"Lise hayatımın ilk yıllarını mahveden çocuk." Bu konuşmanın sonunda Ceren üzülecekti. Hepimiz biliyorduk. Mücahit kaşları çatılmış bir şekilde hem Cereni dinliyor hem de Selimi dikizliyordu. "Lise birinci sınıfta Selimle sevgiliydik. Hatta o kadar mutluyduk ki herkes bizi parmakla gösterirdi ama takıntılı fanlarımız yoktu tabi. Neyse herşey gayet güzel giderken yıl sonu balosunda iyice sarhoş olup sahnede bir kızla öpüştü. Gözlerimin önünde. Hala sevgiliyken. O baloda benim kavalyem iken gidip başka bir kızı öptü. Sonra eline mikrofonu alıp aslında benden çok sıkıldığını, ayrılmak için okulun bitmesini beklediğini anlattı."
Mücahit o kadar sinirli bakıyordu ki. Bir an kanguru gibi zıplayıp Selime doğru koşacak sandım ama bizi o kadar şaşırtan bir şey yaptı ki. Pat diye Ceren'e sarıldı ve saçlarından öptü. Ceren şok olmuş gözlerle bakıyordu ama ters bir tepki vermedi. Bir kaç saniye öyle kaldılar ardından normal hallerine döndüler. İkisi de tek kelime etmediler.
"Tamam da Eylül le ne işi var bu godoman herifin?" dedi Ömer.
"Biz de onu merak ediyoruz zaten." dedim.
"Hah Eylül geliyor şimdi ona sorarız." dedi Aleyna.
Selim de gözden kaybolmuştu zaten.
"Eylül bir gelsene." diye seslendi Ceren. Durur mu hemen yanımıza koştu. Dünden hevesli. "Selim neden gelmiş?"
"Benim için." dedi pişkin pişkin.
"Ama neden?"
"Ya beni seviyormuş da, ben okuldan gidince çok üzülmüş de, beni çok özlemiş falan filan." Bunları söylerken hep Çınar a bakıyordu ve inanın ki Çınar hiç umursamıyordu. Ben şok!
"Eylül aslında Selim ile o kadar yakışırsınız ki. Karakterleriniz falan çok uyumlu. Çıksanıza siz." dedi Ceren.
"Senin platoniğini elinden çalacak değilim." dedi burnu havada bir şekilde.
Ah Eylül hala öğrenemedin dimi Cerenin huylarını.
"Geçmiş olsun." dedi Ceren yavaşça yerinden doğrulurken.
"Ne için?"
"Bunun için." deyip saçlarına yapıştı.
Sonrası... Belli değil mi?
•••
"Kaç tane herfile başa çıkabiliyorum. Beş kızla başa çıkamıyorum. Bu nasıl iştir anlamadım." Müdür Bey o kadar bağırıyordu ki bütün İstanbul duyuyordu sanki. "Kaç kere dedim maraz istemiyorum diye. Bıkmadınız mı evladım? Aileleriniz sizi buraya neden yolladı? Bırakın siz akıllanmayı, en ufak bir ilerleme bile kaydetmiyorsunuz!"
"Hocam bu kızı bu okula almayacaktınız! O gelene kadar hiçbir problem yoktu." dedi Ceren, Eylülün yüzüne yüzüne. Oh canıma değsin.
"Anlat bakalım olay nasıl oldu?"
Ceren ne var ne yok anlattı. Eylül itiraz edecek gibi oldu ama olay herkesin gözünün önünde yaşandığı için itiraz edemedi.
"Eylül bak kızım buraya flörtünü getiremezsin. Burası askeri lise. Anadolu lisesi değil! Bu yaptığının cezası zaten okuldan atılmak. Üstelik sen tatilden hemen önce geldiğin için diğer okuldan nakil kaydın dahaca sisteme düşmemiş. Bak sen bu okula alışamadın. Yapamazsın sen burda. İstersen aileni ikna edebilirim. Eski okuluna geri dönebilirsin." dedi. Gayet sakin ve ikna edici konuşmuştu.