"Senden Güzel Olamaz"

4.5K 163 15
                                    



♫MULTİMEDİA ARDA ♫

İyi okumalar...


Al işte. Nerede ne kadar manyak varsa hepsi beni buluyor .Hayır desem , olmaz. Evet desem, olabilir de olmayabilir de. Başka seçeneğim olmayacağını biliyor ya işte hepsi o yüzden.

"Kabul." Dedim ve elimi uzattım. Uzattığım elimi es geçerek konuştu.

"Akşam saat sekizde Özel Birim'in spor salonuna gel."dedi ve gitti.

***

Burak, Deniz ve Hakan'la beraber yavaş yavaş spor salonunun içine girdik. Öğretmen bizi buraya indirmişti. Herşeyden önce öğretmen bizi burada sınayıp ona göre uygulamalı derslerde bizim potansiyelimize uygun çalışmalar verecekmiş. Sınıftan buraya gelene kadar bizimkiler sürekli kendime dikkat etmem konusunda beni uyarıp durdular. Biri bitiyor biri başlıyordu.Artık cidden sıkılmıştım.Sonunda dayanamayıp baygınca cevap verdim.

"Susun artık da biraz çenenizi dinlensin. Zaten en fazla ne yaptırabilir ki ?" dedim. Kafamı çevirdiğimde ise bütün sınıfın barfiks aletlerinin önünde olduğunu gördüm. Öğretmen geldiğinde ise içerideki çocuktan bize bu hareketleri yaparken yardım etmesini istedi.

Herkes sırayla barfiksi çekiyordu . Burak o çelimsiz vücuduyla 13 tane , Hakan 18 Deniz ise 12 tane yapabilmişti. En son sıra bendeydi. Öğretmen adımı okuduğunda Arkamı dönüp bizimkilere baktım. Deniz elimi tuttu ve beni oraya doğru itti. Bu sanırım yapabilirsin demekti. Yapabilirdim tabi. Neden yapamayacakmışım ki? Ellerimle aleti kavradığımda herkes pür dikkat beni izliyordu. Benim ise ellerim ve bacaklarım titriyordu. Kendimi yukarı doğru çektim ve aşağı indirdim .Sonra bir kez daha . Her yapışımdan sonra derin derin nefes alıp veriyordum . Üç.. Dört... Beş .. Tam kendimi tekrar yukarıdan aşağıya doğru bırakacaktım ki birden ellerim ve ayaklarım boşaldı. Kendi istemim dışında bıraktım aleti. Gözlerim karardı.

Ben yere düşmeyi beklerken kendimi iki tane kolun arasında buldum .Gözümü yarım yamalak açtığımda ise birinin beni tuttuğunu gördüm .Hızla koltuklara getirdi ve oturttu sonra da önümde diz çökerek nabzıma baktı .Tamamen gözümü açtığımdaysa siyah saçları dağınık bir çocuk gördüm. Bu öğretmenin bize yardım etmesini istediği çocuktu. Çocuk dediğime bakmayın v siyah tişörtünden kasları olduğu belli oluyordu. Bir kulağında ise küpesi vardı .Biraz büyük - çok değil - olan küpesi siyahtı.Kaşları , gözleri ,saçları ile siyahla olan bütünlüğü insanda tekrar tekrar bakma isteği uyandırıyordu.Gözleri hafif çekik gibi mi desem kısık mı desem bilemedim .Kaşlarının biçimine kadar iyiydi.

"İyi misin şimdi ?" dediğinde kafamı aşağı yukarı salladım . Burak geldi ve her zamanki gibi konuştu.

"İstersen sen git siyahlı jojuk ." dedi gözlerini kısarak . Siyahlı ise -bundan sonra ona Siyahlı diyeceğim- kolumdaki ellerini yavaşça tenime sürterek ayırdı ve gitti.

"Sana anne muamelesi yaptığımızda annelerin her sözünün çıkacağını unutmaman gerekirdi ." dedi Burak . Deniz ve Hakan'da nasıl olduğumu sorduktan sonra sınıfa çıktık.Biraz dinlenip kendime gelmem lazımdı.

****

Öğle yemeğini yedik ve hepimiz dışarı çıktık.Bugün Tolga ile sadece ama sadece 1 kez bakıştık .Aslında ondada bakıştık sayılmaz ama neyse. Bizim beyler çıkışa doğru ilerlediğinde bende peşlerinden bağırdım.

"Hey nereye? Ben de gelmek istiyorum !"dediğimdeyse hemen arkasını dönmeden Tolga bağırdı.

"Cuma'ya gelmek istersen buyur!" dedi.Oha . Yok artık. Bunlar Cuma'ya mı gidiyorlardı şimdi? Sonra ise Burak Tolga'nın aksine arkasını dönerek neşeli bir şekilde bağırdı.

İRİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin