Allah herkese Sabiha teyze gibi kaynana nasip etsin njdgkngjkdfk Hepinizi çok çok çok seviyorum. Lütfen sizde oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Özellikle yorumları okumaya bayılıyorum. Beni motivasyon ediyor.
Keyifli okumalar... ♥♥
Size bir şey söyleyeyim mi? İsterseniz ego deyin istersiniz başka bir şey deyin ama bence Kaya Can benden hoşlanıyor. Yoksa bunun başka bir açıklaması olamaz. Hadi diyelim hoşlanmıyor o zaman ilgileniyor falan. Geçenlerde benim yanımda hocaya söylediği şey, bunlar... Bilmiyorum kesinlikle tamamen emin değilim tabi ama böyle olması muhtemel yani. Tabi Tolga da bunu benden önce anlamış olmalı ki böyleydi. Kıskanç değil demiştim değil mi? Yanılmışım.Telefonu kapatınca Tolga sinirli sinirli sürmeye başladı arabayı. Sesini çıkarmıyordu ama talime katılmayı kabul etmeme kızmıştı. Hatta belki de bana telefonda söylediği sözlere kızmıştı. Dizini sinirle sallayarak kullandığı arabada vitesi attırıp daha da abandı gaza. Her seferinde sinirlendiğinde hızlı kullanıyordu arabayı. Ellerimle kemerimi sıkıca kavrayarak yumdum gözümü. Bir şey söylememiştim. Söyleyememiştim. Korkmuştum. Sanırım kaza yaparsak onu kaybetme riskinden korkmuştum. Bir şeyler söyleyip itiraz edecektim fakat cesaret edememiştim. O gözlerinin bana sinirle bakmasına tanık olmaya cesaret edememiştim.
Korktuğumu görmüş olacak ki sinirle soluyarak yavaşlattı ve sonra durdurdu arabayı. Ben ise hala gözlerimi açmamıştım. Hızın içimde bıraktığı histen kurtulmaya çalışıyordum. Nefes alıp verişlerim sıklaşmıştı ve gözlerimi sımsıkı yumduğum için iki kaşımın ortası ağrımıştı. İçimdeki o hissi attığımda gözlerimi açıp ellerimi sıktığım kemerden çekmeden ona baktım. Usulca yaptığım bu eylemde kafasını direksiyona yaslamış göğsünün hızlı hızlı inip kalktığını gördüm. Ellerimi kemerden çektiğimde tam avuç içimde ufak bir sızı hissettim. Takmadan hızlıca kemeri çözüp kapıyı açtım ve kendimi dışarı attım. Kaldırıma oturup kafamı iki elimin arasına aldım. Yanıma gelmesini bekledim ama arabanın içindeki pozisyonunu bile değiştirmemişti. Benim ne halde olduğum umrunda bile değildi. Umrunda olsa arabayı o kadar hızlı sürmezdi.
Kafam hala ellerimin arasındayken Tolga da gelip yanıma oturdu ve suratıma baktı. Görmesem bile hissettim bunu. Sonra ben ona bakmayınca kolumdan tutarak arabanın içine soktu beni ardından da kendisi bindi. Kapıları da kilitledi.
"Konuş derdin ne?"diye sordu hırsla. Arabayı çalıştırmamıştı. Belli ki burada konuşup halletmemizi bekliyordu.
"Asıl senin derdin ne? Az önce öldürüyordun bizi! Daha konuşmamıştık bile."
"Seni öldürmemden korktun değil mi?"Bana dönerek sorduğu soruya cevap vermedim. "Sadece bundan mı korktun yani? Korkma ben kendimden vazgeçerim ama senin kılına zarar gelmesine izin vermem!"
"Aptal uyuz herif! Kaza yaparsak sana bir şey olmasından korktum! Benim canım kimin umrunda?"
"Benim!"
"Derdin ne onu söyle?"
"Sence?! Sence ormanda bensiz senin onunla tek kalma ihtimaline sıcak bakacağımı falan mı sandın? Eğer öyle düşünsüysen... Düşünme! O manyaktan seni korumak zorundayım. Daha bugün senin yanındaydı!"
"Kaya Can demedi mi telefonda seni bir saniye bile yalnız bırakmayacağım diye?"
"O güçsüz herifin seni koruyabileceğine mi inanıyorsun!"
"Evet."dedim soğukkanlılıkla.
"İyi o zaman sen inan."diyerek arabayı çalıştırmaya el frenine yeltendi. İzin vermişti sanırım ve beni bırakacaktı. "Ben inanmıyorum." Tam el frenini indirecekti ki elini tuttum. Kavgayla sonuçlanamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İRİS
RomanceO mavi gözlü bir devdi. Küçücük bir kadını sevdi. *** Güneş, her seferinde bıkmadan affedendi. Tolga ise her seferinde bıkmadan Güneş'in hatalarına misliyle karşılık verendi. Üstelik Güneş ayı o kadar çok sevmişti ki her gün o yaşasın diye kendi...