"Eren'le Konuşmak Yok"

3.9K 171 9
                                    


×MULTIMEDİA TOLGA ×


Bugün alarm çalmadan uyandım. Erken kalktım. Hemde oldukça. Şaşırdım doğrusu. Normalde alarmın çalmasına saniyeler kalsa da uyurdum. Bugün farklı. Heyecanlıyım fazlasıyla çünkü hastahaneden ayrıldım ve okula başlayacağım.

On gün boyunca yoktum. O günden sonra beni ziyarete bir çok kişi geldi. Tanıdığım tanımadığım,herkes. Tolga ve Ezgi uğramadı , ha bir de Eren. Yanımıza Burak geldiği zaman son kez gördüm bir daha da görmedim. Eksilmeyen ve sürekli başımda bekleyen tek ziyaretçilerim Burak, Arda, Hakan ve Deniz 'di. Aslında onlarsız on gün güzel oldu. Çoğunlukla telefonum ekranı çok büyük olmadığı için Burak'ın bilgisayarında dizi izledik. Eskisinden fazla espri yaptı ama artık daha ciddi. O nasıl bir şey yaşayın anlarsınız. Onların dışında bizim tayfadan o günkü çıkışmam yüzünden özür diledim. O ikisi hariç. Yüzümdeki şeylerden kurtuldum sadece çok az bir kabuk kaldı dudağımda ve göğüs kafesim. Orada birazcık sıkıntı var. Çatlak iyi durumda ama iyileşmedi. Doktorda kendimi zorlayacağım şeylerde oynamayacağıma dair söz verdikten sonra derslere katılmam konusunda izin verdi. Bugünün sonunda tekrar doktora gideceğim ve eğer iyileşmişse her türlü etkinliğe katılacağım.Aslında beni en başta revire getirmişler ama babam beni hastahaneye götürmeleri konusunda ısrar etmiş ve istediği şey yapılmış.

"Hayırdır erkencisin aşko ? "diyen kişiye baktım. Deniz'di. Pijamalarından altının paçası dizinin üstüne kadar kıvrılmıştı. Saçındaki kırk yıllık kuaför uğraşsa asla yapamayacağı bir dağınık topuz. Çok tatlı görünüyordu.

"Aslına bakarsan biraz heyecanlıyım." dedim aynanın karşısında saçımı düzleştirirken.

"Sakin ol aptal ben her zaman yanındayım. Biz yanındayız bunu bilmen yeterli. "dedi ve hızlıca yanağıma bir öpücük kondurdu. Şu son günlerde çok yakındık.

" Ezgi'ye ne oldu acaba hiç gördün mü onu? "diye sordum. Artık kendimi durduramıyordum.Deniz onun odadan taşındığını söylemişti.

" Görmedim ama birisiyle dışardan ev tuttuğunu duydum. Kim olduğunu bilmiyorum ama öğreniriz yakında. "

" Ha formamamı giyeyimde sende hazırlan beraber yemekhaneye gidelim. Erkenden pek kalabalık olmaz orası. "diyerek düzleştiriciyi fişten çıkardım ve yerine koydum. Formamı elime alıp banyoya gittim ve çabucak giyindim. Bir kaç bişey yaptıktan sonrada dışarı çıkarak Deniz'i bekledim.

"Selam bro!" diyerek koridorun sonundaki Arda'ya elimi yumruk yapıp uzattım.

"Selam da ergen olduğunu bu kadar belli etme küçük kız kardeş. "diyerek elime yumruk çaktı ve aramızda benim ergen olup olmadığım konusunda bir sohbet açıldı.

Sohbeti yemekhaneye kadar devam ettirdikten sonra yavaş yavaş yemeğimizi yemeye başladık. Ardından bize Hakan ve Burak da katıldı. Sohbet iyice koyulaşmıştı. Hepimiz kahkaha atıyor, eğleniyorduk. Yemekhane artık doluydu. Birden içeri Tolga girdi. Üzerindeki şey normal üniformaydı ama neden onda herkesten daha güzel duruyordu. Neden onun insanı kendine çeken bir gizemlilik vardı ve ben neden onu düşünüyordum?

"Selam gençler ve tanımadığım kız. "diyerek masaya oturdu ve yemeye başladı. Madem oyun oynuyorduk bende oynardım.

" Merhaba! Ben Güneş Aras. B-2' de okuyorum. Başıma gelen talihsiz bir kaza yüzünden derslere şimdi girmeye başladım. "diyerek fazla neşeli bir sesle ayağa kalkarak elimi ona uzattım. Gerçekten nedenini bilemediğim bir şeyden dolayı neşeliydim.

İRİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin