EYMEN
"Ayrıldık."
Bitmişti. Kurtulmuştum. Bundan sonra bana birini bulmaya da çalışmazlardı belki aşk acısı çekiyorum diye ya da bu işlerin bana göre olmadığını anlayıp vazgeçerlerdi. Denemiştim sonuçta.
"Ne demek ayrıldık Eymen? Ne oldu anlat doğru düzgün."
"Yok bir şey hala. Olmadı yani yapamadık."
Kaşları hayretle çatıldı. Dünyada ilişki yürütemeyen tek çift bizdik sanki. Halalarla iletişim zor olsa da kendimi diğerlerinin yanında olmaktansa onun evinde bulmuştum. Ayrılık beni rahatlatmış olsa da ilan etmek için koştur koştur halama koşacak da değildim. O tartışmalar duvarlara sinmiş gibi evin içinde durmak azap vermeye başlamıştı. Biraz sıcak yemek yerim diye geldiğim evde de halamın bakışlarıyla sıkışıyordum.
"Oğlum!" Sitemli sesinden kızmış olduğu anlamını çıkardım ama neye kızdığından tam emin değildim. "Nasıl yapamadınız? Sen bize haber vermeden sevgili olup yüzük takacak kadar sevmiyor muydun bu kızı?"
Bir ima vardıysa bile boş verdim. Yalanımıza devam etmeliydim. Koltuğun ucuna doğru kayarken ilişkim bittiği için üzgün gözükmem gerektiğini hatırlattım kendime. Daha çok sinirli olsam da dengeyi bulacaktım.
"Halacım, siz etrafta ayıplı ürünmüşüm gibi beni elden çıkarmaya çalışırken-"
"Aşk olsun Eymen!"
"Öyle hala! O durumda biz birbirimizi tanımaya çalışıyorduk. Daha o aşamada sizinle tanıştırsam aklı çıkar kaçar giderdi herhalde. Zaten gidip yine nasıl bulduysanız kızın kuzenini istemişsiniz. O konuya hiç girmek istemiyorum!"
Bu saldırı karşısında biraz olsun yumuşatabildiğim kadın konuşmaya "Eymencim, bitanem benim,"diye giriş yaptığında masum bir kedi gibi bakmaya çalıştım. Genelde çabalamama bile gerek kalmazdı ama en merhametli halama geldiğimden onun Yağmur'u düşüneceğini de hesaba katmam gerekiyordu.
"Ben o işte yoktum. Sana birini de ayarlamıyordum ama dedeni biliyorsun. Bir düzenin olsun, okul bitince işin tamamen başına geç istiyor. Sen de hovardalık peşindesin be oğlum hala! Adam ne yapsın ailesi olsun belki aklı başına gelir dedi."
"Ben istemiyorum ama!"
Siktir. İstiyordum. Plandaki Eymen istiyordu.
"İstemediğin için mi kızla aynı evde yaşamaya başladın oğlum?"
Halam sanki biraz şüpheleniyordu bu durumdan ama... Kıvırırdım ben bu işi.
"Ya hemen değil! Daha tanıyorduk biz birbirimizi. Al işte bak mesela aynı eve girince yapamadık. Siz tanımadığım insanlara söz vermeye kalkışıyorsunuz bir kere. Neriman Halam ne diyor zaten eski eski laflar evlilikte hayır varmış falan!"
"Bak doğru ya doğru, iki defa gördüm ama sevdim ben Yağmur'u. Ablamlar da sevdi. Zavallıcağın annesi babası ortada yokmuş, halasına kalmışlar. Sevemedim o kadını ben bir türlü. İyi ki Yağmurla yollarınız karşılaşmış ama. Kızını bilmem ama Yağmur olmasına daha çok sevindim. Evlenseniz çocuğunuz olsa bir de kızın hayatı kurtulurdu. Senin de öyle, bakma! Sırtınızı yere değdirmezdi ablamlar biliyorsun sen de! Herkes bir torun bekliyor oğlum."
Yağmur sinsisi kaşla göz arasında kendini sevdirmişti halama. İyi. Arkasından yas tutmamı anlayıp destekleyecek biri gözüyle bakıyordum bu duruma.
"Çok önemli soyumuzun devamı tabii!"
"Tabii öyle bir yerde. Ee yanlış da değil. Seninle devam edecek bu edecekse."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİRKİN ❅
RomanceTerk edilmiş genç bir kadın, başkalarının onun için çizdiği gelecekte oynamak yerine kendi bir hamle yapar ve onun aksine ailesinin göz bebeği olan bir çocukla anlaşır.