BÜTÜN KARAKTERLER MULTİMEDİA'DA. :)
Karakter konusunda bana çok yardımcı olan Sena arkadaşıma teşekkür ediyorum.
Sena'ya ithafen.
İşte kabus isimli koskocaman bir yılımız start vermişti. Yatağıma koala gibi yapışmak istiyordum lakin burası anneme nazlanarak zorla kalkabileceğim bir yer değildi. Bu yüzden istemeyerek te olsa yataktan kalkıp lavaboya gittim.
Odaya döndüğümde kızlar da söverek uyanmaya çalışıyorlardı.
"Ulan Rüzgar'ı Büşra ile bastığımda bile bu kadar küfür etmemiştim." diye söylendi Aleyna.
Rüzgar, Aleyna'nın eski sevgilisiydi. Aleyna ile sahilde gezerken, Büşra denen kız ile yakalamıştık onu. Rüzgar da bir askeri lise de okuyordu ama bu okulda değil. Eğer öyle bir şey olmuş olsa, Aleyna kesinlikle çıldırırdı. Rüzgar'dan ölesiye nefret ediyordu.
"Tamam Aleyna, sakin ol şampiyon." dediğimde 'ciddi misin?' bakışlarını yolladı.
"Kızlar acele edin biraz. Bu gün beden eğitimi dersi var. Kahvaltımızı iyi yapalım ki folloş olmayalım." dedi ve mantıklı yönünü konuşturdu Ceren.
"Ay vallahi kahvaltıya çabuk inelim. Eğer kahvaltıyı kaçırırsak boğarım sizi." Obur arkadaşımız Güneş dahil olmuştu konuya.
Daha fazla oyalanmadan kahvaltıya indik. Akşam yemeğinde oturduğumuz masaya doğru ilerlerken Çınar, yanımızda belirdi. Bu çocuğun amacı neydi bilmiyordum ama sümüklü böcek gibiydi ve ben bu tarz çocukları sevmezdim.
"Günaydın kızlar. Nasılsınız?" dedi büyük bir neşeyle. Bu kadar neşeyi sabah sabah nereden buluyordu merak etmiştim açıkcası.
"İyiyiz Çınarcığım sen nasılsın?" Kesin yine dünki olayı açıp beni rezil edecekti Ceren.
"Ben de iyiyim. Teşekkür ederim." Tam bir kibar feyzo yahu!
"Ya aslında Dilan biraz kötü." derken sandalyesine kurulmaya çalışıyordu.
Çınar gözlerini büyüttü merakla. "Neden. Bir şey mi oldu?" Hiç tanımadığı halde neden bu kadar endişeleniyordu ki? Yani ne münasebet ayol!
"Ya gece poposu çok ağrıdı. Yalvardı bana masaj yap diye." dedi yapmacık bir üzüntü ile.
"Bağırsakların da gaz sıkışır da zeplin gibi gezersin ortalarda İnşallah." dediğim de Ceren ona etmiş olduğum bedduayı ciddiye almayarak devam etti.
"Ben de canım hemşireciğimizin vermiş olduğu kremle güzelce masaj yaptım. Ama iyi alıştı yahu! Arsız gibi sürekli masaj istiyor." Utancımdan çatalı kalbime saplayıp oracıkta ölmek istiyordum.
"Ceren yeter bence. Utandı kız." Canım Aleyna'm benim.
"Utanmana gerek yok ki Dilan. Benden çekinme." dedi Çınar.
Tabi kendisiyle alay edilmediği için rahat konuşuyordu Feyzo!
Güneş ise bu gün oldukça sakin di. Nedenini öğrenmek istiyordum elbette lakin şimdi sırası değildi.
"Çınar, buraya gelsene abicim ya!" Karşı masadan, esmer bir çocuk Çınar'a sesleniyordu.
"Geliyorum Mücahit." dedi ve ayaklandı. "Kusura bakmayın kızlar. Şu sıralar onları biraz sattım da. Derste görüşürüz." dedi ve arkadaşlarının yanına gitti.
Mücahit denen çocuk oldukça yakışıklı bir çocuktu. Böyle 'ben yakışıklı ve zekiyim' diyordu görünüşü. Tamam saçmalamış olabilirim.
