İRİS

"Benimle Gelir Misin?"

♦♠♣ MULTİMEDİA TOLGA ♣♠♦

"Burak!" diye haykırdım sınıfın ortasında. Sanırım o da bu bağırışı beklemiyordu ki sıçrayarak geri çekildi. Sonunda onu kendimden uzaklaştırmıştım.

"Ne var ya? Her kız becerikli parmakları sever. Bir gün senin yüzünden evde kalacağım ve Esra Erol'da senin bana yaptıklarını anlatıp ağlayacağım." Ellerini önünde birleştirerek yönünü değiştirdi.

"İyi işte benim sayemde reyting yapıp fazla para kazanırsın. Hem kadınların becerikli parmaklardan kast ettikleri şey örgü örmek değil."

"Banane be! Ayrıca senin saçların yumuşak ve parmaklarıma takılmıyor."

"Çünkü takılanları asılarak kopartıyorsun salak!"Evet! İki saattir saçlarımla oynuyor öreceğim diye. Tabi bilmediğinden parmakları saçlarıma dolanıyor ve onlardan kurtulmak için asılarak saçlarımı yoluyordu. Saç diplerim uyuşmuştu artık ve bir diğer asılmayı hissetmiyordu.

"Hem kızlar 'Sen benimsin' ya da 'Sana benden başka kimse dokunamaz' felsefesindeki, yaz kış siyah giyinen erkekleri seviyorlar."diyerek dikkatini tam anlamıyla çekebilmiştim Burak'ın. Ön sıramda oturan kız da yanındakine ağzını oynatarak 'Benden bahsediyor' demişti. Tanıyorum tabi ben bu fışfış kızları. Dışarı sırf erkek bulmak için çıkanlar var. Lisedeyken birkaç böyle arkadaşım vardı oradan biliyorum. Kız markete gidiyor, Da Vinci'nin Mona Lisa tablosunda kullandığı yağlı boyanın iki katını suratına sürüyor. Anlamıyorum ki, mahallenin marketindeki Salih Amca için yaptıkları bu özeni. Birazcık daha boya sürse suratına, otomatik kapı bunların yüzünü insandan saymayıp kapıyı açmayacak.

Burak yine kendi halinde takılırken koşarak yanımıza Hakan geldi. Nefes nefeseydi. Konuşmak da ve nefes almada zorlanıyor gibiydi. Burak hemen kendi su şişesini açıp uzattı ve Hakan da içti. Kendine gelince hemen konuştu.

"Bir şeyler düzenliyorlarmış. Yılbaşı için maskeli bir balo."

"Çok acil saç örmeyi öğrenmem lazım." Diye kendi kendine söylenerek başka bir kızın yanına gitti. "Gel bakayım sen benle. Gel gel. Çekinme hadi. Yürüsene kız !" diye başka bir kızı sürükleyerek sınıftan çıkardı. Yeni kurbanını bulmuştu anlaşılan. Bizde Hakan'la, Burak'ı umursamamayı seçtik.

"Süper bir haber bu. Eee peki organizatör kim ?"

"Emin değilim ama Deniz'den baloda çıkacak şarkılar için bir playlist hazırlamasını istemişler."

"Tam olarak ne zaman şimdi bu şey?"

"Sadece 31 Aralık'ta olacağını biliyorum. Haftaya afişlerini asarlar."dediğinde konuşma bitmişti. Konuşacak başka bir şey yoktu ki. Ben konu açmak için düşünürken içeri bütün havası ile Arda girdi. Onu görür görmez hemen Hakan'la bakıştık, gülüştük. İçerideki kızların neredeyse hepsi aralarında gülüşerek fısıldaşıyorlardı. Tabi Arda Özel Birim öğrencisi, gözde öğrencilerden bir de üstüne yakışıklı olunca böyle oluyordu. Yanımıza oturdu ve derin bir nefes verdi. Anladık havalısın!

"Naber yavru!" Kesinlikle geliş amacı farklıydı. Tam ben soracakken Hakan benden önce davrandı.

"Geliş amacın ne kanka?"

"Pekâlâ. Hani bir kız vardı ya. Zeynep, onu arıyorum ya. Gördünüz mü?"

"Ne yaptın kız be ?" diye aklımdan geçeni hiç filtreleme gereği duymadan söyledim.