İRİS

"Senin Yastığın Burası"

Herkese iyi bayramlar! İnşallah bayramınızı sevdiklerinizle geçiriyorsunuzdur. Sizi çok seviyorum. Lütfen bölüm sonunda oy ve yorum yapmayı unutmayın. Multideki şarkıyı da tavsiye ettiğim yerde açsanız çok mükemmel olur. Aslında bu şarkı oraya olmuş mu olmamış mı bilmiyorum ama...

Keyifli okumalar... ♥ ♥♥

Yoğun bir haftanın ardından tüm olanlar ve öğrendiklerimin yeniden bir anda beynime çullanmasıyla bir banka oturdum.

Yarın talim vardı. Dün akşam çok çalışmıştık. Yorgundum. Sabiha Teyze göğüs kanseriydi. Tolga'nın görev diye bahsettiği şey okulun bitmesinden bir hafta sonra belirledikleri şehre tank subayı olarak gidip mesleğine başlamasıydı. Kaya Can'ın bir dersi benim yüzümden zayıf gelmişti. Ezgi hala boş boş konuşuyordu. Artık Ezgi'yle denktim dövüş konusunda, onu iyice benzetmiştim o da beni tabi. Deniz sahiden gitmişti. Talime çalıştığım için geç çıkıyordum bu yüzden de yurt odasında tek başıma kalıyordum. Artık annemle kalıcı olarak teyzemde kaldığımız için orada da kendime ait bir oda yapmıştık. Babam Tolga ile beni yan yana gördükçe uyuz uyuz bakıyordu. Akademi öğrencileri bize imrenerek bakıyorlardı. Eren ise bir kaç defa karşıma çıkmıştı.

"Niye tek başınasın?"diyerek Tolga oturdu yanıma.

"Deniz... Gitti. Zeynep de iğnesini vuruyor, Arda onu bekliyor. Burak kantindeki kızların saçını örüyor."diye derin bir nefes aldım. "Ben de düşünüyorum." Soru soracakken onu susturdum. "Her şeyi..."

"Konuş. Anlat bana."

"Konuşmak istemiyorum ki."dedim omuz silkerek. Dokunsanız ağlayacaktım. Dokunmanızdan geçtim gülsem bile gözyaşlarımı tutamayacaktım.

"Bana bak."dedi sert bir şekilde. Ona doğru çevirdim kafamı. "Asabımı bozma anlat. Şu an baban bakmasaydı varya..."

"Eee bakmasaydı? "Dedim bende meydan okurcasına. Kendime gelmem lazımdı.

"Siktir et babanı ya. Zaten bir hafta sonra gidiyorum."dedi ve kendine çekerek sarıldı. Bir hafta sonra gidiyordu tabi. Gidiyordu. Güç almak için bende ona sarıldım. Bütün hafta boyunca iyi giden tek şey oydu. O da olmasa zaten belkide şu an daha kötü durumda olurdum. "Bugün çalışmayalım. Seninle gezelim biraz."

"Annemin izin vereceğini sanmıyorum."dediğimde ayrılmış sadece birbirimize bakıyorduk.

"Annemin yanına da gideceğiz zaten. İzin verir."

"O iyi mi?"

Yutkundu önce. "Hayır." Sonra kalktı. "Her neyse dersine git. Çıkışta bizimkilerin yanından alırım seni."diyerek yanımdan ayrıldı. Ne zaman nasıl olduğunu sorsam bu şekilde yanımdan ayrılıyor. Poflayarak sınıfa gittim ve Burak'ın yanına oturdum. Burak'ın diğer yanına da Zeynep oturdu.

"Bugün antrenman yerine Sabiha Teyze'nin yanına gideceğiz."dedim oturur oturmaz.

"Arda bana karşı bir şeyler hissettiğini  söyledi."dedi Zeynep de hemen.

"Deniz işe başlamış ve Hakan da bunu öğrenince ona mesaj atmış."Burak'ta bıkkınca söyledi.

"Bu haftamız niye böyle oldu bizim ya? Ya o kadar kötüydü ki... Deniz yok, Sabiha Teyze hasta... Ağlamak istiyorum be. Allah kahretsin ya..."Sonlara doğru sesimin titremesine engel olamadım. Sırada önüme uzanarak ellerimin arasına aldım kafamı.

"Beraber yaşıyorsak beraber atlatacağız."diyerek ikimize de sarıldı Burak. "Şimdi ders başlıyor beyler."

 Beyler? Beyler.