
"Damat halayı çalıyordu Sahra. Bunun neresi romantik?"
Benim verecek cevabım kalmazken neyse ki Sinem araya girip beni kurtarmıştı.
"Tamam işte halay demek düğün demek, gelin-damat demek, aşk romantizm demek."
Bunun üzerine Asya balkonda ki masaya ilerlerken seslice bağırdı.
"Yeter ben boş mideyle başa çıkamıyorum, bunu kahvaltıdan sonra tekrar tartışalım canlar."
Güzel bir kahvaltıdan sonra masanın toplanmasında kızlara yardım ederek odama geçtim. Kaç gündür annemlerle konuşmamıştım ve bu onları çok özlememe neden oluyordu. Elim direk telefona giderken telefonun yanında duran günlüğüme gözüm takıldı. Son zamanlarda hiç yazmadığımı düşündüm. Bu yazmaya üşendiğim için mi yoksa yazmaya değer bir şey bulamadığımdan mı bilmiyordum.
Tekne gezisinin üzerinden 2 gün geçerken biz hala üzerimizde ki yorgunluğu atamamıştık. Bu yüzden bu gün zamanımızı tamamen evde takılmaya adamıştık. Madem bugün hiçbir planım yoktu öyleyse elime alıp iki satır bir şey karalamaktan zarar gelmez diye içimden geçirdim. Günlüğü bir kenara bırakarak tekrar telefona yöneldim ve annemin numarasını tuşladım.
Uzun bir çalıştan sonra karşı taraftan annemin sesi duyuldu.
"Alo Sahracım?"
"Annem nasılsın? Konuşamıyoruz sizi çok özledim."
"İyiyiz kızım her şey yolunda bir sorun yok." dedikten sonra devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON YALAN
Romanzi rosa / ChickLitNe ben ayırmıştım gözlerimi ondan. Ne de o. Şu an için aklımdan geçen tek düşünce gözlerine baktığım bu insanın bana ne yaptığıydı. Kendimi bilmesem ona aşık olmaya başladığımı düşünürdüm. Gerçi kendimi biliyordum ama bilmediğim şey aşktı. Olsam da...